Hayatınıza değer katacak hiçbir şeyi ertelemeyin

Mısır hükümeti Kızıldeniz’in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere Amerika Japonya ve Türkiye'den de Temel’in firması olmak üzere birer firma katılır.

Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.

İngiliz firması: “Biz iki taraftan da eş zamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz” der.

Amerikan firması: “Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz, maksimum 50 santim fark olur” der.

Japon firması: “Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 20 santim fark olur” der.

Sıra bizim Temel'e gelir. Temel der ki: “Vallahi biz de iki taraftan kazmaya başlarız ortada buluştuk buluştuk buluşamadık iki tünelimiz olur” der.

Gerçekten enteresan bir milletiz. Her konuda her koşulda muhakkak bir fikrimiz vardır. Dahası ortası olmayan bir milletiz. Yani ne demek istiyorum; seversek de ölümüne gömersek de ölümüne olan bir milletiz. Ortamız yok yani dengede değiliz.

Artı pek disiplinli, programlı bir millet değiliz. Dolayısıyla bu durum zihnimizi karmaşık bir hale getiriyor. Hatta birbirimize teselli ederken, “Aman canım fazla şiiitme bakalım” deriz.

Ertelemeye son verin artık ertelemeyin!.. Hayatınıza değer katacak hiçbir şeyi ertelemeyin. İstediğiniz hedefe ulaşmak ve başarılı olmak zamanı kullanmadaki ustalığa bağlıdır. Erteleyenler ve başarısız olanlar çoğu zaman “Vaktim olsaydı” tekerlemesini kullanırlar.

Olgunlaşmayın yeşil kalın, göreceksiniz öğrendikçe bilmedikleriniz artacak limitinizi aşın.

İçinde bulunduğumuz her anın hakkını verin ki bizden haklarını istemesinler.

Aslında zamanım yok diyenlerin problemi zamanla değil zamanı zamanlama ile ilgilidir yani kendisiyle .. Yarın sabah ne yapacağını bilmeyenlerin başarı istemesi haksızlıktır.

Hedefler gelecekte elimize geçecek olan mektuplar gibidir nasıl bir mektup bekliyorsan onu yazmaya başla.

Bir televizyon reklamında çok hoşuma giden bir cümle vardı. “Yarını harcama bugünden biriktir geleceğini biriktir” .

Geleceğinizi ipotek ettirmeyin, başkalarına kaptırmayın .. Japonya’da öğrenciler için kullanılan bir slogan: “Eğer sabah saat 4’te uyanık ders çalışırsanız sınavı kaybedersiniz çünkü sınavı
kazanabilmek için sabah saat üçte kalkmanız gerekir” der.

Çok sevdiğim Wonders öyle diyor: Yaratıcı bize iki yuvarlak organ verdi; biri düşünmek diğeri de oturmak için.. Başarı hangisini daha çok kullandığınıza bağlı.

Yapmayı çok istediğiniz şey size zor gelse de imkansız değildir. Eğer o şey insan olarak doğamıza uygunsa ve başarılma imkanı varsa bizim tarafımızdan da gerçekleşebilir denemesi bedava.

George öyle der: “Siz kendinizi gerçekten adadığınızda kader de harekete geçer sırtınızı kendinize dayayın.”

Son olarak, Temel’e sorarlar: “Hani sen genç ve güzel bir dulla evlenecektin ne oldu?”

Hemen cevap verir: “Kocasının ölmesini bekliyorum.”

Vazgeçmeyin, çünkü bütün ağaçların en olgun meyveleri dalın en ucundadır.