DİĞER KATEGORİLER

HASBİHAL

HASBİHAL-Behçet BÜYÜKGÖKMEN-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
Düşünüyorum da şu kısacık hayatımızda neler yaşanmış. Her birini ayrı ayrı anlatmaya kalksan merhum Evliya Çelebi fes -o zaman şapka olmadığı için- çıkarır. Körpecik bir ilk mektep talebesi iken darbemsi bir vaka ile tanıştık. Büyüklerimiz asker Demirel'e "muhtıra" verdi diyorlardı. Soğuk bir mart ayı olduğunu hatırlıyorum. Birkaç yıl sonra evlerimizin pencerelerine ışık sızmasın diye kalın kara örtüler tuttuğumuzda, aklım daha bir hayra şerre erer olmuştu. Ordumuz Barış Harekatı için Kıbrıs'a gidiyordu. Evimize yakın Nalçacı Caddesi'nde üstü açık Cemselere ( askerî kamyon) binmiş Mehmetçik’i dualarla uğurluyorduk. Ahali büyük bir sevgi gösterisinde bulunuyor ve karınca kararınca askerlere hediyeler veriyordu. Cebimdeki üç beş kuruş ile on paket 'Birinci cigarası' alıp güç bela bir askere ulaştırdığımda kendimi çok mutlu ve gururlu hissetmiştim. Amerika’yı ve onun zalim altıncı filosunu da ilk o zaman duymuştum. Dostumuz dedikleri Amerika binlerce kilometre öteden gelip bize engel olmaya çalışıyordu. Pek anlam veremesem de doğrusu kızgın da olamıyordum. Ne de olsa ilk mektep yıllarında adamlar bize bedava az süt tozu vermemişlerdi. Kıbrıs Zaferi, her ne kadar o günlerde gerçek mahiyetini idrak edemesem de büyük tarihî akış içinde çok önemli bir dönüm noktasıdır. Şimdi baktığım yerden merhum Erbakan hocamızın feraset, azim ve kararlılığını daha net görebiliyorum. Elbette merhum Ecevit'i anmamak nankörlük olur. Hele bugünkü CHP'nin adeta gayrı milli politik duruş ve söylemlerini görünce merhum Ecevit'in vatanperverliği ve milli duruşu daha bir takdire şayandır. Bazı tesirler altında kalıp hükumeti bozması bir eksi olarak hanesine yazılmalıdır ayrıca. Aradan çok değil, birkaç yıl geçti. İspanyol paça pantolonlar moda. Zıpkın gibi lise öğrencisi olmuşuz. Daha bir yıl önce Kıbrıs Zaferi kazanan, adeta destan yazan millet birbirine düşmeye başlamış. Hükumet krizleri, yokluklar, kuyruklar... Piknik tüpü için yaklaşık bir sürecek bir kuyruk çilesi. Rahmetli babam nakliyeci. Damperli kamyon için mazot gerekiyor. Hiç unutmuyorum, o zaman meşhur Kavaklı Petrolde mazot kuyruğunda bekliyoruz. Yüz litre mazot verilecek. Tam on altı gün sonra sıra bize geldi. Evet, yanlış duymadınız, yüz litre mazot ve on altı gün... Ülke yeni bir askeri darbeye koşar adım gidiyor. Neredeyse iç savaş görüntüsü var. Halk ikiye bölünmüş; hatta, güvenliği sağlamak için var olan polis bile ikiye bölünmüş (Pol-Bir/ Pol-Der), bunların ne anlama geldiğini o günleri yaşayanlar gayet iyi bilirler. Sağcı, solcu var. Biz doğal olarak sağcıyız (o zaman için) Solcular memlekete komünizm getirmek istiyorlarmış: Rus yanlısı bunlar, SSCB. Demirperde nam-ı diğer. Kafirliğin sembolü din düşmanı, Allahsız. İnsanın kendine ait bir karısı bile yokmuş. (!!!) Karılar bile ortak, vay Allahsız kâfirler... Hür dünyanın lideri Amerika... Özgürlükler ülkesi, insanlığın iftihar tablosu... Hepimizin Amerikan rüyası görmesi isteniyor, Texas Tommix neredeyse ulusal kahramanlarımız! Yerli halkın her şeyini çalan bu hırsız, eşkıya çetesi bizim kutsal kahramanlarımız gibi... Hümanizmanın, özgürlüklerin merkezi, rüya ülke Amerika. Hiroşima ve Nagazaki de bir çırpıda binlerce insanı atom bombası ile yakan  değil...Bu zalimleri kutsayanlara lanet olsun! Kıbrıs'ta bize engel olmaya çalışan altıncı filo İstanbul ziyareti gerçekleştirecek. Bu ne büyük şeref(?) Aman Allahım! Karaköy kerhanelerinde boya badana, temizlik bakım yapılır. Eminim şimdi, okurken yüzümüz kızarmıştır. Bu ülkede hala Amerikan conileri için kerhane temizliği yapacak satılmış ruhlar var. Esef olsun, veyl olsun, yazıklar olsun... Bugün kimin ne söylediğini ve nerede durduğunu daha iyi anlamak için çok değil, elli yıl geriye gidin yeter. Belki Z kuşağı için çook eskilerden konuşuyor gibi oldu ama bunlar çok yakın tarihin yaşanmışlıkları sevgili Z kuşağı. Bugünlük bu kadar. Belki devam ederiz.