GAZZE, SURİYE, KAYSERİ- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar lanetli kavimden dolayı hep sıkıntı içerisindeler. İşin garibi de şu, en fazla etkilenen insan grupları da Müslümanlar. Ne istiyorsunuz Müslüman insanlardan? Tutturmuşsunuz bir arzı mevud, gidiyorsunuz. Bu hayalinize ulaşmak adına her şey mubah. İnsan öldürmek, her türlü yalan, hile, desise, bozgunculuk, iftira, bulandırmak, hulasa tüm semavi dinlerin men ettiği bütün eylemler mevcut.
Bilen büyüklerimiz arz etmişlerdi de pek inanasımız gelmemişti. Gazze, basit bir mesele ya da savaş değil. Her şey bu lanetli kavmin istediği şekilde, yazdığı senaryo doğrultusunda gidiyor. Bu işin kurgusunu yapanlar Yahudi yerleşim birimlerine bin 500 adet roket attılar ya da attırdılar. Karşı tarafa da can güvenliği açısından kendilerini savunma hakkını verdiler. Şu anda şehit olan Müslüman sayısı 40 binlere dayanmış durumda. Bazıları Gazze'nin altı petrol denizi, bu savaş ondan çıktı dediler. Ancak durum öyle değil.
Geçmişe bir bakalım isterseniz. Önce bir kirli senaryo, İran- Irak Savaşı'nı çıkardılar. Bizim ehlikeyif İran ve Iraklılar, gündüz sözde savaşıp akşam evlerinde yatıyorlardı. Petrol zengini iki ülkenin güçlerini tam 7 yıl durağanlaştırdılar. Sonra mı, Irak'ı Kuveyt'e soktular, gaz verdiler. Sonra Kuveyt'e “sizi koruyalım” teklifi ile koruma parası aldılar.
Bir adım daha öte, halkı isyana teşvik ve Saddam'ın idamı. Celal Talabani ve Kürt grupların petrole müdahalesi ve petrol kaynaklarının kullanımı lanetli kavim ve onun hamisinin eline geçti. Şimdi sıra Suriye'nin karıştırılmasına gelmişti. Suriye'nin kuzeyinde PYD ve PKK'yı destekleyerek orada bir fitne coğrafyası oluşturmaya kalktılar. Hesaplarını bozan bazı ülkeler vardı. Türkiye- Rusya- İran, hepsi bölgede idi. Türkiye, bir taraftan terör koridoruna engel olmaya çalışırken ABD bölgeye binlerce tırdan oluşan savaş malzemesi gönderdi. Hala da gönderiyor. Tetikçi PYD ve PKK militanlarını eğitiyor.
Gazze'ye döndüğümüzde zaten taş üstünde taş kalmamış. Akabinde etraftaki ülkeleri tehdit başladı. Sırada Ürdün ve Lübnan var galiba. Mısır zaten çantada keklik. Gönderdikleri savaş malzemelerini de yerine göre kullanarak Suriye- Kuzey Irak'tan arzı mevuda ulaşmak. Eski Mezopotamya adı verilen topraklar, arzı mevuda uyuyor. Yer altı maden zenginlikleri orada, petrol orada, verimli topraklar orada en önemlisi de su orada. Daha ne istenir ki?
Son haftalarda Mısır ile başlatılan yumuşama ve normalleşme süreci Suriye ile devam edecektir. Türkiye zaten bir taraftan Kuzey Irak yönetimi ile PKK ile mücadele noktasında anlaştı. Suriye ile ilgili en üst düzeyde yumuşama söylemleri birilerini rahatsız etti. Beşar Esad'ı Türkiye ile ilgili bazı söylemlere razı eden de Çin ve Rusya'dır. Ancak Suriye ile Türkiye'nin arasının normalleşmesi ABD ve hamisinin işine gelmez ki. Aynı ABD, Rusya- Ukrayna Savaşı'nı da bitirmek istemiyor. Bu terör devleti, kaos ortamından beslenir. Ülkeleri güçsüzleştir, sana muhtaç konuma getir. Silah ver, para ver sonra isteklerini bildir.
Dikkat edelim Suriye ile ülkemiz arasında bahar rüzgarı esintisiyle birlikte Kayseri olayları başlamıştır. Bu olayları yurt içindeki diğer şehirlere yaymak istiyorlar. Suriye'nin sınıra yakın bölgelerinde ve Afrin'de tepki kalkışmaları ve bayrak yakmalar var. Daha önce söylediklerimizi bir kez daha tekrar edelim. Sığınmacı olarak Türkiye'ye sığın, ticaret yap, yap vergi ödeme ve kazandığını Suriye'ye aktar. İnanın Almanya'dan iyi. Kayseri'deki olay, tam bir provokasyon kokuyor. Önceleri 5 yaşında Türk olarak bilinip istismara uğrayan kız çocuğunun bir gün sonra Suriyeli ve 7 yaşında olduğu ortaya çıktı. Şöyle ki provokasyon yapılmış. Bu tacizin videosu çekilmiş, Kayserili hemşehrimize sosyal medyadan iletilmiş. 5 yaşında bir Türk kızı güya, Aman Allah'ım. Yakalım, yıkalım.
Göçmen politikasının bir kez daha gözden geçirilmesinde fayda var. Suriye'de savaş yoksa , Beşar Esad da Suriyelileri ülkelerine davet ediyorsa, güvence veriyorsa, gönderelim kardeşim. O terör koridorundaki 5 milyon insanı ülkemize aldık, ağırladık, doyurduk ve o bölgeleri boşalttık, PYD ve PKK'ya teslim ettik. Dolayısıyla lanetli kavim ve hamisinin ekmeğine yağ sürdük istemeden.
Gelişmeleri takip etmek lazım. Şükür ki bin yılların devlet birikimi var bizde. Elhamdülillah.