Hitit kralı 3 bin 250 yıllık "mesajı"nda icraatlarını anlatıyor

Konya'nın Ilgın ilçesinde 1970'te su hattı çalışması sırasında ortaya çıkan 3 bin 250 yıllık Hitit su anıtında, Kral 4'üncü Tudhaliya hiyeroglif yazıyla halkına kazandığı zaferleri ve icraatlarını anlatıyor. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bahar,  yaptığı açıklamada, Konya'nın tarih öncesi dönemde birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi. Anadolu uygarlıklarından Hititlerin de Konya'da önemli eserler bıraktığını anlatan Bahar, kentte günümüze kadar ulaşan; Eflatunpınar, Fasıllar ve Kurunta Anıtı'nın sıklıkla ziyaret edildiğini vurguladı. Bahar, Ilgın ilçesinde 1970'te su hattı çalışması sırasında ortaya çıkan 3 bin 250 yıllık Yalburt Su Anıtı'nın Hititlerin en önemli eserleri arasında gösterildiğine işaret ederek, "Yalburt yerleşimi, Ilgın'dan 25 kilometre doğudaki Büyükoba ve Dereköy Mahallesi arasında bir yer. Su getirmek için yapılan çalışmalarda iş makinesi marifetiyle ortaya çıkmış. Bir yıl sonra da burası Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Raci Temizer tarafından kazıldı ve su havuzu ortaya çıkarıldı." diye konuştu. Su anıtının yaklaşık 100 metrekarelik dikdörtgen şeklinde bir havuz olduğuna dikkati çeken Bahar, 20 taş bloktan oluşturulmuş havuzun üzerinde hiyeroglif yazıların bulunduğunu aktardı. "Hiyeroglif yazıyla anlatılmış" Bahar, blok kesme taş üzerine işlenmiş hiyeroglif yazıda, Hitit Kralı 4. Tudhaliya'nın Güney Batı Anadolu'ya yaptığı bir seferin anlatıldığını belirterek, şöyle konuştu: "Bu seferde gördüğü bazı kentlerden de söz ediyor. Su havuzunda halkına hesap verme gibi icraat anlatılıyor. Bunu okuyabilecek bir halk kitlesi de var. Bu çevrede okuyan bir halk var ki uzun bir bir icraat anlatılmış. Hiyeroglif yazıyla anlatılmış. Bu bölgede Luvi halkı yaşadığı için buna Luvice de deniliyor. Yalburt'taki su anıtının önemi, anıtın üzerindeki taşlarda bir tarihin anlatılması. Açık ve siyasi bir tarih anlatılmış. Bunu, hesap verme ve halka ilişkiler faaliyeti olarak düşünüyoruz. Hititler, demokratik bir ülke değildi ama kralın icraatlarını halka dönük anlatımı, bölge insanlarını ciddiye aldığını gösteriyor." Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile bölgede uzun yıllar araştırma yaptığının altını çizen Bahar, bu tarihi zenginlikleri bilimsel yayınlar, bildiriler, konferanslarla ülke içinde ve dışında tanıtmaya çalıştığını ifade etti.