FED' in HİKÂYESİ/2- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Geçen hafta hikâyenin birinci bölümünü yazmış ve tarihte kısa bir yolculuk yapmıştım. Bugün deyim yerindeyse tarih atlayarak doğrudan FED in kuruluşuna geleceğim. Bugün FED olarak anılan Amerikan merkez Bankası sistemi bilindiği gibi 1913 tarihinde kuruldu. Bu tarihten önce ayrı zamanlarda üç ayrı banka kurulmuş ve merkez Bankası olarak çalışması arzu edilmişti. Değişik nedenlerle bu denemeler başarısız oldu ve tarihler 1907 yılını gösterdiğinde Amerikan finansal sistemi büyük bir krize girdi.
1907 yılında Wall Street’te yaşanan ağır likidite krizi, köklü bankaların batmasına, birçok bankanın mevduatları dondurmasına ve bankacılık sektöründe de büyük bir işsizliğe sebep oldu. Krizin ana nedeni para politikasının kontrolsüz bir şekilde kullanılmasından dolayı, finans piyasasında yeterli likidite kalmaması olarak gösterilmiştir.
John Pierpont Morgan adlı bir bankerin, bankalara adeta bir merkez bankası gibi geçici olarak likidite sağlamasıyla krizi geçiştirmek mümkün olabilmişse de bu kriz, bankacıları ve politikacıları ciddi bir şekilde çözüm aramaya yöneltmiştir. İşte bu amaçla çalışmalar ve temaslar başlamış, tefeci bezirgan baronlar için bekledikleri tarihî fırsat doğmuştur.
Bugün FED’in bir kamu kurumu olduğu çarpıtmasını cahilce yapanlar kuruluşa öncülük eden aile ve isimleri iyi okumalıdırlar.
1910 Kasımında şeytani bir planla ortaya çıkanlar oldukça ilginç isimler ve ailelerdir.
Cumhuriyetçi senatör ve Ulusal Para Komisyonu Başkanı ve de John D. Rockefeller Jr.in kayınpederi olan Nelson Wildmarth Aldrich’in öncülüğünde aşağıdaki katılımcılar tarafından hazırlanan plan hayata geçirilmiştir. Arthur Shelton, Harvard Üniversitesi öğretim üyesi ve Hazine Asistan Sekreteri Dr. Abram Piatt Andrew William Rockefeller’i temsilen, National City Bank of New York Başkanı (Citibank) Frank Arthur Vanderlip Morgan Bank (J.P. Morgan Company) büyük ortağı Henry Pomeroy Davison ve Avrupadaki Rothschild ve Warburg gruplarını temsilen, Kuhn - Loeb & Co. ortağı olan Alman göçmeni avukat Paul Moritz Warburg. Fotoğraf yeterince net sanırım.
(Georgich Plan) 23 Aralık 1913 acilen kongreden geçirilmiş ve bir saat sonra da, Başkan Wilson tarafından imzalanarak yasalaşmıştır. 23 Aralık tarihinin seçilmesi özellikle manidardır.
İşte bu yasayla, Amerikan Kongresi, para basma yetkisini, sahip olma ve piyasaya sürme yetkisini FED’e vermiş ve bankacı baronlar istediklerini elde etmişlerdir.
Buna göre Amerika genelinde 12 tane Federal Rezerv Bankası kurulacak ve bunların ortakları, bulundukları bölgelerdeki ticari bankalar olacaktır. ABD Başkanı tarafından atanan ve Senato tarafından onanan bir Yönetim Kurulu ise, hem bu 12 Bankanın koordinasyonunu sağlayacak, hem de ulusal para politikasını yürütecektir. Tepedeki bu çekirdek yapı aşağıya doğru yaklaşık 20.000 küçüklü büyüklü banka ve finans kurumunu etkisi altına almış bulunmaktadır. Ve bu dehşet verici bir finansal operasyon kabiliyeti demektir.
Ancak FED’ in kuruluşu beraberinde insanlık için yaşamsal sorunlar getirmiştir. Bunların en önemlisi Borca Dayalı Para Sistemi (Debt Based Monetary System) olmuştur. Böyle bir sistemin Amerika’nın borçlarını arttıracağı ciddi olarak tartışılmış ve dramatik sonuçları kısa süre sonra görülmeye başlanmıştır. Bugün Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en borçlu ülkesi olma unvanını elinde bulundurmaktadır. Nihayet bir yıl önce devlet borcu GSMH nin üzerine çıkarak yüzde yüz üç oranına ulaşmıştır. Ayrıca altı özellikle çizilmesi gereken bir gerçek borca dayalı para sisteminin içerdiği faiz nedeniyle enflasyonun net bir sebebi olmasıdır. Aksini söyleyenler, enflasyon sebep faiz sonuçtur diyenler, borca dayalı para sistemi ile devletlerin ve halkların vicdansızca sömürülmesini gizleme çabası içinde olanlardır. Bu çok önemli bir konudur ve ayrıca incelenmesi gerekir.