Antakya'da ilk yıkılan binanın enkazı altında eşiyle birlikte vefat eden özel harekat polisi Engin Kunt'un ağabeyi, sorumlular hakkında şikayetçi oldu.
Hatay’ın Antakya ilçesinde 4 yıldır görev yapan özel harekat polisi Engin Kunt ve eşi Ceren Akdoğan Kunt, asrın felaketine uykuda yakalandı.
Antakya’da Atilla Eren Apartmanı’nın 11. katındaki dairede oturan ve henüz 6 aylık evli olan genç çift, binanın tamamen yıkılması sonucu enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.
Geriye görüntüler kaldı
4 yıllık polis memuru olan Engin Kunt’tan geriye kuzeninin düğünü için geldiği memleketi Karaman’ın Sarıveliler ilçesine bağlı Koçaşlı köyünde düğünde oynadığı görüntüleri kaldı.
Depremden 1 gün sonra eşi ile birlikte enkazdan cenazeleri çıkarılan Engin Kurt, Karaman’ın Sarıveliler ilçesine bağlı Koçaşlı köyünde toprağa verilirken, eşi ise memleketi Osmaniye’de defnedildi.
"İlk yıkılan bina olmuş"
Ermenek Adliyesine giderek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunan genç polis memurunun ağabeyi Erdem Kunt, şunları söyledi:
Kardeşim Engin Kunt daha 24 yaşındaydı. 4 yıldır Hatay’ın Antakya ilçesinde özel harekat polisi olarak görev yapıyordu. 6 Şubat’ta yaşanan depreme Hatay’daki evlerinde yakalandı. Eşiyle birlikte ikisi de vefat etti. Kardeşim 6 ay önce evlenmişti. Bugün sorumlular hakkında biz şikayette bulunduk. Şikayette bulunmamızın nedeni binanın 1.5 yıllık önce yapılması. Aldığımız bilgiye göre depremde Hatay merkezde ilk yıkılan bina olduğu söylendi. Bina 5 saniye içerisinde tamamen yıkılmış. Biz binayı araştırdığımızda sahibinin yaptığı bütün binalar tamamen yıkılmış. Yapı denetimleri olsun bina sahibinden müteahhitten olsun hepsinden şikayetçi olduk suç duyurusunda bulunduk.
Hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Yıllardır depreme dayanıklı bina yapıyoruz diye satış yapan müteahhitlerin depreme dayanıklı bina yapmadıkları görüldü. Burada herkesin hakkını araması lazım. Benim kardeşim daha 24 yaşına yeni girdi. Eşi daha 23 yaşına yeni girdi ve 6 aylık evlilerdi. Bizim canımız yandı. Anne ve babamın durumu ortada gelemediler bile vekaleten ben devam ettirdim. Bizim canımız yandı başkalarının canı yanmasın. Herkes hakkını arasın. Sadece deprem denilip de geçmeyelim hakkımızı arayalım. Acımızı bir nebze olsun hafifletelim.