İnsan Hakları Nerede?- Muammer BAĞCI- Yeni Meram Gazetesi
İnsanoğlu dünyaya bir gaye için gelmiştir. Bu gayeyi bilmek, bulmak ve yaşamak insanın başlıca vazifesidir. Gayeyi yaşamak ve yaşatmak zaruridir. Çünkü gayeler yaşanmazsa zayıflamaya ve yok olmaya mahkumdur. Büyük Fransız İhtilaliyle yarım yamalak ortaya atılan ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile son şeklini alan gaye ve eşitlikler, İslam’ın insana tanıdığı haklar yanında çok cılız ve sıfırdır. Bu sebeple, İslami gayesini ve o gayeyi tam bir aşkla yaşayan millet için, birtakım laf ve parlak sözlerle getirilmek istenen sözde insani eşitliğe değil 20. asır 220. asırda da olsa yine ihtiyaç yoktur.
Doğuşundan itibaren geçen bir asır içinde, Hint yarımadasından Atlas Okyanusuna kadar geniş bir sahaya yayılmak, İslam’dan başka hiçbir dine nasib olmamıştır. Bunun sebebi, İslam’ın insan kalbine nokta nokta işlediği imandan, hak, adalet ve eşitlik duygularından başka yerde aramak ve düşünmek beyinleri çatlatır, akılları iflas ettirir. Bugün yedi yüz milyonluk İslam alemi neden darmadağınıktır? Neden, sen ben kavgaları arasında eriyip gitmektedir? Neden dinleri, imanları, vatanları ve mukaddes olan her şeyleri şer kuvvetler tarafından sarılmıştır? Çünkü Müslümanlar gayelerini yaşamıyorlar. İslam’ın ilmî, iktisadi, ahlaki prensiplerini mezara gömmüşler, onun madde ve manada meydana getirdiği hamleci ruhu çürütmüşlerdir.