GİZEMLİ KONULAR- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Dünyanın ve haliyle Türkiye'nin gündemi İran Cumhurbaşkanı rahmetli Reisi'nin helikopter kazası. Bizlerin tam manasıyla algılayacağı konular değil ancak yine de çarpıklıkları bir görmek adına eskiden yaşananları kaleme alalım dedik.
Tarihlerden 19 Mayıs 2024 Pazar. Saat 16.00 civarında İran Haber Ajansı, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyeti taşıyan helikopterin kaza haberini geçti.
Her kaza sonrası spekülasyonlar eksik olmaz. Helikopterde bulunanların kaza esnasında ve sonrasında iletişim kurduğu dillendirildi. Durumun vahameti dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in halktan dua istemesiyle birlikte anlaşıldı. Kazanın nedeni ise helikopterin sert iniş yapması olarak gösterildi.
Azerbaycan Devlet Başkanı Sayın İlham Aliyev'in de katıldığı ve iki ülkenin sınır bölgesindeki Kız Kalesi Barajı'nın açılışı gerçekleştirilmişti. “Tören tamam, haydi Tebriz'e dönelim.” diyorlar. Reisi ile birlikte Dışişleri Bakanı rahmetli Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğru Azerbaycan Valisi ve Tebriz Cuma İmamının yer aldığı 1979 ABD yapımı bir helikopter ile – bu helikopterin yanında 2 helikopter daha- toplam 3 helikopter yola çıkıyorlar.
Takdir edersiniz ki cumhurbaşkanının içinde bulunduğu helikopter haliyle en iyisi ve güveniliri olması gerekir. Ancak realiteye baktığınızda diğer iki helikoptere bir şey olmuyor. Rahmetli Reisi ve protokolü taşıyan helikopter ne hikmetse ani iniş yaparak infilak ediyor.
Daha vahimi nedir, biliyor musunuz? Reisi'nin helikopterine eşlik eden iki adet helikopter var iken Reisi'nin düşen helikopterini Türk SİHA'ları buluyor. Diğer iki helikopter nerede, ne yaptı, meçhul. Daha da vahim olan İran ABD'den helikopter enkazının yerini tespit için yardım istiyor, alamıyor, verilmiyor, tuhaflıklar birbirini kovalıyor.
Bundan da vahim olanını söyleyelim mi? “Helikopter suikastı ile bizim bir ilgimiz yok.” nereden bildiniz suikast olduğunu? ABD'nin hamiliğini yaptığı İsrail ise başına gelecekleri bildiği için “Olayla bizim bir bağlantımız yok.” dedi. Hatırlayalım 13 Nisan gecesi İran tarafından İsrail'e ilk defa danışıklı füzeler atıldı. İsrail'e atılan bütün füzelerde bir şaibe var. Filistin tarafından İsrail'e atılan bin 500 adet füze, kime hizmet etti?
Bir düşünür, askeri düşünür diyor ki “Savaşı güçsüz taraf başlatıyorsa, içlerinde güçlü tarafın ajanları vardır.” İran'ın attığı füzeler de zararsız hedeflere atılmıştır. Tarihin hangi döneminde İran tarafından İsrail çıkarlarına aykırı hareket edilmiştir? Hep gök gürültüsü olmuş ancak sağanak yağışa geçilememiştir.
Buradan şu da anlaşılmasın. İsrail'in İran füze saldırılarına bir cevap niteliğinde olması da muhtemel değildir.
Bu helikopter kazasının üstü kapatılacaktır. İran'da zaten formalite olarak orada bulunan fazla bir yaptırımı olmayan cumhurbaşkanlığı makamı vardır. Asıl yetki, dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in elindedir. Bundan sonraki iç mücadele cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanacaktır. Bakalım, Hamaney'in mi yoksa Reisi'nin mi oğlu aday olacaktır?
DEVAM EDECEK