Konya'nın Beyşehir ilçesinde hazırlanan bir proje ile Beyşehir ve çevresinde yetişen 88'i endemik tür olan 260 bitki ve çiçek "Cennetin Çiçekleri" ismiyle yayımlanacak kitapla doğaseverlere tanıtılacak.
Beyşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje ile Beyşehir ve çevresinde yetişen 88'i endemik tür olan 260 bitki ve çiçek "Cennetin çiçekleri" ismiyle yayımlanacak kitapla tanıtılacak. Beyşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Konuk, bünyesinde sulak alanlar, adalar, ormanlar ve farklı ekosistemler barındıran, Beyşehir Gölü ve yakın çevresinin Türkiye'ye has (endemik) pek çok bitki ve hayvan türüne de ev sahipliği yaptığını belirtti. Beyşehir Gölü Milli Park sınırları içerisinde bulunan 560 taksonun 88'inin endemik olduğunu vurgulayan Konuk, erkek eğreltiotu, dağ lalesi, haşhaş, boyacı kökü, adaçayı, kardelen, sıklamen ve sarıkokulu, Lübnan sediri, adi ardıç, katran ardıcı, göknar, karaçam, dişbudak gibi pek çok türün bazı önemli bitki türleri arasında yer aldığını kaydetti.
"Çiçekleri sınıflandırdık"
Dedegöl Dağları'nın çevrelediği Beyşehir yöresinin doğa yönünden el değmemiş güzel bir coğrafya olduğunu vurgulayan Konuk, "Biz buranın florası yani çiçek ve bitki çeşitliliğine hayran kaldık. Bu konuda yola çıkarken Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Beyşehir Fotoğraf Kulübü ve Doğa Yürüyüşleri Topluluğunun bölgede yürüttüğü etkinlikler esnasında doğada fotoğrafladığı bitki ve çiçek çalışmalarından destek aldık. Sağ olsunlar, bizim talebimizle de bölgemizdeki doğada birçok bitki ve çiçeğin çekimlerini yaptılar, bu çalışmalarımıza çok değerli bir katkı sundular. Yani, temelde bu projenin başlangıcı birkaç sene öncesine dayanıyor. Fotoğraf çalışmalarının tamamlanmasının ardından Ege Üniversitesinden hocalarımızla birlikte çalışarak bu bitki ve çiçekleri sınıflandırdık. Sonrasında da tabi bu çalışma kitap aşamasına geldi" dedi.
"Dünyada sadece bu bölgeye özel 88 endemik türün kayıt altına alınmış"
Beyşehir yöresinin flora ve bitki çeşitliliği açısından çok değerli bir alan olduğuna dikkati çeken Konuk, bu coğrafyada dünyada sadece bu bölgeye özel 88 endemik türün kayıt altına alınmış olduğunu hatırlatarak, "Flora bakımından Beyşehir çok zengin bir coğrafya. Özellikle son dönemde ilçemize nilüferleri görmek üzere göl kıyılarına gelen ziyaretçilerimiz var. Beyşehir’de bizim tespit ettiğimiz 88 endemik bitki var. Çok farklı, bunlarla ilgili çalışmalar var. Biz de bunlarla ilgili 255 sayfalık bir kitap oluşturduk, kitap bitti. Şu anda dizgisi hazır. İnşallah bir kaynak, sponsor bulup bu çalışmayı baskıya geçirerek kitaplaştırmak istiyoruz. Çalışmayı yaptığımız proje uzmanımız Metin hocamızla birlikte çalışmayı son noktaya getirdik. Beyşehir’e bir hediyemiz olsun istiyoruz. Kitabın içerisinde bunların her biriyle ilgili ayrıntılı bilgiler var. Bunu Beyşehir’de yaşayan hemşerilerimizin çoğu da bilmiyor zaten. Bunların önemli olanlarını gün yüzüne çıkaralım istiyoruz. Bunlarla ilgili yürütülen çalışmaları hemşerilerimiz de bilsin istiyoruz. Farklı bir kültürel noktada da bu çalışmayı kitap çıkararak taçlandırmak istiyoruz. 255 sayfadan oluşuyor çalışma, Türkçe’sinin yanı sıra İngilizce’si de var. Bir sponsor bulabildiğimiz takdirde baskıya da vermek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Çalışmada 260 bitki ve çiçek türü yer aldı"
Proje Uzmanı Metin Yılmaz da, çalışmada Beyşehir yöresindeki 260 bitki ve çiçek türünün yer aldığını vurgulayarak, "Her bitki için bir sayfa yer ayrılarak, familyası, vb. bilgileri topladık. Kitabımızın ismini ise 'Cennetin Çiçekleri' olarak belirledik. Biliyorsunuz, Sultan Alaaddin Keykubat, 'Cennet ya burasıdır, ya da buranın altındadır' sözüyle burayı cennet olarak adlandırmış. Buraya geldiğinde, su kaynakları, zengin bitki çeşitliliği ve doğasını görünce hayran kalıp Kubadabad Saraylarını'nı da buraya inşa etmiş. Biz de bu ünlü sözden yola çıkarak kitabımıza bu ismi koymaya karar verdik. Burası, gerçekten herkesin gelip görmesi gereken çok güzel bir coğrafya. Ülkemizin tabi her yeri güzel ama burası gerçekten el değmemiş ve birçok konuda bakir ve keşfedilmemiş bir bölge. Bu bölgeye özel 88 endemik tür, özellikle Dedegül Dağları'nın yamaçlarında, Kurucuova ve Yeşildağ ile farklı bölgelerde, yaylalarda yer alıyor. Bu bitkileri görebilmek için yetiştikleri belli zamanlar var. Yani o bitkiyi görebilmek için o zamanı denk getirmeniz lazım. Gerçekten hepsini göreyim derseniz, ciddi bir zaman ve mesai harcamanız lazım. Yani o anlarda o bölgede olmanız lazım. Denk gelmeniz lazım. O yüzden, ciddi uğraş gerektiren bir çalışma oldu" şeklinde konuştu.