DİĞER KATEGORİLER

ENKAZA GÖMÜLEN CANLAR

ENKAZA GÖMÜLEN CANLAR- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Başımıza deprem gibi, yangın gibi, bina çökmesi gibi türlü felaketler geliyor. Önemli olan ne kadar ders aldığımız, akabinde aldığımız veya alamadığımız önlemler. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bu vurdumduymazlık nereye kadar? “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.” mantığı ile nereye kadar?
Deprem kuşağında yer alan ülkemizde 7 ve 7’nin üzerinde depremlerin hüküm sürdüğü bir bölgedeyiz. Hangi birini sayalım. Yıkıcı depremler oldu, oluyor ve muhtemelen olacak. Türkiye, kaynaklarını depremden sonrasında harcayacağına deprem öncesi önlem alsa hem karlı olur hem de canlar kaybedilmez.
Deprem bölgesinde yer alan ülkede tüm binalar deprem riskinin şiddetine göre fen kurallarına göre, statiği kuvvetli, bir taraftan da estetik binalar yapılmalı. Vatandaşın siyasi kaygılardan esinlenerek kuralsız isteklerini bir kenara iterek “benim vatandaşımın sağlığından daha önemli bir şey yoktur.” Anlayışı ile ruhsatlı binalar yapılmalı.
Uydurma zemin etütleri ile değil binanın yerinde yapılan gerçek zemin etütleriyle binalar projelendirilmeli. Sonrası mı, eski ismi ile fenni mesuller yeni versiyonu ile yeminli teknik büroların kontrolünde inşaatlar tamamlanmalı. İnşaat aşamasında demirden, betondan tasarruf yapmakla övünen meslektaşlara prim verilmemeli. Belediyeler de ruhsatsız binalara kesinlikle tolerans göstermemeli ve beton öncesi demir döşeme ve beton numunelerini her katta kontrol etmelidir.
Ankara Yenimahalle’de 11-12-13 katlı kaçak binalar yapılırken neredeydiniz belediyeciler? Enkazda kalan vatandaşların ahı sizi ondurur mu sanırsınız?
Afetler Allah esirgesin bir bir geliyor. Ücreti gecelik 37 bin 500 TL olan Bolu’daki bir otelde 78 vatandaşımız vefat etti. Öz evladını yanmasın diye yüksek katlardan boşluğa bırakanlar, çarşaf ilavesi ile pencereden aşağıya sarkanlar, ateşte kavrulacağını anlayıp yakınlarıyla helalleşenler. Rabbim düşmanımızın başına vermesin.
Otel sahibi şahıs, aylık kazancının yüz bin TL olduğunu söylemiş. Yazık onlarca da oteli varmış garibanın. Onlarca ihmal var. Yangın merdivenlerinin zemini halı döşeli. “Çabuk yansın vatandaş” eylemi olsa gerekir. Yangına karşı tedbirlerin olmadığı ve olumsuz raporun verildiği bir otel var elimizde. Biz yetki devlette veya belediyede tartışmasını yapaduralım 78 can, 36’sı çocuk. Vebali olanların durumu vahim. Kul hakkı var. 78 can ve canların yakınlarının ahı yerde kalmaz. Vebali ve sorumluluğu olan da mizanda hesabı verir.
Giden canlara oluyor. 2004 yılında Zümrüt Apartmanı faciasını yaşadık. 92 hemşehrimiz vefat etti. Canlar gitti. Yıkılan binanın yerine bina bile yapıldı. Hayat devam ediyor. Zemin etüdü dahi uydurmaca olan binada sorumlular ne ceza aldı, bilen var mı? Vay efendim kolon kesilmiş, kat yükseltilmiş, beton granümetresi uygun değilmiş, binanın zati yükü fazlaymış daha da onlarca eksik. Netice 92 hemşehrimiz. Hesabı verecek olanlar düşünsün.
Son olarak Şeker Mahallesi Taşoluk Sokak’ta 17 dairelik Taşoluk Apartmanı yıkıldı ya da çöktü. Facianın bir davul çalmadığı kalmış, bağıra bağıra gelmiş. Zeminde çatlayan fayanslar, çatırtı sesleri ve boşaltılan bina. Bizimkilerin sevmediği, son günlerde bunlar giderse çalıştıracak adam bulamayız dedikleri Suriyeliler var ya, onlar kapı zillerine basıp vatandaşları uyarmış.
Şöyle bir düşünsek binanın yıkımının videoya çekilmesi ne tesadüftür ne de tevafuktur. Çatırtılardan sonra birileri hassaten çekmiştir. İki kardeşimiz, karı koca rahmeti rahmana kavuştu. Hata ararsan fazlasıyla bulursun. Nasıl mı? Bina yığma binadır. Zemin katta belki dükkân büyütme iş bitiriciliğinden dolayı taşıyıcı duvarlar yıkılmış olabilir mi? Bina altlarında ekmek ya da simit fırınları mı var? Hâlbuki bina altlarında sadece unlu mamuller satılabilir, üretimi yapılamaz der yönetmelik.
Fırınlar yüksek derecede ısı verir. Beton ve beton içindeki demirin genleşme katsayısı değeri aynı değildir diyor iş erbapları. Dolayısıyla hem betonun hem demirin statik kaldırma kapasitesi düşüyor.
Göçükle ilgili gözaltına alınan 6 kişinin de birdenbire tutuklanması manidar değil mi?
Tek cümle, yaptığımız her işin hakkını vereceğiz. Tüm mesleklerin hakkını vereceğiz. İnşaatları da fen kurallarına uygun yapacağız. Kolon kesme, yığma duvarı yıkma eylemlerini lügatimizden çıkaracağız. Aksi takdirde daha çok canlar kaybederiz.