DİĞER KATEGORİLER

EKMEKÇİ HAYK ( FAYIK) BUĞDAYCIGİL

EKMEKÇİ HAYK ( FAYIK) BUĞDAYCIGİL- Yaşar BARIŞIK- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

(Bunlarda kul hakkı korkusu var,
haram yemezler, kayda gerek yok!)

Saygıdeğer okuyucularım; bugün yine sizlere Konya'mızda iz bırakmış, iyilikleri ile unutulmayan ve hayır ile anılan Ekmekçi Hayk Buğdaycıgil'i biz Konyalıların Ekmekçi FAYIK olarakta bildiğimiz bu kişiyi anlatacağım. 1910 yılında Konya'da doğan Gregoryan bir Osmanlı Ermenisi idi. İyi bir esnaf, fedakar bir ekmek dağıtıcısı idi. İstiklal Savaşı sonrası bu bir çok Ermeni yurt dışana gitmiş, Hayk'ta gidenler arasında, ancak ben Konyalıyım, Konya dışında başka yerde yaşayamam diyerek geri dönmüştür. 1927 yılında Konya'da Fenni Fırın ilk açıldığında nüfus 35-40 bin idi. Her mahallede de bakkal dükkanı yoktu. Fırında üretilen ekmekler at arabalı dağıtıcılar tarafından civar mahallelere dağıtılırdı. İşte bunların en bilineni ve özellikle çocuklar tarafından çok sevilen Ekmekçi Hayk idi. Millet-i sadıka'dan olan bir kişi idi. Ekmek dağıtımını o kadar güzel yapardı ki çocuklar onu dört gözle beklerlerdi. Mesleğinin erbabı olmaktan öte tarihe mal olmuş bir kişilik idi.

Hayk ekmek dağıtırken kesinlikle Müslüman olan müşterileri için veresiye defteri tutmaz, çoğu zamanda Fenni fırından yeni çıkmış sıcacık türüm türüm kokan o ekmekleri çocuklara ücretsiz verirdi. İlginç bir hikayede; Hayk Efendi'nin veresiye defterinde kesinlikle Müslüman ismi yoktu. Durumu öğrenen bu itimadı biraz da kıskanan komşusu Nubar Efendi'ye verdiği cevap şimdi bizlere tertemiz bir selamdır! Hayk komşusuna dedi ki, “BUNLARDA ( Müslümanlarda) KUL HAKKI KORKUSU VAR: HARAM YEMEZLER. KAYDA GEREK YOK” olmuştur. Bu kadar dürüst saygılı ve sevecen olan Hayk'a müşterileri bak ne güzel örnek bir kişisin, yaşantın bizler gibi, neden Müslüman olmuyorsun dediklerinde, o da oğlum ben zaten Müslüman gibi yaşamıyor muyum diye cevap verirdi. Aslında Hayk'ın her ne kadar ölümünden kısa bir süre önce Müslüman olduğu söylense de o aslında eşinden çekindiği için daha yıllar önce Müslüman olduğunu söylemediği rivayet edilir.

1970 yılında bir gün Zafer'deki eski doğumevi civarında bir araç şiddete çarpar. Atının öldüğü, tahta at arabasının paramparça olduğu kazada Hayk'ta ağır yaralı olarak kurtulur. Uzunca bir tedavinin ardından ayağa kalksa da artık bir ayağını sürüyerek yürüyebiliyordu. Elindeki tek sermayesi at arabasını kaybeden Hayk'a fırın sahibi ısrarla fırında çalışmasını teklif ettiyse de teklif kabul görmedi. Bunun üzerine fırın araçlarından biri Hayk'a verildi. Bununla hizmet etmeye devam etti.

İşin en can alıcı noktasına gelelim. Konya'mızın tarih ve kültür hafızası Hasan Basri Sayı Bey anlatır: Ekmekçi Hayk kardeşi ile beraber İngiltere'ye gider. Burada çok iyi derecede İngilizce öğrenir. Bunun üzerine İngiliz devlet istihbaratı Hayk'ı öyle bir yetiştirir ki, artık Hayk'ın görevi Konya ve Türkiye için İngiliz ajanlığıdır. Ama Hayk Konya'ya dönünce, ben doğup büyüdüğüm bana sahip çıkan bu topraklara ve bu necip millete hainlik yapamam, ben öz be Türk'üm, der. Müslüman olmadan önce de ezan okunurken saygılı bir şekilde huşu içinde ezanın okunduğu yöne doğru döner ve oturuyor ise hemen ayağa kalkıp dinlerdi. Dürüstlüğü ve bu kadar insanlığı ile Konya tarihine iz bırakmış kişi idi.

1982 yılında vefat eden Ekmekçi Hayk Musalla Mezarlığı Müslümanlar kısmına defnedildi. Ölümünde cenazelere verilen telkini sırasında Faik ismi ile anılmıştır. Kendinden beş yıl sonra 1987 yılında gayri müslüm olan eşi Yeranhui hanım Konya huzurevinde vefat etmiş, Musalla Mezarlığı kuzey batısındaki küçük Ermeni Mezarlığı'na gömülmüştür. Bizler de merhum Ekmekçi Hayk'a bir kez daha Allah rahmet eylesin diyoruz.