Hacıveyiszade!..

5 Şubat 1960 tarihinde ebediyete uğurlanan Konya'nın Gönül Sultanlarından Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hocaefendi'nin aramızdan ayrılışının üzerinden tam 55 yıl geçti sevgili okurlar. Konya İmam Hatip Lisesinin ilk öğrencileri yani onun öğrencilerinden dinlediklerimi onun aziz hatırasına hürmeten sizlerle paylaşıyorum; 209 Mehmet Çalışkan ( Sofu) anlatıyor; Hacıveyiszade Hocam, derse girdiğinde dua ederdi. Onun bu duası hem genel, hem de talebeler için yapılan bir duaydı. Şöyle dua ederdi; Allah’ım, sen bunların ilerlerini hayırlı eyle!..İleride bunlara çeşitli vazifeler ver!... Bu çocukları muvaffak eyle!...Vazifelerini hayırlı eyle!...Geleceklerini hayırlı eyle!... Hayırlı vazifeler ver!...İşlerini, aşlarını hayırlı eyle!...Amin, amin bi hürmeti Taha ve Yasin!.. Hacda dua için elini kaldırdığında, öylesine uzun bir dua etmiş ki, orada amin diye elini açan kim varsa, bir süre sonra, elleri dayanamamış, düşmüş. Demişler ki; Bu kim? Hacıveyiszade Mustafa Efendi Nereli? Türkiye’den, Konyalı… 102 Mehmet Ali Aldur anlatıyor; Annem anlatıyor; Ben 2-3 yaşlarındaymışım. Hastalanmışım. Evimiz Küçükkumköprüde. Evimiz hastaneye uzak, at yok, araba yok. Annem beni almış Numune hastanesine getirmiş. Yayan yapıldak Hastaneye geldiğinde, doktorların muayene saatini kaçırmış. Üzgün ve çaresiz bir şekilde Sultan Selim’in önüne gelmiş. Oturmuş başlamış ağlamaya… Oradan geçen bir kadın; Kızım demiş; Niye ağlıyorsun? Annem, Numune hastanesine geldiğini, doktorların muayene saatini geçirdiğini anlatınca, bak demiş şu ileride Hacıveyiszade Hoca efendinin evi var. Oraya git çocuğunu bir nefesleyiversin. Allah’ın izniyle çocuğun şifa bulur inşallah… Annem oraya doğru başlamış yürümeye…İşin ilginç tarafı şu; Hoca efendi o saatlerde yatar uyurmuş. Hanımına demiş ki, uzaktan gelecek biri var. Ben uyuyorum diye kapıdan döndürme, beni uyandır. Annem kapıyı çalmış. Hanımı kapıyı açınca; Teyze demiş, ben uzaktan geliyorum deyince, gel gel demiş.  Hacıveyiszade Hocayı uyandırmış. Hocefendi, Allah razı olsun, beni nefeslemiş. Sonra da, yanağıma dokunmuş; Sahtekar demiş, anneni çok üzmüşsün. Allah’ın izniyle şifa bulmuşum. 104 Mustafa Uzunpostalcı anlatıyor; Arapça Dersimize gelen Hacıveyiszade dersi çok tekrar ederdi. Bu tekrar talebeyi canlı tutar, uyutmazdı. Sen söyle, sen söyle…diye sorardı. Derse geldiğinde Hz. Peygamberin ailesini, eşlerini, anne ve babasının ismini sorar, kekeleyen öğrencileri bilemedi diye mahcup etmez kendi tekrar ederdi. Hocaefendinin böyle bir tavrı vardı. Zaman zaman bana hitaben Mustafa olsun çamurdan olsun diye takdirlerini ifade ederdi. Kızarsa öfkelenirse, bugün Mübarek Pazartesi olmasa... Mübarek Salı olmasa... Mübarek Çarşamba olmasa, derdi. Hocaefendi için haftanın bütün günleri mübarekti. Bu şekilde konuşur, kızmasını orada bitirirdi. 14 Ahmet Kale anlatıyor; Arapça derslerimize Hacıveyiszade Hocamız girerdi. Her derste o üç kelimeyi çok kullanırdı; Tuzsuz, Huysuz ve Ahlaksız!…Tuzsuz tatlı demektir derdi. Birgün bize dersi var. Bizim sıraya dikkatlice baktı. Ramazan Kunt’a, Ramazan dedi, bırak kayısı fidanını. Ramazan son dersten sonra Muhacir Pazarına uğrayıp bahçelerine dikmek için kayısı fidanı almayı aklından geçirmiş. Bisikleti de olduğu için, bisiklete atar götürürüm diyormuş. Zil çaldı, dışarı çıkınca sordum. Ne kayısısı, ne fidanı? Yahu dedi ben sadece kafamda kuruyordum, Hocama malum oldu herhalde. Diyelim ki hasta oldunuz, derdinizi söylediğinizde sizi okurdu. Şifa bulurdunuz. 87 Kamil Yaylalı anlatıyor; Hacıveyiszade Hocamız dersimize girdiğinde isim sormazdı. Sanki ismimiz alnımızda yafta varmış gibi, yazıyormuş gibi, Ali, Veli Hüseyin, Ahmet diye bizleri derse kaldırırdı. Kafamızdan geçenleri söyleyiverirdi. Dükkanı, tezgahı bırak derse dön derdi. Hasan diye bir arkadaşımız vardı. Dalmış, köyündeki soğuk pınarın başında ayran içtiğini hayal ediyormuş. Hacıveyiszade ona hemen ferasetsiz Hasan ayranını köyüne gittiğinde iç dedi. Teneffüste Hasan o anda  Hacıveyiszade Hocamızın dediklerini hayal ettiğini söylemişti. 1 Ömer Ali Güneş-Sınıf Başkanı anlatıyor; Hocalarımızın içerisinde bize en fazla tesir eden Hocamız Hacıveyiszade Hocamızdır. Siyasetten Allah’a sığınırım derdi. Hocam dedik, siyasete neden girmediniz? Siyasetten Allah’a sığının, girmeyin. Hele bu okullarda ki, öğrencilerin siyasete girmesini tavsiye etmem derdi.