EVLİLİK 2.0:GÜNCELLEME ZAMANI- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Kıymetli dostlar, evlilik dediğimiz kavram, iki insanın hayatlarını birleştirerek ortak bir yolculuğa çıkmasıdır. Bu yolculukta, sevgi, saygı, anlayış ve karşılıklı destek, ilişkinin temel taşlarını oluşturur. Evliliğin sağlıklı ve mutlu bir şekilde sürdürülebilmesi için, eşlerin birbirlerine olan bağlılıkları ve birliktelik duyguları güçlendirilmelidir. Bugün evliliğe farklı bir bakış açısı oluşturalım istiyorum.
Kadınlar meclisinde büyüklerin evlilikle ilgili genel yorumları: “Aç değilsin açıkta değilsin, yediğin önünde, yemediğin arkanda, senin için adam daha ne yapsın?” cümlesi. Bilinmelidir ki kadınların midesinden ziyade kalplerinin beslenmeye ruhlarının okşanmaya ihtiyacı var. Ruhların sevgisizlikten sönen kadınların sonları malum.
Belirli yaşı geçen insanlara: “Seni seviyorum başta olmak üzere sevgi cümlelerini neden kullanmıyorsunuz?” diye sorduğumuzda kimisi “Ya hu bizden geçti” diyor. Kimisi de, “Eşimin istediğini yapmam, evimin başında durmam bu manaya gelmiyor mu?” diyor.
Bazıları sevgiyi gösterme biçimi olarak maddi varlıklarını ortaya koyarken, bunun yeterli olduğunu düşünüyor. Oysa sevgi boşluğu maalesef dolmuyor. Önce madde ile mananın insanda farklı reaksiyona neden olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ailelerimizin en önemli sıkıntısı, hissettiklerini yeterince ifade edemiyorlar. Edemedikleri için de atışmalar çatışmalar başlıyor.
“Gönlü okşayan cümlelerin ömrü uzattığını” araştırmalar söylüyor. İyi bir iletişim kalplere huzur, gönüle sekine verir. Karşılıklı anlayış ortamı rahatlatır. Sohbet etmek problemleri çözüme ulaştırır. Paylaşmak güven duygusunu arttırır. Hayatın yükünü birlikte yüklenmek, yükleri sıkıntıları azaltır..
Evliliği bir yük olarak görmemeli ve kimseyi “sevgi dilencisi” pozisyonuna düşürmemeliyiz. Kadınlar ilgilerini göstermeli, erkekler de hissettiklerini söylemeli. Değilse mecburiyet olarak algılanan davranışlardan bir süre sonra sıkılmaya başlarsınız. Sonrası malum.
İnsanın hayatındaki tekamülü en hızlandıran şey, eşidir. Evlilik fazlalıkları törpüleme eksiklikleri tamamlama, bir ve bütün olma sanatıdır aslında. “İyi bir evlilik problemsiz değil problem çözme becerisi en gelişmiş olandır.” Derdi hocam.. “Evleniyoruz mutluyuz.” değil “Hayatın yükünü birlikte karşılamaya talibiz.” düşüncesi ile hayata başlanılan birliktelikler daha uzun soluklu daha kıymetli olacaktır.
Evlilik binasının temeli kadındır. Yuvayı da hayatı da bizim için dizayn eden de odur. Bunu kompleks haline getirmenin rolleri belirlemeden güç çekişmesine girmenin hiç anlamı yok. Bu yola girmeden öncesinde; kadın beyni nasıl çalışır, erkek beyni nasıl çalışır? bilinerek başlanırsa tadından yenmez o evlilik.
Evet, evlerimiz bedenlerimizin sıcak ancak yüreklerimizin buz tuttuğu mekanlar haline gelmesin. Kadınlar haklı olmayı mutlu olmaya tercih etmesin; erkekler de enerjilerini başka yerlerde tüketip evine perişan bir halde gitmesin.. Gözlemleyin bakalım sonuç nasıl değişiyor.
Evin içinde kadın ve erkek mutluluğun yolunun mutlu etmekten geçtiğini hissetsin. Ki evler yuvaya dönüşsün. Çok sevdiğim bir söz var: “Ne senin dediğin olsun ne benim dediğim olsun, Allah'ın dediği olsun herkes mutlu olsun.” Hayata bu perspektiften bakmak, yükü hafifletecektir ve evliliği daha keyifli hale getirecektir.. Tekamül yolculuğumuzda hepimize başarılar diliyorum. Vesselâm.