DİĞER KATEGORİLER

Ekonomik sistemin işleyiş mekanizması vücut sisteminin işleyişine benzer (1)

Ekonomik sistemin işleyiş mekanizması vücut sisteminin işleyişine benzer (1)- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Yaşar Erdinç'in krizlerin belgesel romanı olarak adlandırdığı ve 2001 krizi dahil dünyadaki belli başlı krizleri romansı bir kurgu ile incelediği; “Para Harekatı” isimli kitabından günümüzde de yaşanan ekonomik krizin değerlendirmesine ışık tutacak bölümlerinden 2. bölümü okuyucularımızla paylaşmak istedim.
“Aslında bir ekonomik sistemin işleyiş mekanizması ile vücut sisteminin işleyişi arasında pek çok açıdan benzerlikler vardır. Bu sistemde finansal piyasalar kalbi temsil ediyor. Nasıl ki, kalp toplardamarlar vasıtasıyla kanı topluyor ve vücudun en ücra köşesindeki hücrelere gönderiyorsa, finansal piyasalar da ekonominin kanı olan fonları yani paraları topluyor ve buna ihtiyaç duyan bütün kesimlere gönderiyor. İnsan vücudu enerji üreten bir mekanizmadır. Üretim, en küçük birimler olan işletmelerde gerçekleşir, vücudumuz da ihtiyaç duyulan enerjiyi hücrelerinde gerçekleştiriyor. Bu anlamda işletmeler hücreler gibidir. Sonuçta vücudunuzun ürettiği enerji, bir yazar için beyin çalışmasına veya bir inşaat işçisi için fiziki güce dönüşüyor. Yani enerji üretimi, çalışıp para kazanmanız, bu da ihracat yapmanız anlamına geliyor. Kazandığınız para ile de gıda alıyorsunuz, yani ithalat yapıyorsunuz ve sindirim sisteminizde işleniyor. Böylelikle gıdalar sayesinde taze kan üretiliyor. Kandaki mineraller ne kadar zengin olursa, kendinizi o kadar güçlü ve enerjik hissediyorsunuz, böylece bünye yeni hücreler oluşturarak büyümenizi sağlıyor. Eğer kalpte bir sorun varsa ve kalp kendi kas hücrelerine kan gönderemiyorsa, kalp hücrelerinin ölmesi kalp krizini yaratıyor. Vücudun diğer bölümlerine kan akışı duruyor ve kısa sürede ölüm riski doğuyor. Dolayısıyla finansal sistemdeki bütün tıkanıklıkların giderilmesi gerekir. Kasım 2000 krizinde Demirbank hücresi ihtiyaç duyduğu kanı sağlayamadı ve bu hücre öldü. Ardından birçok banka hücresi de peşi sıra ölmeye başladı. Hatırlayınız, kriz sabahı nakit akışı durmuştu. Bankamatiklerden hesabınızdaki parayı bile çekemediniz. Yani finansal piyasaların kaslarına kan taşıyan damarları tıkandı.“ S. 64-65
Kamu kesimi, vücutta beynin fonksiyonunu yerine getirir
“Kamu kesimi, vücutta beynin fonksiyonunu yerine getirir. Beyin emirler yağdırır, kuralları koyar, denetler ve üretir. Bir an için kamu kesiminin bütün fonksiyonlarını durdurduğumuzu varsayalım. Örneğin belediye otobüsleri çalışmıyor, elektrikler kesik, sular akmıyor, devlet memurları yerlerinde yok ve bütün devlet daireleri, okullar, kamu kuruluşları kapalı. Merkez bankası işlevini görmüyor, bu nedenle bankalar kapalı. Nasıl bir ortam olacağını düşünebiliyor musunuz?” S.66
“Türkiye’nin 2001 krizinden bahsediyordum. Ülkemize baktığımızda ise, durum oldukça ilginç görünüyor. 2001 krizi öncesinde ve sonrasında kamu kesiminin har vurup harman savurma politikası yüzünden devlet borçları hızla arttı. Adeta beyindeki bir tümör gibi hızla büyüdü. Kalbin gönderdiği kanı, sürekli bu tümör emiyor ve beynin diğer fonksiyonlarını yani eğitim, sağlık ve yatırımı cılız bırakıyordu. Bu nedenle vücudun diğer üretici bölümlerine giden kan akışı da zayıfladı. Kriz sonrasında bankaların batışları ve kamu bankalarının zararları, borcun üzerine 50 milyar dolarlık bir yük daha bindirdi ve tümör hızla büyüdü. Bu tümörü almanın iki yolu vardı. Ya cerrahi müdahale yani konsolidasyon (borçların ertelenmesi) ya da ilaçla müdahale, yani mali disipline önem veren sıkı bir ekonomik program uygulanması gerekiyordu. “ s.67
“Karaciğer, kas ve iskelet sistemini reel kesime benzetebiliriz. Bir bakıma karaciğer reel kesimin merkezi, ya da imalat sanayisidir. Kan ve enzimler burada yapılır. Eğer karaciğer yeni kan üretemezse, kalp vücuda kan pompalasa bile, yeterli kan üretilmediği veya kanın kalitesi düşük olduğu için vücut zayıf ve güçsüz düşebilir. Her bir hücre, yani büyük-küçük her işletme müthiş bir rekabet ortamı içinde üretimlerini devam ettirmek durumundalar. Bir işletmenin faaliyetinin sağlıklı devam etmesi için en önemli unsur, yeni kan yapılması ve bu kanın da vücuda dağılmasıdır. Yani fon ve nakit akımıdır.” S.68