KARİYER BASAMAĞIMIZIN EN ÜSTÜ ALLAH DOSTU OLMALI  

Kıymetli dostlar, sayılı gün tez geçermiş. Daha dün Ramazan hazırlıkları yaparken bugün ortasına geldik. Hepimiz elimizden geldiğince en güzel şekilde ihya etmeye gayret ediyoruz şükürler olsun. 
Bu hafta hüzünlü bir haftaydı. Bir yandan melun İsrail her Ramazan ayında mutad olarak zalimce mescid-i aksa’ya saldırılarına devam ediyor. Filistinli gençlere zulmedip her yeri yakıp yıkıyorlar.  
Diğer yandan Konya’mızın önemli değerlerinden ömrünü Kur’an-ı Kerim’e hizmete adamış hafız Hasan Hüseyin Varol hocamız hakkın rahmetine kavuştu. Hep gıpta etmişimdir hayata güzel eserler bırakan güzel ruhlara.. 
İlahiyat Fakültesi, İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin birçoğu O’nun Tashih’i Huruf tedrisinden geçti. Dersin bitiminde de gönle huzur veren bir makamdan Aşır okurdu. Kapu Camiinin emekli imamı idi fakat imamdan öte ilim irfan sahibiydi. Hayra Hizmet Vakfını kurmuş ve birçok garip gurabaya hizmet edildi. Dahası birçok öğrenciye burslar verildi. Cumartesi günleri istidatli, iştiyaklı öğrencileri ile Hadis dersleri ile özel ilim meclisleri kurardı.   
“Kişi değer verdiğini hangi kelimelerle anlatırsa anlatsın eksik olur. Kişinin kıymeti Peygamber Efendimize ittiba ile ölçülür” derdi. Bu konuda çok önemli anılarını anlatırdı. Bence bu güzel ruhlar ömrün hakkını verdiler. 
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir”. 
Rabbim makamını âli mekanını cennet eylesin. 
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, alimlerin ulemaların büyük zatların saygınlığını yitirdiler. Kâinat boşluk kabul etmiyor. Bunun yerine saçma sapan TikTok videolarıyla tuhaf hareketleri ile insanları güldürdüklerini zanneden garip insanlarla doldurdular.  
Kıymetli dostlar, hayatın sırrına ermenin ve huzuru bulmanın yüzlerce kitabı yutmakla mümkün olabileceğini sandım yıllarca.  Fikir insanlarını itinayla takip ettim. O konferans senin bu seminer benim koşturdum durdum. Arayışım hala devam ediyor. 
Aslında yeni jenerasyonun yetişmesinde de bir şeyler eksik ama ne? İki dünya hayatımızı huzurlu kılacak o tılsım her neyse; önce ona muhtaç olduğumuzu fark etmeli sonra da arayıp bulmalıyız. Aslında hakikate ulaşmak için her zerre de mânâyı aramalıyız. Hiç değilse kariyer basamaklarımızın en üstüne “Allah dostu “olmayı yerleştirmeliyiz. 
 Yıllarca şirke girer demagojisiyle uzak kaldığımız büyük üstatların dizinin dibinden yer ayırtmakla başlayabiliriz bu hayırlı işe. Aklımızı ipotek altına aldıkları iddiasıyla bir dönemler soğuduğumuz Âlimlerin eteklerine tutunabiliriz yeniden. Şarlatanları kast etmiyorum tabii ki... Ki öğrenmenin en önemli ve en tesirli yolu hâl diliyle öğrenmektir. 
Hakk doğru istikamet üzere eylesin. Ezcümle; “Kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur” sırrına vakıf olmak niyetiyle... Bâki Selâm...