DİĞER KATEGORİLER

HRİSTİYANLAR TABUTU KALDIRAMAYINCA

HRİSTİYANLAR TABUTU KALDIRAMAYINCA- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

İslam’ı öğrenmenin birkaç yolu vardır.
1- Kesbi yol: Talip, Bir okula/ medreseye gidip İslami ilimleri (Arapça, fıkıh, hadis, tefsir, kelam...) okuyup dini öğrenir.
2- Talip, başta peygamberimiz olmak üzere İslam büyüklerinin hayatını okur, onların gittiği yoldan gider, onların halleri ile hâllenir.
3- Vehbi Yol: Talip, Bir tekkeye giderek bir Kâmil-i Mürşide tabi olarak, onu taklit edip, ondan feyz alıp onun yolundan gider ve olgunlaşır.
TASAVVUFİ YOL
Büyük mutasavvıfların hayatı her zaman çok ilgi çekmiştir. Onların sade, mütevazı, vefalı, özverili yaşamları insanları hep celp etmiştir. Onlarda zuhur eden kerametlerde insan ruhunu yücelten bir taraf vardır. Onların hayat hikâyelerini okumak, onların ilginç hikâyelerini dinlemek insanda anlatılmaz bir manevi gelişim sağlar. Bu Büyük zatlardan biri de Ma'ruf-u Kerhi hazretleridir. M. 815 (H.200) yılında Bağdat’ta vefatını etmiştir.
Bu mübarek zat öyle güzel bir hayat sürmüş, öyle hoş davranışlarda bulunmuş ki yaşadığı Bağdat’ta O'nu sadece Müslümanlar değil eski dininden olan Hristiyanlar ile başka dinden olan Adem oğulları da çok sevmişler. Zaten İslam’ı tam yaşayan bir kişi yüksek ahlaka sahiptir. Böyle kişilerden oluşan bir toplumu ve bu toplumu oluşturan fertleri aklı başında olan, fıtratı bozulmamış herkes sever ve sayar.
Mesela İslam içkiyi, kumarı, hırsızlığı, yalancı şahitliği, cimriliği, tembelliği, pisliği, zulmü, sömürüyü… Yasaklamış, hangi aklı başında insan bu kötü ahlaklara iyi der? Yine İslam, temizliği, çalışkanlığı, adaleti, zayıflara yardım etmeyi, mazluma yandaş, zalime düşman olmayı, hırsı terk etmeyi, kanaatkar ve vefalı olmayı emretmiş, Kim bunlara kötü diyebilir ki?
İRŞAD EDEN CENAZE
Ma'ruf- u Kerhi hazretleri İslami ahlaka sımsıkı bağlı bir velidir. Öyleki bu mübareğin ölümü bile insanları irşat etmiş. O büyük zat ölmeden önce müritlerini çağırarak “Bakın ben yakında öleceğim. Benim cenazeme hem Müslümanlar hem Hristiyanlar sahip çıkacak. Ortalık karışabilir. Bu nedenle böyle bir şey vuku bulduğunda siz devreye girin ve taraflara; ‘kim bu tabutu kaldırıp götürürse cenaze onundur’ deyin. (Bu konuda birkaç değişik rivayet var) Aynen dediği gibi olur mübareğin cenazesi. Hristiyanlar, "Bu cenaze bizim biz defnedeceğiz" derler, Müslümanlar ise "Cenaze bizim mezarlığa gidecek" derler. İşte o anda müritler devreye girer ve mübareğin vasiyetini açıklarlar. Tabi Hristiyanlar cenazeyi kaldıramaz Müslümanlar kaldırır ve cenaze İslam mezarlığına defnedilir. Anlatılır ki o gün binlerce Hristiyan bu keramet üzerine Müslüman oldu. İşte böyle büyük insanların cenazeleri bile irşada devam eder. Mübarek buyurmuş;
A- Tasavvuf , “Hakikatleri elde etmek ve halkın elindekilerden ümidi kesmektir.”
B- Ma‘rûf’un ilimde yetersiz olduğunu söyleyen birine Ahmed b. Hanbel’in, “İlimle elde edilmek istenen şey Ma‘rûf’un ulaştığı mertebedir” cevabını vermiş. ( TDV)