DİĞER KATEGORİLER

İlk iş, muhabbet eğitimi

İlk iş muhabbet eğitimi-Medine EKMEKÇİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
Yeni eğitim öğretim yılı tüm eğitim câmiasına hayırlı olsun. Millî olmayan eğitimimizin bakanından köklü revizyon yapmasını umut ediyoruz her yıl. Değişiklik zaten kaçınılmaz, milli eğitim sisteminin bir yap-boz tahtası olduğunu biliyoruz. Önemli olan bugünden, en azından iki nesli görerek hareket edebilmekte. Acaba bugünün gençleri, nasıl bir dünyanın yetişkinleri olacaklar? Bunun üzerinde düşünmek bile eğitim sisteminin yeniden yapılanması konusunda açılımlar sağlayabilir. Ama bundan daha evvel sorulması gereken soru ne, biliyor musunuz? Bugünün gençleri nasıl bir dünyada yaşıyorlar, biz bunu bile daha bilmiyoruz. Maalesef özellikle eğitim dünyamızı şekillendirenler bürokrasinin labirentlerinde bu soruyu gündemlerine bile alamıyorlar. Ne yaşandığı, ne hissettiğini ve ne düşündüğünü bilemediğiniz gençlere ne anlatabilirsiniz ki? Hele gençler içinde oldukları sistem hakkında tam tersi eleştirel düşünceler besliyor ve bu sistemin değişmesi gerektiğini düşünüyorlarsa, iş daha da vahim değil midir? Ve durum tam da böyle işte. Maltepe Üniversitesinin "Türkiye'deki Sosyo-Kültürel Değişimler Hakkında Gençlik Ne Düşünüyor” başlıklı araştırmasına göre her üç liseliden ikisi eğitim sistemine karşı, ve sistemin değişmesi gerektiğine inanıyor. Sevmediğiniz, inanmadığınız bir yapıdan ne alabilirsiniz ki? Milli eğitimin ilk işi, sisteme muhabbet eğitimi olmalı... Gençleri hepimiz eleştiriyoruz. Fark edemediğimiz durum, onlar başka bir sistemin içine doğdular. Bu durumu özümseyip "acaba nasıl katkıda bulunuruz" diyen pek az insan var. Geçenlerde Furkan Celep, 18 yaşında öldü! Çok üzüldüm. Mektubunu defalarca okudum. Gün geçtikçe bu intiharlar artıyor. Gençlerin, hatta toplumun çok ciddî ruhsal sorunları var. “Sonra her şeyi arkamda bırakmak istedim, çünkü çaresizlik ve yalnızlık bana güçsüzlüğü hatırlatıyor. Bu zor dünyada güçsüzlük, ailemden öğrendiğim kadar yok oluş demek. Sevilmediğim için sevemedim. Sevmeyi denedikçe kırıldım. Benim kırıldığım yerlere, insanlar hiç takılmadı. Ama ben takıldım. Bu dünyaya takıldım!” Evet, öncelikle herkes anne baba olmamalı. "Bir şekilde büyür" demekle olmuyor. Koşulsuz sevgiyle ve değerle başlamalı hayata çocuk. Kuralları koyanın kurallara uyduğu bir aile ortamıyla yetişmeli. "İyi ki varsın"la büyümeli. İletişimin olduğu bir ailede, sözlerine değer veren yetişkinler olmalı. Güçlü değil, sevmeyi bilen olarak büyümeli. Yarış atı gibi diğerleriyle kıyaslanmamalı. Dünyadan korkutarak değil, dünyada yaşamaya alıştırarak yetiştirilmeli. Hatalar yapabileceğini baştan anlatmalı ama başarısız olsa bile sevilmeye devam edeceğine inandırılmalı. “Tüm intiharlar, sevgiyle tanışmamışların acı sonudur” diyor hocam...