DİĞER KATEGORİLER

HAŞHAŞİLER VE FETÖ TERÖR ÖRGÜTLERİ

HAŞHAŞİLER VE FETÖ TERÖR ÖRGÜTLERİ- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Cumhurbaşkanı FETÖ terör örgütüne Haşhaşiler, demişti. Gerçekten de çok benzerlikler var. Haşhaşilerin kurucusu Şia mezhebinin İsmailiye koluna mensup olan din adamı Hasan Sabbah’tır. İran’nın Kum şehrinde yaşamış ve murit toplamıştır. İslami kisveli bir örgüt kurmuştur. 1090 yılında İran’da bulunan Alamut Kalesini ele geçirmiş ve burayı karargah yapmıştır. Müritlerine haşhaş bitkisinden elde edilen afyon içirerek sarhoş edip istediği görevi yaptırmıştır. Bunun içinde bu örgüte Haşhaşiler denmiştir.
Ününü devrinde yaptığı çok sayıda suikastlarla duyurmuştur. En önemli suikastı da Selçuklu baş veziri Nizamülmülk’tür. En büyük hedefi de Büyük Selçuklu Devletini yıkmaktır. Hasan Sabbah gençliğinde Selçuklu sarayında idari işlerde çalıştığı için sarayı tanımaktadır. Bundan istifade ederek elde ettiği adamları eli ile sultanın yatağının baş ucuna bir hançer dahi koydurabilmiştir. Bunun anlamı seni istediğim an öldürebilirim, demektir. Zamanında başta Selçuklular olmak üzere bazı devletlerin başına bela olan bu örgütü yok etmek isteyen ve Alamut Kalesini kuşatan devletler oldu ise de başarılı olamamışlardır. Nihayet 1256 yılında Moğollar Alamut kalesini ele geçirerek onları yok etmiştir.
Günümüzde de tarikat cemaat dini kisvesi altında Haşhaşiler gibi dini siyasi örgütler vardır. Bunlardan en tehlikelisi de devletimizi Batılılara peşkeş çekme gayesi ile 1960 yılından beri örgütlenen FETÖ terör örgütüdür. Bu örgüt başlangıçta İzmir Kestane Pazarı Camiinde başladığı örgütlenmesini zaman içinde tüm yurda ve yurt dışına yaymıştır. Örgütün lideri ilkokulu dışarıdan bitirmiş, medresede dini tahsil almış güya din adamı Fetullah Gülen’dir. Soyu hakkında Türk, Arap ya da Kürt olmadığı hakkında iddialar var. Çok ilginçtir, bu Kestane Pazarı Cami ünlü Yahudi dönmesi ancak gerçekte dönmeyen Sebatay Sevi’nin evinin bulunduğu sokağın başında olup takiyede olsa zamanında onun bu camiye gelip gittiği de bilinir. Gülen’in elinden tutan ona yardım edenlere bakınca onu Masonların ve Sebataycı dönme denen Yahudilerin desteklediklerini görmekteyiz.
İstihbarat örgütleri ile ilişkisi de sır değildir. Daha yirmili yaşlarda basit bir vaiz iken Vehbi Koç’un evinde dönemin Mit Müsteşarı Fuat Doğu ve ünlü CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek ile yemek yediği de bilinmektedir. Fuat Doğu basına verdiği bir röportajında ben MİT müsteşarlığı yapmadım CİA’nın Türkiye’deki şube müdürü idim, demiştir. Olayın vahametini görüyor musunuz? Bu hakikat Gülen’in özel yetiştirildiği gerçeğini göz önüne getirir. 2010 yılına kadar MİT’in durumu aynı idi. Gülen’in tüm dönemlerde -Erbakan hariç- her siyasi lider ile darbeciler ile siyasi ilişkileri mevcuttur. En çok da Ecevit’ten destek görmüştür. Her ne kadar muhalifler tarafından AK Parti zamanında devlete sızdığı iddia edilse de 2000 yılına kadar aşağı yukarı devletin tüm birimlerine sızdığını itirafçılar söylüyorlar. En çokta emniyet, ordu, yargı, üniversiteler ve milli eğitimde varlık gösteriyorlardı.
1999 yılında ABD’ye gitti. CİA kontrolünde bir çiftlikten örgütünü yönetti. Nihayet artık devlete kafa tutabileceğine inandığı 2011’de Mit Müsteşarını sorguya çağırma ile başlayan süreç devam etmiş ve 15 Temmuz 2016’daki işgal hareketine kadar gelmiştir. Milletin vatanına sahip çıkarak darbecilere karşı koyması ile işgal hareketi püskürtülmüştür. Bu ülkemizin bir defa daha kurtuluş mücadelesidir. Yedi yıl oldu hala başta ABD ve Avrupa devletlerinin maddi ve manevi destek olduğu bu örgüt ile devletin mücadelesi devam ediyor. Birçok suikast yaptığı zamanla gün yüzüne çıktı. Sadece darbe gecesinde 253 şehit verdik ve iki binden fazla gazimiz oldu. Çalışma sistemleri gizlilik ve din üzerinden olan bu iki örgütte mali kaynak olarak büyük zenginliklere kavuşmuşlardır. Şu anda FETÖ yurt dışına kaçırdığı kaynakları ile dışarıda açık ve içeride de gizli gizli faaliyetini sürdürmektedir. Haşhaşi devrinde müritlerini istihbarat örgütü olarak da kullanan Hasan Sabbah, Büyük Selçukluların yıkılmasında etkin rol oynamıştır. ABD’de FETÖ’yü Türkiye’de ve dünyada istihbarat örgütü olarak da kullanmaktaydı. Eğer halkımız vatanına ve devletine sahip çıkmasa idi, ülkemiz işgal edilip, parçalanacaktı. Zaman içinde de Anadolu’dan Müslümanlar sürülecekti. Ya da kabul edenler Hıristiyan yapılacaktı. Bunun için hainler başı Gülen’in dinler arası diyalog projesi hazırdı. Güya İslam ile Hristiyanlık bir noktada buluşturulacaktı. Ülkemizi ve milletimizi Yüce Allah korudu.