Gol ve goller atmak için illa gol yemek mi gerekiyor?- Abdullah LEBLEBİCİ- Yeni Meram Gazetesi
Trabzonsporlu arkadaşlarım sitem edecek ama bir defa daha yazacağım. Trabzon geçen yıl şampiyonluğu hak etmedi. Trabzon şampiyon olmadı, şampiyon yapıldı. Geçen sezon da sürekli yazdım, federasyon, hakemler ve bazı yorumcular Trabzonspor’a iyilik yapmıyor diye.
Neden mi? Açıkça Trabzon takımı kollandığı için, oyuncular, biz ne yapsak haklıyız düşüncesine kapıldı, daha doğrusu böyle bir düşünceye sevk edildi. Sonuç ortada, geçen yılın şampiyonu bu yıl ortalarda yok.
Geldik bu sezona, Başkan gitti teknik direktör gitti, önemli oyuncular gitti, şimdi takımda yeni yapılanmaya ihtiyaç var. Trabzon’un yeni yönetimi bu sorunları nasıl çözecek zamanla göreceğiz.
Ciddi sıkıntılar yaşayan Trabzon’u evimizde konuk ediyoruz. İki takım da iyi değil bu sebeple hem Trabzon’un hem de bizim kazanmamız gereken bir maç.
Bu sezon geçti, gelecek sezon için yönetime çağrı yapıyorum. Taraftarlar maça ilgi göstermiyor, bunun altında ne var incelensin, araştırılsın, sebep maddi ise bilet fiyatları düşürülsün. Taraftarın maçlara gelmesi sağlansın. Taraftar olmadan maçların ne tadı ne de tuzu var.
Maç yazımı yazmak için yerimi aldım, ilk on birlere bir göz attım. Arkadaş, adama sormazlar mı? Gençlere yeterince yer verilmiyor diye şikâyet eden siz değil miydiniz?
Sahaya çıkarılan kadronun en genç oyuncusu Uğurcan Yazğılı (23) yaşında. Kalan 10 oyuncunun yaş ortalaması 30.4 adama sormazlar mı? “NEREDE BU GENÇLER”
Bu bilgileri verdikten sonra gelelim maça…
Konyaspor’un vuruşu ile başladı maç. İlk dakikalardan itibaren oyuncularda bir ürkeklik hissettim. Top ayağına gelen oyuncu sorumluluk almak yerine, top benden gitsin de nereye giderse gitsin düşüncesi içinde orta sahadan kaleciye, yan toplar ve geri paslar…
Trabzon’ un da bizden kalır yanı yok, tehlike arz etmeyen topları bile taca atmaları, oyuncuların zihinlerinde bu sezonu tamamladıklarının göstergesiydi.
Maçın sonucunu duran toplar belirleyecek cümlesini yazarken, Trabzon korner atışında henüz maçın 13. dakikasında Hamsık’ın attığı gol ile öne geçti 0-1.
Trabzon öne geçtikten sonra tuhaf bir şekilde daha iyi oynamaya başladı. Genelde geriye düştükten sonra reaksiyon gösterirdik, tam tersi bir görüntü vererek daha kötü oynamaya başladık. Ancak 30. dakikadan sonra kendimize gelebildik. Karşılığını da 37. dakikada Melero’nun ayağından bulduk. 1-1. Maç da bu dakikadan sonra adeta yeniden başladı. 45 artı 5. dakikada Bakesetas VAR uyarısı ile kırmızı kart gördü. İlk yarı da 1-1 tamamlandı.
10 kişi kalan takıma verilebilecek en büyük şans duran top. Garip bir şekilde üst üste korner atışları serbest vuruşlar imkanı vermeye başladık. Bu vuruşlardan rakibe gol fırsatı vermedik. Bunu atamayacaksın da neyi atacaksın dediğimiz bir de gol kaçırdık.
Ayağımıza kadar gelen fırsatları ne yazık ki hovardaca harcadık. Bunun altında yatan gerçek özgüven eksikliği. Ne yazık ki oyuncularımız özgüvenini kaybetmiş. Son dakikalarda galibiyete yakın taraf olmamıza rağmen bir türlü gol atamadık. Aradığımız golü, 85. dakikada Soner Dikmen’in kafasından bulduk ve öne geçtik. 2-1.
Kendi kendime şunu demeden geçemiyorum, “Gol ve goller atmak için illa gol yemek mi? Gerekiyor”…
Bu arada; sorumlular her kimse sormak istiyorum, deplasman tribününe bu kadar patlayıcı madde nasıl girdi?...