"HAL"DEN MEMNUN OLMAK!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Günümüz şartları hepimizin üzerinde o kadar fazla etki oluşturuyor ki kimi zaman halimizden memnun olmamak kaçınılmaz oluyor.
Ancak yaşantımızın içinde hayat döngüsü o kadar enteresan gelişmelere sahne oluyor ki bir de bakıyoruz dönüp dolaşıp başladığımız noktaya gelebiliyoruz. Bununla alakalı güzel bir alıntı okumuş ve bu döngüye en güzel örnek olarak değerlendirmiştim. Bu nedenle alıntı hikâyeyi sizinle de paylaşmak istiyorum.
“Bir mermer yontucusu, dağın tepesinde, kızgın güneşin altında, mermer yontmaktan son derece yorulmuş.
Kendi kendine söylenmeye başlamış:
” Bıktım artık mermer yontmaktan. Hayat mı bu yaşadığım sanki. Devamlı mermer yontmaktan başka bir şey yapmıyorum.
Yontmak zaten zor bir de yetmezmiş gibi hep bu kızgın, yakıcı güneş! Ah ! Güneşin yerinde olsam keşke…
Ne güzel yükseklerde her yere hakim olurdum. Işığımla her yeri aydınlatırdım.
Yontucunun dileği mucize eseri kabul olunur ve yontucu o an güneş olur.
Dileği kabul edildiği için çok mutludur. Fakat bu sırada bulutlar ortaya çıkar ve ışığını her yere yaymasına engel olur. Bu duruma isyan eder:
“Şu basit bulutlar benim ışınlarımı engelleyecek kadar kuvvetli olduklarına göre güneş olmanın ne anlamı var. Mademki bulutlar bu kadar kuvvetli keşke bulut olsaydım.”
Dileği kabul olur ve hemen bulut olur. Dünyanın üzerinde özgürce gezinmeye başlar, oradan oraya gider, yağmur yağdırır, toprağa bereket verir. Fakat birdenbire rüzgar çıkar ve bulutları dağıtır.
“Rüzgar nerden çıktı da geldi ve beni dağıttı, demek ki rüzgar daha kuvvetli öyleyse ben rüzgar olmak istiyorum. “
Dileği yine kabul olur, güçlü bir rüzgâr olur. Dünyanın üzerinde eser durur, fırtınalar estirir, tayfunlar meydana getirir.
Fakat birdenbire önüne kocaman bir dağ çıkar ve ona mani olur.
“Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim rüzgâr olmamın ne anlamı var?”
En güçlü dağ olmak istiyorum.
Dileği kabul olur ve bir anda koca bir dağ olur.
Bir zaman sonra bazı sesler duyar ve kendisine durmadan vurulduğunu hisseder. Ondan daha kuvvetli olan, onu içten içe oyan, kimdir acaba. Bir de bakar ki…
Kendisine zarar veren sadece küçük bir mermer yontucusudur.”
İşte hayat akarken bazen hayatımızdan, olduğumuz yerden memnun olmayıp, başka birinin yerinde olmak isteriz.
Mutluluğu başka yerlerde arar, onun kendi içimizde olduğunu unuturuz nedense.
Kendimizden uzaklaştıkça mutluluğu arama telaşında hiçbir şey yeterli gelmez daha da mutsuz oluruz.
Kimi boyunu beğenmez, kimi saçını. Kimi evini beğenmez, kimi eşini... Hep farklı şeyler ister durur.
Halbuki Yaratan her şeyi ne güzel yaratmıştır.
Yaratılan her şeyin bir amacı vardır.
Bir şeylere vesile olur.
Kalın sağlıcakla.