İslam öncesi Cahiliye devri gibiyiz? - Adnan Yıldırım - Yeni Meram Gazetesi
Sevgili okurlar, İslamiyet öncesi Arap yarımadasının halini bilirsiniz değil mi?
Tam bir cahiliye devriydi.
Hırsızlık, yolsuzluk, cinayetler, gayrı meşru olaylar hat safhadaydı.
Kız çocukları diri diri yakılıyor, helvadan putlar yapılıyor önce tapınılıyor, sonra da acıkınca bir güzel yeniliyordu.
Ekonomi sadece kabile reislerinin elindeydi.
Kabile halkı çalışır çabalar üretir kervanlarla satar, kaymağını kervan sahipleri yer, kalanı da üretici halka dağıtılırdı.
Adam kayırmaca, rüşvet ve zulüm son haddine varmıştı.
Toplum birbirine düşmandı.
Zenginler birbirlerini ihtişamlı sofralarda ağırlar, kusana kadar yer, hatta kusar zevk için tekrar yerdi.
Halk ise açlıktan kırılırdı.
Adam öldürmek sıradan günlük bir olaydı.
Kısacısı toplum, ekonomik, sosyal ve ahlaki yönden tam bir çöküş yaşıyordu.
*
Şimdi;
Günümüze şöyle bir baktığımızda vahim tablo yüzümüze adete bir kırbaç gibi çarpıyor.
Çok yazdık, çok söyledik ama dinleyen olmadı tabi.
Yine herkes bildiğini okudu. Okumaya devam ediyor.
Şu, kurum ve kuruluşların iftar davetlerine bakıyorum da midem bulanıyor, o devir geliyor aklıma.
Oralara harcanan paralar gerçek ihtiyaç sahiplerine verilse Türkiye’de Ramazan ayında kimse aç kalmaz sayın okurlar.
*
Sadece bu durum mu?
Maalesef hayır.
Toplumumuzun geneline şöyle bir bakınca, o cahiliyet devrini görmemek körlüğün daniskası olur.
Sayın okurlar, hepimiz bunun farkındayız.
Daha geçen haberlerini gördük 10 yaşındaki küçücük bir kız çocuğu komşusunun evinde ölü bulundu.
Akli dengesinin yerinde olduğunu iddia eden bir genç 5 akrabasını pompalı tüfekle gözünü kırpmadan öldürdü. Kameralara gülerek poz verdi. Konya’da oldu bu olay duymuşsunuzdur.
Hırsızlık desen hangi birini yazayım?
Kağıttan putlara tapar olduk. Yeşil renkli.
İnsan ilişkilerimiz da ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ düsturumuz oldu.
Hak, hukuk, adalet ve vicdan ağızlarımızda pespaye laflar haline geldi.
Anlamsızlaştı.
*
Yorumunu siz yapın…