Korona tatili gezip tozmak için değil!

Tüm dünyayı ciddi derecede etkileyen ve başta Çin olmak üzere İtalya ve İran’da ciddi rakamlardaki ölümlerle sonuçlanan Koronavirüs vakası ülkemizde de görülmesiyle başlayan süreç, hükumetin başarılı koordinasyon ve yönetimi ile devam ediyor. Daha önce çevremizi sarıp sarmalayan birçok ülkede hızla yayılan virüsün ülkemizde de meydana çıkmasıyla Sağlık Bakanlığı'nın önlemleri bunun yanı sıra diğer bakanlıklarla birlikte belediyeler ile özel kurum kuruluşların mücadelesi gerçekten takdire şayan. Bireysel olarak da temizlik kültürünün detaylı varlığını yeniden hayata geçirmiş olduk. Ancak vatandaş olarak bizler sanki olayın tedbir tarafını değil panik tarafını benimsedik. Şöyle ki ilk vakanın açıklanmasının ardından özellikle büyük şehirlerde çarşı pazar kıtlık izlenimi veren, kalabalık alışveriş çılgınlarıyla doldu taştı. Haliyle fırsatçılara da gün doğmuş oldu. Neyse ki yetkililer bunun önlemini de alarak bu fırsatçılara fırsat vermemek için değişik çalışmalar yaptı. Fırsatçı derken şerefsizleri de unutmamak gerekiyor. Korona şerefsizleri de böylesi bir durumu değerlendirip hırsızlık için kullanmaya başlamışlar. Dün arkadaşımın bana gönderdiği uyarıcı bilgilendirme ile olayın varlığını ve yaşanmışlığını test etmiş oldum. Şerefsizler koronavirüs taraması bahanesiyle evlere girerek ev sahiplerini spreyle bayıltarak evleri soyuyormuş. Bu şerefsizlik artınca ihbarlar peş peşe yapılmış. Dolayısıyla emniyet harekete geçerek, böyle bir duruma engel olmak için bilgilendirmesini yaptı. Emniyet böyle bir durumla karşılaşıldığında 112 - 155 - 156 numaralarının aranmasını istedi. Bunun ötesinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’da, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı, Corona virüs risk taramasını çat kapı değil, planlayarak yapmaktadır. Sizi 184’ten arayıp bilgilendiriyor, ondan sonra geliyoruz. SABİM-184’ten size TELEFON GELMEMİŞSE, test amacıyla geldiğini söyleyenleri içeri almayın. KÖTÜ NİYETLİLERE KARŞI DA TEDBİRLİ OLALIM!” şeklinde uyarısını yaptı. Bunun yanı sıra hükumetin aldığı toplumsal tedbirlerin başında okulların tatili ve maçların seyircisiz oynanması ile yapılması planlanan tüm programların iptali gerçekleşti. Bildiğiniz üzere birçok ülkeden gerçekleşen uçuşların iptallerinin yanı sıra, son olarak gelen umreciler için de karantina uygulaması yapılmış oldu. Buraya kadar her şey alkışlık uygulamalar. Ancak bundan sonra iş vatandaşa düşüyor. Okullar tatil edildi, bu tatil normal bir tatil değil; vatandaşın kendini koruyup kollaması adına yapılan bir tatildir. Uzmanlar her platformda bunu yüksek sesle dillendirmekle birlikte yapılması gerekenleri de harf harf, cümle cümle anlatıyor. Bunun çıkıp gezip tozmak olarak anlaşıldığını çevreye baktığımızda görebiliyoruz. Nitekim bu konuda da etkili isimler önlemi elden bırakmamış ve alışveriş merkezleri gibi halkın toplu olarak bulunacağı ortamlar için saat uygulaması geldi. Yani vatandaş bireysel izoleyi, kurtulacak bir ev hapsi olarak değil, kendini koruyup kollaması için düşünmesi gereken bir kalkan olarak görmesi gerekiyor. Dolayısıyla bunun gerekliliğini yerine getirmek virüs illetinden kendini uzaklaştırmak varsa da daha fazla kişiye yaymamak için alan daraltması yapılması en büyük önlemdir. Bu nedenle ki var olan tatili dışarıda değil evde geçirmek en mantıklı koruma yöntemidir. Paniği değil, tedbiri önemseyerek bu mücadeleyi hep birlikte gerçekleştirip bu illeti def edeceğimize inanıyorum. Allah sağlık sıhhat ve mücadele gücü versin. Kalın sağlıcakla..