Ekonomik Yanlışlar Silsilesi- Mustafa DEĞİRMENCİ- Yeni Meram Gazetesi
Değerli okurlar,
Ülkede enflasyon yüksek düzeyde sürerken, bütçe, cari işlem açıkları, tahsili gecikmiş krediler artarken, yoksulluk yaygınlaşırken ekonomide işlerin iyi gittiğini, kontrol altında olduğunu, tek sorun enflasyonun da geçici olduğunu söylemek, gerçekten inanarak yanılgıya düşülüyorsa, bu tam anlamıyla ekonomik sanrıdır.
Ekonomide hemen herkesin bu konuda görüş ve önerileri var. Sade vatandaşın değil ama akademik ünvanlıların, kamuda bu alanda görev alanların en azından iktisada giriş kadar bilgi sahibi olmaları gerekir.İktisat, kıt kaynakları kamu yararına akılcı, verimli kullanma ilmidir. İktisat seçmenin mantığıdır. Kaynaklar, gösteriş yatırımları, yandaş destekleme, amacı açık olmayan ihaleleri fonlamada kullanılabileceği gibi, üretken yatırımların, toplumsal kalkınmayı gerçekleştirecek eğitim ve sağlık harcamalarının finansmanında da kullanılabilir.
Düzeltici, iyileştirici önlemler alınır, uygulamalara başlanırsa olumlu sonuçlar beklenir. Ancak Alınan kararların hemen hepsi yanlış, ileride sorun yaratacak, sorunları ağırlaştıracak türden. Uyarılara, başarısızlıklara karşı hangi güdü ve nedenlerle bilinmez, hatalarda ısrarlı olunuyor; gün dahi kurtarılamıyor, geleceğin yükleri de artırılıyor; algı yönetimiyle halk ikna edilmeye çalışılıyor.
Kur korumalı mevduat , TL’ye değer kazandırma, tasarrufu yöneltme, koruma amaçlı yeni finansal buluş olarak kamuoyuna sunulduğunda, Hazine’ye sonu belirsiz yük getireceği, varlıklı kesime havadan inme gelir sağlayacağı, kaynak aktarımına yol açacağı öngörülerek eleştirilmişti. Kısa sürede öngörülen sakıncalar gerçekleşti. TL vadeli mevduattan KKM’ye geçenlere yüksek gelir sağlandı. Bu tür kararlardan haksız gelir sağlamayı etik bulmayan mevduat sahipleri, resmi enflasyonun yüzde 60’ı aştığı dönemde yüzde 17 faiz alarak kayba uğradılar, dünyanın en yüksek negatif faizini ödediler. Daha başlangıçta KKM’nin Hazine’ye getirdiği yük 11.7 milyar TL oldu. Tüm bu olgular göz ardı edilerek yanlışta ısrar ediliyor.
TCMB, dolaşıma çıkan banknotları, açık piyasa işlemi yaparak sterilize eder mi? Yoksa bankaları TL kredi vermeye mi özendirir? Parasal genişleme, bankaların kredilerinde hızlı artış, enflasyonu şiddetlendirici makroekonomik risklerdir. TCMB, geçmişte rezerv satışıyla yaptığını, zorunlu devirle deniyor izlenimi veriyor.
Cari işlemler fazlası programlanırken, yılın ilk iki ayında 15 milyar USD üstünde açık verilmiştir. İthalatın ve ithal malların fiyatlarının arttığı, dış ticaret haddinin aleyhe döndüğü dönemde bu yıl 40 milyar USD cari işlemler açığı dahi iyimser kabul edilmelidir.
Bütçe, gelir vergisi taksidinin ilk ödeme dönemi mart ayında dahi 69 milyar TL açık vermiştir. Bütçe açığı/GSMH oranının yüzde 3’ün çok üstünde gerçekleşeceği kesindir. Enflasyon hızlanır, cari işlemler ve bütçe açıkları büyür, makroekonomik riskler artarken ekonominin iyiye gidişini görmek sanrı, halüsinasyondur.Yanlış işlere bir de yanlış atamalar eklendiğinde sorunların ağırlaşması kaçınılmaz oluyor.
Saygılarımla…