Eyvah depresyonda mıyım?- Betül PALANCI- Yeni Meram Gazetesi
Hayatın içinde yaşadığımız sorunlar yüzünden perdeleri çekip cenin pozisyonunda yatmak istediğimiz her gün aklımızdan geçen düşünce ‘eyvah depresyona girdim herhalde.’
Bireyler yaşadıkları en ufak olumsuzlukta, yüzleri asıldığında, keyifleri kaçtığında depresyonda olduklarını düşünürler, bir daha hiç mutlu olamayacaklarını zannederler, işlerin asla yoluna girmeyeceğini söylerler. Ancak bunların hiçbiri doğru değildir, yaşanılan günlük duygu çöküşü yani mod düşüklüğü aslında depresyon değildir. Depresyon ve kaygı yaşamımızda en çok karşımıza çıkan psikolojik problemdir, depresyonun bir takım belirti kriterleri vardır ve ruh halimiz gibi anlık olarak yaşanılabilen bir durum değildir. Depresyon ciddi bir hastalıktır, sosyal hayatımıza son hız devam ederken moralimiz bozulduğunda hemen içine düşebileceğimiz bir şey değildir.
DEPRESYON İLE BAŞA ÇIKABİLME!
Kişiler istenmeyen ya da hayal kırıklığına neden olan olaylar karşısında sıkıntı, üzüntü, keder gibi duygusal tepkiler verirler. Bunlara depresif duygular denilir. Depresif duygular hayatın normal bir parçasıdır. Gündelik hayatın getirdiği keyifsizlik ve ya moral bozukluğu ile depresyonu ayırt etmek belirtilerin şiddeti ve süresi ile belirlenir. Depresyon teşhisi koyabilmek için kişinin şikayetlerinin en az iki haftadır sürüyor olması ve mesleki ve sosyal işlevselliğini olumsuz yönde etkiliyor olması gerekmektedir. Kişiler istenmeyen ya da hayal kırıklığına neden olan olaylar karşısında sıkıntı, üzüntü, keder gibi duygusal tepkiler verirler. Bunlara depresif duygular denilir. Depresif duygular hayatın normal bir parçasıdır. Gündelik hayatın getirdiği keyifsizlik ve ya moral bozukluğu ile depresyonu ayırt etmek belirtilerin şiddeti ve süresi ile belirlenir. Depresyon teşhisi koyabilmek için kişinin şikayetlerinin en az iki haftadır sürüyor olması ve mesleki ve sosyal işlevselliğini olumsuz yönde etkiliyor olması gerekmektedir.
İnsanlar sosyal bir varlık olduğu için konuşma, paylaşma görmezden gelinemeyecek kadar baskın bir ihtiyaçtır, sosyalleşme eksik kaldığı zaman bireyler bundan olumsuz etkilenirler. Ülkemizde, çevremizde, dünyada olan olumsuz olaylardan kaçmak mümkün değil her an her şeye erişimimiz var, bunca olumsuz haberin içinde keyfimizin, iştahımızın hevesimizin kaçması çok doğal. Bu süreçte ruh sağlığımız olumsuz etkilendiğinde, duygu durum ve ruh halimizde iniş-çıkışlar olabilir. Bu durum depresyonda olduğumuz anlamına gelmez. Peki bu olumsuzluklardan nasıl en az şekilde etkilenebiliriz? Mümkün olduğunca olumsuz haberleri okumaktan kaçının, kafanızı kuma gömün demiyorum ancak haber alma ihtiyacının ötesindeki araştırmalara girmeyin, içinizi karartan diziler izlemekten kaçının, doğayla iç içe olmaya çalışın, bol bol bedeninizi çalıştırın, kendiniz için zaman ayırın, açık havaya çıkın, sevdiklerinizi arayın. Eğer bunların işe yaramadığını düşünüyorsanız psikolojik danışmanlık sürecine gelmeniz faydalı olacaktır.