DİĞER KATEGORİLER

Konya'nın eskimeyen değerleri

Konya'nın eskimeyen değerleri - Muammer BAĞCI - Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
Konya, memleketimizin adı eski devirlerden beri değişmeyen nadir şehirlerinden biridir. M.Ö 7000 yılından itibaren yerleşim yeri olmuş ve pek çok medeniyete beşiklik etmiştir. Yazının M.Ö 3500 yıllarında kullanılmaya başladığını hatırlarsak Konya’nın ne kadar eski ve önemli bir yerleşim yeri olduğu daha iyi anlaşılır. Bu kadar uzun bir geçmişe dayandığı için de Konya’da bugün pek çok farklı kültür ve medeniyetin bıraktığı eserleri görmek mümkündür. Bu da Konya’yı tarihi yönden çok zengin bir şehir haline getirmektedir. Memleketimizde bu kadar farklı medeniyetin mirasına sahip şehir sayısı nadirdir. Hititler, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Roma İmparatorluğu, Sasaniler, Emeviler, Bizanslar, Müslüman Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar şehrimizin geçmişinde iz bırakan medeniyetlerdir. Bu medeniyetlerden kalan eserlerin hepsi tabi ki günümüze ulaşmamıştır. Ancak ayakta kalan eserlerin başında Konya’nın sembolü sayılan Mevlana Müzesi gelir. Mevlana Müzesi Konya’yı sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada önemli bir merkez haline getirmiştir. Konya’nın sahip olduğu tarihi geçmişi ve eserleri daha fazla tanıtarak Mevlana ile tüm dünyada zaten bilinen şehrimiz daha da ayrıcalıklı bir konuma getirilebilir. Nasıl ki Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat devrinde ve sonrasında dünyanın ilim ve sanat merkezi haline gelmiş, Bahaeddin Veled, Muhildin Arabi, Mevlana Celalettin Rumi, Sadrettin Konevi, Şemsi Tebrizi, Kadı Burhaneddin gibi bilgin,mutasavvıf ve filozoflar kıymetli eserlerini Konya’dan dünyaya sundularsa bugün bizim de bu eserleri korumak ve dünyaya tanıtmak borcumuzdur. Yine Nasrettin Hoca’da güldüren ve düşündüren fıkraları ile Konya’nın sosyal hayatına asırlardır katkı sunan bilge bir kişidir. Görüldüğü gibi Konya’nın sadece merkezi değil, yakın çevresi de çok zengin bir tarihe sahiptir. Bizim bildiklerimiz kadar bilmediklerimiz de vardır. Böyle zengin bir geçmiş her coğrafyaya nasip olmaz. Bunlara sahip çıkarak ve onları ziyarete açık yerler haline getirerek Konya’yı hem iç hem de dış turizmimizde bir kültür merkezi haline getirmek mümkündür. Konya’nın içini eskiden mevcut olan atlı faytonlarla, uzak bölgelerini üstü yarı açık otobüslerle turlar halinde tanıtmak Konya’nın hem finansal hem de sosyal hayatına büyük bir katkı sağlayacak ve geçmişe sahip çıkan bir nesil gelecek nesillere de ilham kaynağı olacaktır.