DİĞER KATEGORİLER

ENFLASYON OTURUM İZNİ ALDI

ENFLASYON OTURUM İZNİ ALDI- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Geçtiğimiz hafta hükümet Orta Vadeli Program'ı(OVP) açıkladı malum. Programa dair tonlarca(!) yorum/analiz, laf/söz, övgü/yergi yapıldı ve halen yapılmaya devam ediyor. Düşündüm benim neyim eksik, ben de yazarım(!) ve başladım yazmaya.
Tabi ki ben öyle JP Morgan ağzıyla konuşacak kadar İngilizce terimler bilmem. Bu nedenle dedim ilk aklıma gelen basit cümleyi kurayım.
İlk aklıma gelen şu oldu. Birkaç yıldır zoraki misafir gibi evlerimizde dolaşıp duran enflasyon (OVP) ile oturum izni aldı.
OVP ile birlikte Türkiye ekonomisinin 2024, 2025 ve 2026 yıllarını kapsayacak 3 yıllık yol haritası belli oldu. Programda, 2023 yılı enflasyon beklentisi yüzde 65 olarak revize edilirken 2024 yılsonunda TÜFE'nin yüzde 33,0, 2025 yılsonunda yüzde 15,2, 2026 yılsonunda ise yüzde 8,5 olması hedeflendi.
Buna göre siz enflasyonun yıl ortalamalarına asgari yüzde 10’luk ilave yaparak sırasıyla 75, 43,19 rakamlarına ulaşabilirsiniz. Bu da en az üç yıl daha çift haneli enflasyon demektir. Yani buna göre enflasyon vatandaşlık henüz alamasa da oturum izni almış oluyor.
Bunları okuyup hemen paniklemeyin.
Biz dünya ulusları içinde enflasyona karşı şerbetli birkaç ulustan biriyiz. Kendisiyle uzun yıllara dayanan dostluğumuz(!) vardır.
Enflasyon, tüccar ve sanayici açısından öyle çokta kötü bir şey de değil. Gelen zamları nasıl olsa yansıtıyor. Zam gelecek düşüncesiyle ahalide talep her zaman canlılığını koruduğuna göre nasıl olsa satarım diye düşünüyor. Hoş satmasa ne olur, depodaki malda yeni fiyata göre satışa sunulacağına göre problem yok demektir. Asıl problem ekonomik canlılığın zınk diye durması ve zincirleme iflasların ortaya çıkmasıdır.
Sabit gelirli vatandaşlarımız da bu konuda bilinçlidirler. Kitlesel bir işsizlik dalgası enflasyona rahmet okutur. O nedenle geniş halk kitleleri işsizlikle yaşamaktansa enflasyonla yaşamayı tercih ederler. Onların hedefi altı ayda bir maaşlarına yapılacak zammın bir süre nefes almalarını sağlamasıdır.
Hükümetler piyasanın canlı ve hareketli olmasından genel olarak memnundurlar. Arada bir kazıkçı esnafı yakalar ibreti alem için okkalı bir ceza keserler mesele biter.
Peki, durum böyleyse mandacı ekonomistler neden durmadan kahrol enflasyon diye feryat edip duruyorlar.
Şundan; bir yerlerinden bağlı oldukları baronlar dikensiz gül bahçesi gibi kurdukları sömürü sisteminde enflasyon nedeniyle oransal olarak kontrolü kaçırmış oluyorlar. Servet transferi sistemine sağdan soldan kendilerince akredite edilmemiş unsurlar giriyor. Dertleri budur. Yoksa öyle alt gelir grupları eziliyormuş, fakirin sofrasında yiyecek azalıyormuş filan umurlarında değildir. Fakiri fakir yapan sistem zaten onların sistemidir. Sormak lazım bu timsah gözyaşları da ne !!!
Gerçekle zerre kadar alakası olmayan binlerce finansal aparatla kumarbazlara taş çıkartacak şekilde işleyen bu iğrenç sömürü çarkına laf eden ekonomist kisveli birine rastladınız mı? Varsa yoksa iktisat biliminin bilinen kurallarına göre politikalar uygulanmalıdır teraneleri. Beyler sizin bu lakırdılarınız yüzde doksan beşin varlığının yüzde beşten aşağıda kalması gerçeğini örtmeye yetmiyor.
Yüreğiniz yetiyorsa geniş halk kitlelerinin ezim ezim ezildiği bir ülkede nasıl olup da şampanyacı holdinglerin karlarına kar/servetlerine servet kattığını gündeme getirin. Bu neo liberal madrabazlara çok dikkat etmek gerekir. Ağızlarını açtılar mı bilimden, rasyonaliteden, demokrasiden, özgürlükten başka laf etmezler. Sanmayın ki bunlar sizin için. Asla!! Bütün bunlar mavi kanlılar içindir.
Bu madrabazlar önce devletin kamucu politikalar uygulamasını mümkün kılacak bütün enstrümanları özelleştirme/liberal politikalar adı altında berhava ettiler sonra devlet acze düştü, meydan bu madrabazların ağalarına kaldı. Ve geniş halk kitleleri aç gözlü kapitalistlerin insafına…
Son üç/dört yıla bakın, pandemi oldu insanlar evlerine kapandı, işler durma noktasına geldi, tedarik zincirleri kırıldı, büyük kitleler büyük mağduriyetler yaşadı, devletler halkı sübvanse etmek için borçlandılar, bütçe açıkları verdiler ama bu beyler servetlerine servet katmaya devam ettiler.
Ukrayna Rusya savaşı başladı enerji fiyatları üç/dört misli fırladı enflasyon hortladı, halk ezildi devletler hoşnutsuz kitleleri teskin etmekte büyük zorluklar çekiyor ama yine bu beyler servetlerine servet katmaya devam ediyorlar.
Demem o ki, asıl büyük sorun bu vahşi kapitalist düzenin ta kendisidir. Bu düzen adaletsiz bir düzendir.