DİĞER KATEGORİLER

ESNAF VE SANATKARLARIN SORUNLARI

ESNAF VE SANATKARLARIN SORUNLARI- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

TESK istatistiklerine (31/10/2021 tarihli) göre Türkiye’de toplam 2.069.648 esnaf, 2.244.020 işyeri var. Esnafın nüfusa oranı % 2,48’dir. Toplam 2.999 oda vardır. 1993 yılı sonu itibariyle Türkiye’de esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı sayısı 2.9 milyona ulaşmıştır.
Esnaf sayısının işgücüne iştirak nispeti (bu oran ortalama % 51 alındığında) oran çalışan nüfus içinde sicile kayıtlı esnaf ve sanatkarların oranı iki kat artacaktır. 1993 yılında Türkiye nüfusu kabaca 57 milyonun 2.9 milyonu, 2021 yılı başı kaba nüfus 84 milyonun 2.1 milyonu esnaf ve sanatkar siciline kaydı göz önüne alınınca ciddi bir azalma görülmektedir.
Salgın hastalık sürecinde esnaf ve sanatkarlara farklı şekillerde destekler yapıldı. Bunlardan birisi geçtiğimiz ayda Hazine’nin basit usulde çalışan 835 bin civarındaki esnafa yönelik 235 milyon liralık vergi gelirinden vazgeçmesidir. Yine SGK primleri, vergi, elektrik ve su alacaklarında yapılandırma oldu. Asgari ücret uygulaması da bu kesimi doğrudan ilgilendiriyor.
Anayasanın 135’nci maddesine göre belli bir mesleğe mensup olanların ihtiyaçlarını karşılamak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişiliklerine sahip kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kurulur. Bunun için 5362 sayılı yasada esnaf ve sanatkar odaları ile bunların üst kurulu TESK düzenlenmiştir. Bu odalar, kamu yönetiminde merkezi (genel idare) ve yerel yönetimler yanında hizmet yerinden yönetim grubuna girer. Dolayısıyla bu örgütler merkezi yönetimin hiyerarşik yapısı dışında örgütlenmekte, kanunla kurulmakta, kendi organları tarafından yönetildiğinden belirli bir özerkliğe sahip olmakta, kamu yönetimi bütünlüğü içinde faaliyet göstermekte, faaliyet alanları sınırlı kalmakta ve kamu yararına uygun olarak çalışmaktadırlar.
Ahilik ile günümüz iş ahlakı ilişkisi daha ziyade esnaf ve sanatkarlar arasında ele alınmaktadır. Anayasadaki ifadeler de bunu hatırlatmaktadır.
Küçük esnafın finansman ihtiyacını karşılamak amacı ile kurulan Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri, 1969 yılına kadar Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olarak, 1969 yılından sonrada 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile bu kanun hükümlerine göre faaliyetlerini sürdüren özel hukuk tüzel kişiliğine haiz kuruluşlardır.
Esnaf ve sanatkarlar «çırak ve kalfa bulamamaktan» şikayet etmektedirler. Bunun nedenlerini tartışmaya ve özellikle 4+4+4 sisteminin sonuçlarının tartışılması gerektiğinde yeni açılımlar yapılmasına ihtiyaç vardır. Bunu gerektiren bir başka husus da nüfus içinde eğitim, istihdam veya stajda olmayanlar (not in employment, education or training, NEET) oranının artmasıdır.
Esnaf ve sanatkar sözcükleri taratıldığında (https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/) sayfasından çoğu eski tarihli sadece 11 yüksek lisans tezi mevcut, «sanayi sitesi» konusunda 56 tez, «kobi» konusunda 117 tez ve esnaf ve sanatkarlar kooperatifleri hakkında 2000 yılında yapılan bir yüksek lisans tez çalışması var.
«Küçük güzeldir». Küçük işletmeler de verimlilik ve beşeri ilişkilerin büyük avantajları vardır. Serbest piyasa içinde küçük girişimcilerin desteklenmesi, yenilikçi, üretim metotlarının geliştirilmesinde esnafın ve sanatkarın ciddi katkısı vardır. Pek çok icat küçük ölçekli işletmelerden çıkmaktadır. Bunlara yönelik mikro finans modellerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Küçük birikimleri üretici sektörlerde desteklemek kültürle de ilişkilidir.
Esnaf ve sanatkarlarda aile kültürü egemendir. Bunların ortak iş yapma kültürü de zayıftır. Bunlar arasında kümeleme çalışmaları için SWOT analizi yapılabilir. Bir başka problem yerli üretimin yabancı üretimle rekabet problemidir. Nitekim bunu Konya kundura sanayii, Çin rekabeti ile çokça yaşadı. Ancak akademik çalışmalara ve sektör raporlarına bu kesimin önemli kısmı pek açık değildir. Yıllar önce Türkiye’deki ayakkabı sanayi hakkında araştırma yapmıştık, Selçuklu Belediyesi görevimde de Konya’daki esnaf ve sanatkarlarla ilgili bazı çalışmaların içinde bulunmuştuk. Burada odaların teknolojik gelişmelere açılımında eskiye göre ciddi gelişmeler olduğu muhakkak, ancak yeterli değildir. Oysa bu kesim, ciddi bir üretim gücüne sahip olduğu gibi önemli bir baskı grubunu oluşturmaktadır.
AVM ve zincir marketlerin esnaf ve sanatkarlar üzerinde ciddi etkileri vardır. Yine bu alanda kayıtdışılık herhalde ortalamanın üzerindedir.
Yine sanatkarların mesleki yeterlilik sorunu, bazı sektörlerde mesela inşaatlardaki ince işçilik, sıhhi tesisatçılık gibi konularda mesleki eğitim ve sertifikalandırmada eksiklik sürmektedir. KOSGEB başta olmak üzere birçok kurumun esnaf ve sanatkarlara farklı destekleri vardır. Bu çalışmaların güncelleştirilerek devam etmesi gerekir.
Seri üretim ve teknolojik gelişme büyük işletmelerle esnaf ve sanatkar kesiminin rekabet problemini ortaya çıkarmaktadır.
Kamu, özel ve kar amacı gütmeyen kurumları biraraya getiren oluşumlarla ekonomiye ciddi katkı sağlanabilir. Bunların gelişmiş ülkelerde örnekleri vardır. Bu örnekler incelenerek dersler alınabilir. Yoksa sadece şikayetle bir yere varılmıyor.
Esnaf ve sanatkarlar orta sınıfı oluşturur. Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi bizde de gelir dağılımı ve esnaf-sanatkarların aleyhine gelişmektedir. Aslında bu durum, gelişmiş ülkelerde de mevcuttur. Yani çalışan fakirler problemi... Bu nedenle iktisadi sıkıntılardan en fazla etkilenen, orta sınıftan aşağılara düşen esnaf ve sanatkarlar gözetilerek iktisat, maliye ve sosyal politikalar gözden geçirmekte yarar vardır.