Gecenin gündemi akaryakıt zammı!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Önceki gece 15 Temmuz darbe girişiminin 7’nci yıl dönümünün anıldığı geceyi hep birlikte yaşadık. Bu önemli gün tüm yurtta olduğu gibi Konya'da da anma etkinlikleri ile unutulmadı, unutturulmadı.
Şehrimizde de ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' dolayısıyla binlerce kişi ellerinde Türk bayraklarıyla Mevlâna Meydanı'nda buluşup, şehitleri andı, dualar etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Kur'an-ı Kerim okunup tüm şehitlere dualar edildi gazilere saygı ile teşekkür edildi.
Birçok program gerçekleşti şiirler okundu ve o güne dair efsane haline gelen gerçek hayat hikayeleri anlatıldı. Şehrimizde düzenlenen programa katılan Dursun Ali Erzincanlı'nın 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının önünde sağ gözünün altından vurularak şehit düşen Tolga Ecebalın’ın şehitlik hikayesini anlatması tüyleri diken diken ederken yürekleri sızlattı.
Bunun yanı sıra beni etkileyen bir diğer olayı ise 15 Temmuz gecesi şehit Ömer Halisdemir'e verdiği emirle ihanet girişiminin seyrini değiştiren dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın ilk kez katıldığı programda yaşadıklarını anlatması ve o duyguyu sanki dün olmuş hissiyatı ile ekran karşısında olan bizlere aktarması oldu. Dediğim gibi asla unutulmayacak ve unutturulmayacak bir destandır millet adına 15 Temmuz. Dolayısıyla Rabbim bir daha bu vatana bu millete böyle hain planların yapıldığı geceleri yaşatmasın. Amin.
Allah tüm şehitlerimize rahmet tüm gazilerimize sağlık afiyet Millet olarak bizlere de feraset versin.
*****
Şimdi geleyim yazımızın başlığı da olan ve toplumun bir anda gündemini değiştiren akaryakıt zammına.
Önceki gece Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre akaryakıtta ÖTV tutarı arttı. ÖTV tutarlarındaki artış bazı ürünlerde litre başına 5 liraya yakın oldu. Karar sonrasında şehirlerde değişen fiyatlardan mütevellit Konya'da da benzin fiyatı 34 lira 99 kuruş, motorinin fiyatı ise 33 lira 43 kuruşa yükseldi.
Yalnız karara ilişkin yapılan açıklamada altı çizilmesi gereken noktaların olduğunu da hatırlatmak isterim. Kararla ilgili yapılan açıklamada; 2016 yılından bu yana vergi artışı yapılmadığına, bunun sonucunda benzinde, motorinde ve diğer ürünlerde vergi yükleri yüzde 50'leri aşan oranlarda düşürüldüğüne dikkat çekilmiş. Ancak günümüzde, deprem afetleri nedeniyle ortaya çıkan ilave finansman ihtiyacının karşılanması ve Hazine nakit rezervinin güçlü seviyede tutulabilmesi için akaryakıt ve akaryakıt harici petrol ürünlerinin ÖTV tutarlarının Cumhurbaşkanı'na verilen yetki sınırları içerisinde güncellenmesi ihtiyacı doğduğu ve bu nedenle artışa gidildiği ifade edilmiş.
Resmî Gazete'nin yayımlama saati ile 15 Temmuz gecesi selaların okunmasının arasında dakika farkı olması nedeniyle sosyal medyada ‘Selamız okundu, zamlar yapıldı’ şeklinde yorumlanmış olsa da öylesi bir gecede bu yorumun hiç olmadığını vurgulamak isterim.
Öncelikle bilinmesini isterim ki, zamların her türlüsü bir şekilde ilgili ilgisiz hepimizi ciddi derecede sarsıyor, etkiliyor. Yani arabam yok diye akaryakıta yapılan bu zamları es geçmek, akılla alay geçmekten öte gitmez. Çünkü bugün yapılan bu zamlar yarın pazardaki meyveye, marketteki ürünlere kadar her şeye yansıtılacak. Nakliyesiydi, taşımasıydı vs. vs. derken her şey nasibini bir şekilde alacak.
Ancak bu zamları eleştirirken daha düne kadar memura, çalışana, emekliye yapılacak maaş zamlarının üst perdeden olmasını istemekte göz ardı edilmemeli. Olaya düz mantıkla baktığımızda ne kadar çok maaş zammı alırsak o kadar çok da zamlı ürünler alınacağı gerçeği ortaya çıkmış oldu. Yani 3 kuruşa 5 köfte devri diye bir şey yok. Sonuçta çalışanından emeklisine yardıma muhtaç aylıklarından birçok kaleme varıncaya kadar yapılan artışlar bütçede nasıl karşılık bulacak? Elbette böyle yapılacak zamlarla bir şekilde dengelenecek. Onun için benim altını çizeceğim konu maaşlara ne kadar artış yapılırsa yapılsın, bunu dengelemek için yapılan zamlar hiçbir şeyi değiştirmiyor. Ha Ali Veli, ha Veli Ali gibi bir şey oluyor. Değişen tek şey bordro veya dekonttaki rakamlar ve bu çözüm olarak görünmüyor. Ekonomist değilim ama benim düz mantığım bu işin artışlarla zamlarla bir yere gidemeyeceğini gösteriyor. Yani “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz önce cetvelin düzgün olması gerekir”. Zam sonrası yapılan değerlendirmelerde de bu konuya dikkat çekiliyor. Yani ‘maaşımıza artış yapılmasın ama bu zamlarda olmasın’ söylemi yüksek sesle söylenmeye başlıyor.
Bakalım zaman ne gösterecek? 2016 yılından bu yana yapılmamış olan ancak bugün yapılan vergi artışında, geri adım atılacak mı yoksa zamların devamı gelecek mi?.
Kalın sağlıcakla.