Konyalı yazara "Tarihi Romanlar" ödülü

Hazreti Mevlana ve Şems-i Tebrizi gibi ünlü mutasavvıfların hayatını romanlaştıran yazar Melahat Ürkmez, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından verilen "Tarihi Romanlar Ödülü"nü almanın sevincini yaşıyor. Konya'da yaşayan yazar Ürkmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya Büyükşehir Belediyesinin Medeniyet Okulu Projesi kapsamında TYB ile düzenlediği "3. Milletlerarası Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni" kapsamında, bu yıl ilk kez verilen "Tarihi Roman Ödülünü" almaya hak kazandığını söyledi. Ödülü aldığı zaman heyecandan çok fazla idrakinde olmadığını belirten Ürkmez, zaman geçtikçe ne kadar önemli ve değerli bir ödül aldığını anladığını ifade etti. Törende ilk büyük ödülün kendisine verildiğini anlatan Ürkmez, "Mevlana Hazretleri'nin beldesinde bir yazar olarak bu ödülü almak beni çok mutlu etti. Hazreti Mevlana adına yaptığım güzel işlerin görünmesi benim için çok önemli. Hazreti Pir'e bu şekilde hizmet etmek ve bunun karşılığında ödüllendirilmek benim için onur verici" dedi. Ürkmez, farklı zamanlarda kaleme aldığı 4 tarihi romanla bu ödülü almaya hak kazandığını dile getirdi. Alanının Hazreti Mevlana ve Şems-i Tebrizi olduğunu belirten Ürkmez, "Şems-i Tebrizi hakkında araştırma-inceleme kitabini yazan ilk kişiyim. Hazreti Mevlana hakkında da bir ilke imza attım. 2008 yılında Mevlana Hazretleri hakkında yazdığım ilk roman, Japonca'ya çevrildi. Türkçesi Valilik tarafından yayınlandı. Japoncası da Hollanda Avrupalı Türk Demokratlar Birliğince (UETD) yayınlandı" diye konuştu. - "Şimdi yine bir ilke başladım" Ürkmez, bu yılın başında yazdığı son kitabının da yine alanında bir ilk olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Mesnevi hakkında yazılan ilk roman. İsmi Aşkın Katibi Çelebi Hüsameddin. Mesnevi'nin katipliğini yapan, Hazreti Mevlana'yı coşturan, bu önemli şahsiyetin Mesnevi’nin katipliğini yapma sürecini romanlaştırmalıyım' diye düşünerek bu romanı yazdım. Konya ilim açısından 13. yüzyıldan bugüne kadar çok zengin medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir kent. Burada pek çok tarihi değerimiz var. Bu kişiler roman olarak da değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Şimdi yine bir ilke başladım. Yine değerli bir şahsiyetin hayatını romanlaştırıyorum." Romanın, tarihin soğuk havasından uzaklaştırarak daha kolay ve akıcı okunabildiğine işaret eden Ürkmez, insanlara tarihi romanları sevdirmek istediğini vurguladı. Ürkmez, araştırmaları ve romanları doğru kaynaklardan bilgi edinerek yazmaya çok dikkat ettiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Roman yazılırken genelde tarihi kişilikler çok eğilip bükülüyor. Bunlara çok dikkat edilmeli. Örneğin Hazreti Mevlana'ya ait olmayan bir rubaiyi alıp o söylemiş gibi söylemek, büyük vebal getirir. O yüzden bu konuyu önemsiyorum. Romanlarımı aslına uygun olsun diye iğneyle kuyu kazar gibi yazıyorum. Romancılık, yazarların özgür alanı ama tarihi gerçeklerden de saptırılmamalı. Bunun için de ilk önce romanlarımın araştırma inceleme kitabını yazıyor, ardından roman haline getiriyorum."