HIFZISSIHHA YANİ HİJYEN TEDBİRLERİ- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi
Son iki yılda günlük hayatta kullandığımız üç slogan; fiziki (sosyal) mesafe, maske ve temizlik-hıfzıssıhha (hijyen).
Bu zamanda çarşıda, pazarda, iş yerinde, sokak ve caddede, kahvehanede vesaire ortak kullanılan yerlerde temizlik tedbirlerine dikkat edilmesi üzerinde duruldu. “Bende bir şey yok”, “bir şey olmaz” gibi sözlerin ne kadar da tehlikeli olduğu görüldü. İşyerleri aylarca kapalı kaldı, insanlar gelirlerinden mahrum kaldı. Normalleşme ile birlikte eski hale dönüldü. Ama çoğu yerde salgın hastalık öncesine dönüldü. Temizlik kurallarına pek de riayet edilmediği görülüyor. Zira alışkanlıkları değiştirmek zordur. Üstelik bu tür kuralların denetiminde aksama olursa, bu durum biraz daha düşünmeye değerdir.
Ferdi olduğu kadar toplum olarak da temizlik kaidelerine uymak çok önemlidir. Bu bakımdan temizlik denetimi devletin kolluk görevlerinden birisidir.
Zaman zaman fırınlardan, lokantalardan, pastanelerden haberler televizyonlara ve gazetelere düşer. Şimdi sosyal medya kullanıldığı için bu mecralar daha etkili oluyor.
Konya’da düğün pilavları yakın zamana kadar sokak aralarında verilirdi. Belki bu durumun devam ettiği yerler vardır. Bulaşıkların yıkandığı ve yemeğin pişirildiği yerlerde hijyene pek dikkat edilmediği durumlar oluyordu. Belediye başkanı olarak da bunu takip ediyor, yemek pişiren ustalara kolaylık demek için ocak başlarına giderdik, belediyeden zabıtalarla… Gördüğümüz eksiklikleri nezaketle baş ustaya iletirdik. Bunun epeyce etkili olduğunu gördük. Zira hiçbir usta belediye ile sağlık konularında cedelleşmeye girmek istemez.
İşletmeler ruhsat alırken sıhhi ve gayri sıhhi olmalarına göre büyükşehir, ilçe belediyelerden, büyük şehir dışındaki illerde il özel idarelerinden işletme ruhsatı alırlar.
Türkiye’de genel temizliği veya hijyen konularını ilgilendiren konular 1930 tarihli 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre düzenlenmektedir. Bu konunun birinci maddesindeki hüküm şöyledir: “Memleketin sıhhi şartlarını ıslah ve milletin sıhhatine zarar veren bütün hastalıklar veya sair muzır amillerle mücadele etmek ve müstakbel neslin sıhhatli olarak yetişmesini temin ve halkı tıbbi ve içtimai muavenete mazhar eylemek umumi Devlet hizmetlerindendir.”
Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 127’nci maddesine dayanılarak hazırlanan Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayınlanan Hijyen Eğitimi Yönetmeliğinin (Resmi Gazete 5 Temmuz 2013, Sayı 28698) amacı, gıda üretim ve perakende iş yerlerinde, insani tüketim amaçlı sular ile doğal mineralli suları üreten iş yerlerinde ve insan bedenine temasın söz konusu olduğu temizlik hizmetlerinin verildiği iş yerlerinde çalışanlara yönelik hijyen eğitimi programlarının planlanmasına, eğitimlerin verilmesine, iş yeri sahibinin, işletenlerin ve çalışanların bu konudaki sorumluluklarına, bu iş yerlerinde çalışmaya engel bulaşıcı hastalıkların ve cilt hastalıklarının belirlenmesine ve bu hastalıkların iyileşme hâlinin tespitine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Yönetmeliğin kapsadığı iş kolları; a) Gıda üretim ve perakende iş yerleri. b) İnsani tüketim amaçlı sular ile doğal mineralli suların üretimini yapan iş yerleri. c) Kaplıca, hamam, sauna, berber, kuaför, dövme ve pirsing yapılan yerler, masaj ve güzellik salonları ve benzeri yerler. ç) Otel, motel, pansiyon ve misafirhane gibi yerler. d) Komisyon tarafından hijyen eğitimi verilmesi uygun görülen diğer iş kolları.
Madde 5’e göre, “Bu Yönetmeliğin kapsadığı iş yerlerinde, Genel Müdürlük tarafından verilen belgeye sahip olmayan kişiler çalıştırılamaz. İş yeri sahipleri ve işletenleri, çalışanlarının hijyen eğitimi almasından ve belgeli olarak çalıştırılmasından birinci derecede sorumludur. Bizzat çalışmaları durumunda iş yeri sahipleri ve işletenleri de bu eğitimi almaya mecburdur.”
Eğitim konuları, işyerinin konusuna gör hazırlanmaktır. Yine çalışmaya engel hastalıklar yönetmelikte belirtilmiştir. Denetimler yine yukarıdaki kanuna göre yapılır (madde 282) Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri ve Sağlık Bakanları yürütür.
Belediye zabıtası berber ve marketin hijyen denetimlerini yapmaktadır. Bunun yanında Tarım müdürlüğü ekipleri de zabıtadan destek almaktadır. Mesela berberler, kuaförler ve güzellik salonları denetiminde 16 maddede işletmenin durumu sorulmakta ve açıklama ile tutanağa şerh konulmaktadır. Burada açılış saatleri, randevu sistemi ile çalışıp çalışmadıkları, aynı anda yan yana iki müşteri kabul edilmemesi (7647 sayılı Genelge kuralı gereği, maske kullanımı, steril eldiven kullanımı, kullanılan malzemelerde sıhhi şartlara uyulup oyulmadığı, jilet/ustura ile tıraş yapılıp yapılmadığı, bayan kuaförlerin ve güzellik merkezlerinin cilt bakımı, makyaj ve kalıcı makyaj hizmeti verip vermediği ile “ense fırçası” kullanıp kullanmadıkları sorulmaktadır.
Belediye zabıtası marketlerde fiyat kontrolü, ruhsat kontrolü, makbuz giriş ve çıkışları yapmaktadır.
Belediye, eskiden portör muayenesi yapardı. Şimdi bu muayeneler yapılmıyor. Bunun yerine Sağlık, Tarım ve zabıta ekiplerinin yaptıkları hijyen belgesi taramaları yapılmaktadır. Ama bu tarama sonuçlarının kamu oyu ile paylaşılması yetersizdir.
Hıfzıssıhha denetimi de kamunun yetki ve sorumluluğundadır. Ancak kamu oyundaki genel kanaate göre denetimler yeterli değildir. Zira vicdani denetim, işletme içi denetim, sonra esnafın birbirini veya esnaf kuruluşlarının denetim bütünlük içinde olmalıdır. En etkin denetim müşteri denetimidir.