DİĞER KATEGORİLER

İSMET İNÖNÜ KİTABI (2)

İSMET İNÖNÜ KİTABI (2)- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin basımını yaptığı (Aralık 2021) “İsmet İnönü” kitabını yayına Mehmet Ö. Alkan hazırlamış olup kitap farklı yazarlarca kaleme alınan 24 başlık ve 856 sayfadan ibarettir. Amacımız kitabın tanıtımını yapmaktır.
Tek parti döneminde muhalefet partilerinin apar topar kapatılmaları demokrasinin gelişmesinde en büyük engellerden birisi olmuştur. Zira milletvekillerini halk hür iradesiyle değil, parti tarafından tespit edilenler, güya halk tarafından seçiliyordu. Hatta adayların sayısı (birkaç istisna dışında) seçileceklerin sayısı kadar olurdu. Üstelik cumhurbaşkanı iktidardaki tek partinin genel başkanıydı.
1950’den sonra İnönü muhalefet parti lideri kalmış, ancak yine de “muvazzaf asker” konumunu sürdürmüştür. Demokrat Parti iktidarında CHP mallarının elinden alınmasına, aile üzerindeki bazı baskılara ilgili makalede yer verilmiştir. İnönü’nün 27 Mayıs 1960 askeri darbesinde doğrudan etkisi var mı? Hem 1961 Anayasası hazırlanmasındaki rolü hem de koalisyon hükümetinin başbakanı olması muvazzaf askerliğinin o yıllarda da sürdürdüğünü gösterir. Şimdi CHP’nin de vesayetçi ilan ettiği 1961 Anayasası, askerlerin sıklıkla siyasete karışmaları, hatta Talat Aydemir’in iki defa ihtilale teşebbüsü, tabii ki en önemlisi Menderes ve iki bakanın asılması, artık ülkenin gündemine koalisyon hükümetlerinin girmesi, öğrenci olayları aşırı sağ ve aşırı sol irtica (bu tanımı İnönü kullanmış) (s.625) hala tartışılan konulardır.
İnönü CHP’nin “ortanın solu” bir parti olduğunu ifade eder. Bunun da ilham kaynağının ABD’deki Roosevelt’in New Deal olduğu (s.748) belirtilir. Ancak ülkemizdeki sol ve sağ siyaset anlayışını, Batılı kalıplar içinde değerlendirmek çok güçtür. (Burada belki rahmetli Nur Vergin’i hatırlamak gerekir) Ayrıca Ecevit’in parti içinde rekabeti sonrası genel başkan olmasıyla, İnönü’nün de artık siyasetten çekilme süreci yer alır.
Kitabı hazırlayan M. Ö. Alkan, özel izinle İsmet İnönü’nün Anıtkabir’deki mezarını da fotoğraflamış ve bunu kitabına koymuştur. Dikkat çekici husus, İnönü gibi takı bir laikliği sonuna kadar savunan ve uygulayan birisi için kabir odasına mihrap yaptırılmasıdır. Ayrıca Anıtkabir’deki devrim şehitlerinin mezarlarının yerleştirilmesi (C. Gürsel ve T. Emeksiz ve diğerleri) daha sonra 1980 sonrası bunların başka yerlere nakledilmesi de dikkat çekiyor. Demek ki Menderes hükümeti hiçbir öğrenciyi veya vatandaşı öldürmemiş…
Şüphesiz tarihi olayları kendi şartlarını dikkate alarak değerlendirmek gerekir. Her ne kadar olayların yorumu ideolojilerle ilgili olsa da yaşanan olaylar ve sonuçları önce objektif olarak ele almak gerekiyor, sonra bunları yorumlamak mümkün olabilir. Ciddi araştırmalarıyla tanıdığımız M. Ö. Alkan’dan beklediğimiz bu çalışmaya yenilerini eklemesidir.
İsmet İnönü, Kurtuluş savaşını yapan ve Cumhuriyeti kuran M. Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, K. Karabekir ve diğerleri gibi bir Osmanlı paşasıdır. Aile hakkında bilgi verilirken (s.80) İnönü’nün çocuklarının din dersleri aldığı, eşi Mevhibe Hanımın mevlitleri hiç kaçırmadığı belirtilir. Ancak İsmet İnönü’nün dine karşı katı tutumu bilinmektedir. Üstelik kabrinin olduğu odaya İslami simge olarak mihrap konulması manidardır. Burada açık kalan soru, İnönü’nün din anlayışı ve bu konudaki dönemler itibariyle düşüncelerinin ne olduğudur?
Askerlerin ve vesayet odaklarının halkın iradesine müdahalesinde İsmet İnönü’nün 27 Mayıs müdahalesiyle oynadığı rol nedir? Cumhuriyetin kuruluşunu diğer muhalefet gruplarıyla birlikte gerçekleştirip, 27 yıl tek parti olarak iktidarda kalan bir partinin, 27 Mayıs ihtilalinden sonra bile tek başına iktidara hiç gelememesinde partinin tabulaşan söylemleri etkili olmuş mudur? Sol söylem sosyal adalet ve işçi haklarına odaklanmakla beraber dar gelirli kesimler muhafazakardır; zengin kesimlerde ise genellikle sol oylar çıkmaktadır?
Kitapta Nuri Demirağ ile ilgili bilgiler yeterli değildir. Demirağ’ın sanayi hamlelerinin İnönü tarafından acaba engellenmesi söz konusu olmuş mudur? Karne usulü uygulamalarından memnuniyetsizlikler neler olmuştur?
Burada yine İnönü’nün sözünü hatırlıyoruz: “Halk ile anlaşmak kolay değildir, ama zaruridir” (s.352).
Sadece İnönü’ye ilgi duyanların değil, siyaset yapanların da okuması dileğiyle… Böyle bir yayını hazırlayan M. Ö. Alkan ve yazarlara teşekkür ederim.