HAC VE EĞİTİM- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi
Eğitim, insanın kendine, ana-babasına, toplumuna, insanlığa ve Yaradan'ına karşı olan görevlerini öğrenme ve yaşama ameliyesidir.
Bu anlamda, Türk milleti ve İslam dünyası olarak nerelerde olduğumuzu çok iyi düşünmek, hatta hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamak durumundayız.
Neden Müslüman olmayan toplumlar İlimde, teknolojide, temizlikte, ekonomide bizden daha ilerideler?
Bizim sadece Müslüman olmamız, hatta "Elhamdülillah ben Müslümanım" dememiz yeterli mi?
"Temizlik imandandır"
"iki günü birbirine eşit olan ziyandadır"
"İlim Çin'de de olsa arayıp bulunuz"
"Veren el alan elden üstündür"
"Bizi aldatan bizden değildir" hadisleri ile, yüce Allah'ın;
"Kul hakkı ile karşıma gelmeyin"
" Kendi zararınıza bile olsa adaletten vaz geçmeyin".
İlahi buyrukları ile ilk emri olan "Oku" ile, en çok bizlere tavsiye ettiği "düşünün, hatta bizi eleştirdiği "ne kadar az düşünüyorsunuz", "hiç düşünmez misiniz?" emirleri iyice anlaşılmış olsa, Acaba halimiz bugünden farklı olur muydu?
Mesela; 45—50 kişinin inmek için otobüs kapısına yüklendiği anda, ben ayakta kalmayayım diye, inenleri beklemeden otobüse binmek için ısrar eden hacı adayımızı kim eğitecek?
"Temizlik imandandır". Peki bu kutsal beldede hacı adaylarımızın yollara attıkları plastikler İslam topluluklarına yakışıyor mu?
"Sizden, iyiliği emreden, kötülüklerden sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir."
Peki insanımızı eğitmeden bu kötülükleri nasıl önleyeceğiz?
Kutsal beldede bile, otel odasını günlük temizlemesi gereken görevli, extra para almadan temizlik yapmıyorsa,
1 SR=6.5₺ olduğu bugünde esnaf TL’yi kabul etmiyor, döviz bürosundan benim yaşlı hatta genç hacı adayım 8 hatta 10 TL ile 1 SR alabiliyorsa, Müslüman topluluklar olarak bu kötülükleri nasıl önleyeceğiz?
Dahası, kutsal topraklara gelen, hac rükünlerini yerine getiren vatandaşımız, dönüşte bu saydığımız yanlışları yapmaya devam eder veya bunları hoş görürse, nasıl anasından doğduğu günkü gibi tertemiz olacak?
"Hac meşakkattir"!
Amenna.
Yukarıda bahsettiğimiz doğrultuda ilmi ve akli gerçekler ışığında ve "kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, Sevdiriniz nefret ettirmeyiniz" emrine de uyarak insanlarımızı eğitmiş olsak nasıl olur?
10- 15 defadır buraya gelip, bu aksaklıkları gören yetkililerin bu problemi çözmeleri, insanımızı Kamil birer insan yapmaları nasıl olacak?
Elbette eğitim ile.
Türk milleti olarak, hacı adaylarımızın en az 3 ay ciddi bir eğitime tabi tutup, dünya Müslümanlarına örnek olmalıyız. Türkiye bunu yapabilir.
Ne mutlu anasından doğduğu günkü gibi beraatını alabilenlere!..
NOT: Tahsin Tekin dostumuzun hac izlenimlerini paylaştığı facebook sayfasından alınmıştır.