Ekonomik kriz, neyden kaynaklanıyor?- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi
Dışardan borç alırken, bize güveniyorlar ki borç veriyorlar. Bize güveniyorlar ki fon yöneticileri bizim ülkemizi tercih ediyorlar diye çizilen pembe tablolar artık pembeliğini kaybederek grileşmeye başladı.
Bizim gelişmemizi istemeyenler varsa niçin onlardan borç para alıyoruz? Gelişmesini istemediği, düşman olduğu bir ülkeye kim yatırım yapar? Kim gelişmesi, sıkıntılarından kurtulması için düşmanına yardım eder? Bize borç için kesenin ağzını açanlar; ülkemizi sıkboğaz etmek, borç ödeme vadesinde zorda kaldığımız dönemlerde de yeni bir düyunu umumiye için fırsat kollamak için mi borç vermektedirler? Milletin üzerine kambur olan ve gelecek on yıllarını ipotek altına alan hazine garantili yatırımlarımızı dış güçlerin tavsiyeleri doğrultusunda mı yapıyoruz yoksa farkına varmadan yaptığımız bu çalışmalarla onların ekmeğine yağ mı sürmüş oluyoruz?
Yatırım politikalarımız yeniden gözden geçirilmeli
Borçlanma politikamızı ve yatırım politikalarımızı yeniden gözden geçirmek, radikal kararlar almak zorundayız. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafi konum, tarihi ve kültürel sorumluluklarımızdan dolayı bölgede emelleri olan emperyalist güçler hiçbir zaman güçlü ve müreffeh bir Türkiye istemezler. Unutmayalım ki emperyalizmin emrindeki finansal teröristler ellerinde bulundurdukları ekonomik güç ile önce hedefteki ülkeyi borçlandırırlar daha sonra da alacaklarına karşılık mal varlıklarının üzerlerine çökerler.
Finansal Teröristlerin oyunlarına dikkat
“Eski İngiliz İmparatorluğu ve Yeni Dünya Düzeni (YDD) İmparatorluğu arasındaki paralellik şaşırtıcıdır. Öyle ki, eski dünya düzenindeki İngiliz Krallığı, amaçlarına ulaşmak için saldırgan askeri güçlerini kullanırken, YDD İmparatorluğu’nun elitleri çoğunlukla finansal terörizmi kullanıyorlar. Büyük Asya bankacılık krizi, iki imparatorluk arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları bütün çıplaklığıyla ortaya çıkardı. İngiliz İmparatorluğu, İngiltere’deki fabrikalarının üretimlerini sağlamak için, diğer ülkelerin doğal kaynaklarını aşırarak kuruldu. Kırmızı ceketlilerin (İngilizler için kullanılmıştır) diğer ülkeleri işgalleri sonrasında, yerel kültürler bertaraf edilerek, İngiliz yaşam biçimiyle değiştirildi. Wall Street’te yükselen YDD İmparatorluğu diğer ülkelere verilen borçlar ve yatırımlar ile inşa ediliyor. Balık oltaya geldiği anda YDD’nin finansal teröristleri misinayı yukarı çekiyorlar ve hiç şüphe duymayan bu kazazedeleri havada kupkuru bırakıyorlar. Oltaya gelenler kurtarılmak için yalvarır durumda kalıyorlar. Bu gibi durumlarda imdada IMF yetişiyor. Özelleştirme, ticaretin serbest bırakılması ve diğer istikrar programlarıyla hedefteki ülkelerin kaynaklarını kesiyor ve bu ülkelerin yüzlerini YDD elitlerine çevirmesini sağlıyorlar. Aynen İngiliz İmparatorluğunun daha kaba yöntemlerle yaptıklarına benzer şekilde. IMF işgallerinin hemen sonrasında yerel kültürler, aynı Kraliçe Viktorya zamanında olduğu gibi maddeci batı yaşam tarzlarıyla ikame ediliyorlar…” (1)
Her şeyi tozpembe görmeyelim. Finansal teröristlerin açmış oldukları kredilere güvenerek geleceğimizi karartacak yatırımlara girmeyelim. Hem dış güçlere meydana okuyup hem de onların ülkemize gelip yatırım yapmalarını veya fonlarını değerlendirmelerini istemeyelim.
Dışarıyı suçlarken biraz da kendimizden kaynaklanan hatalarımız var mı onun üzerinde de kafa yoralım. Son 19 yılda tam 15 seçim yapmışız. Bir seçim bitiyor arkasından yeni bir seçim için tekrar sandık başına gidiyoruz. Son yapılan mahalli seçim ve arkasından yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi yapılmadan 2020 yılında bir erken seçim olur mu tartışmaları yapıyoruz. Her seçim de yeni bir seçim ekonomisi uygulamasını getiriyor. Seçime gitme lüksünden ve hazineden seçim yardımı savurganlığından biran önce kurtulmalıyız.
Ekonomide yaşanan olumsuzlukları dışarıya bağlayarak gerçekleri örtmeyelim. Yaşanan bir kriz ve hissedilen krizin sonuçları var. Hamasetle ve talimatla çözülen hiçbir kriz olmamıştır. Krizi kabullenip akılcı çözüm yolları ile problemlerin üzerine gidelim. Suçun sahibi olmaz ama sahiplenilmeyen suçun yaptığı tahribat telafisi imkansız sonuçlar meydana getirebilir.
Yaşar Erdinç, Para Harekatı S.22, “Wall Street’s financial terrorism: New weapons, same old imperialism. By Bob Djurdjevic, Chronicles, [5 December, 1997]” (Wall Street’in* finansal terörizmi: Yeni silahlar, aynı eski emperyalizm. Yazan Bob Djurdjevic, Chronicles dergisi, 5 Aralık 1997.