DİĞER KATEGORİLER

EĞİTİMDE KALİTE SORUNU VE SEBEPLERİ

EĞİTİMDE KALİTE SORUNU VE SEBEPLERİ-Mustafa KAPLAN-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

     Okullar açıldı. Son yıllarda halkın diline şu söz pelesenk oldu: Eskinin ilkokul mezunu şimdinin lise mezunundan daha bilgiliydi. Elbette bu sözde doğruluk payı var. 1947 yılında ABD ülkemizde Fulbright isimli bir komisyon kurmuş. Bu komisyonun 8 üyesinin 4’ü ABD’li 4’ü de Türk olacakmış. Komisyon oy çokluğu ile karar alacak, oylar eşit olursa ABD misyon şefi yani Büyükelçi o konu ile ilgili karar verecekmiş. 1. Dünya Savaşından sonra ülkemizin tamamen Batı yörüngesine girdiği düşünüldüğünde bizim eğitimizle ilgili son sözü ABD söylüyor ve o ne derse o oluyor. Batılılar sömürge yaptığı veya etkisine aldığı ülkelerin önce eğitimini sonra dilini, tarihini ve kültürünü bozar. Bize de öyle yapılmış. Bu işi de bahsettiğimiz komisyon eli ile yapmışlar. Sanki bir gizli el Türk Eğitim sisteminin sürekli kalitesini düşürmek için uğraşmış. Bizi de eğitim maliyeti ile korkutmuşlar. Öğrencinin sınıfta kalmasını devlete yük gösterip, müfredatı kolaylaştırmışlar. Sınıf geçme ve sınav yönetmeliğinde, disiplin yönetmeliğinde öğrenci lehine değişikliklerle kalite sürekli bozulmuştur.

Ben 1970 yılında ortaokulu bitirdim. Resim ve  beden eğitiminden bütünlemeye kaldığımı hatırlarım. Ortaokula dört sınıf olarak başladık. Ortaokul üçüncü sınıfta iki sınıfa indik yani üç senede iki sınıf elenmişti. Teknik liseyi 1974’te bitirdim. Lisede de çok arkadaşımız sınıfta kalmıştı. 1978’de Selçuk Eğitim Enstitüsünü bitirdim. Devre kaybeden çok arkadaşımız olmuştu. 1980’li yıllarda bile eğitimde kalite vardı. Başarısız öğrencililerimize mutlaka sınıf tekrarı, ders tekrarı yaptırırdık. Kimse de bu öğrenci niye kaldı demez, diyemezdi.

1990’da Ankara Hukuk Fakültesini bitirdim. Sınıfımız %35 fire vermişti. 4. sınıfta bile okuldan atılan arkadaşlarımız vardı. 1995 yılından itibaren kalite iyice düşmeye başladı. 2001 yılında emekli oldum. Son senelerde okul idaresi başarısı düşük arkadaşları çağırarak sorgulamaya başladı. Oğlumda Türkçe Öğretmeni... Ortaokul 3.sınıfta zor okuyup yazan öğrencilerin olduğunu söylüyor. Okula devam eden herkes geçiyormuş. Hayret! Tabi bu yılların getirdiği bir sonuç… Ülkemizde hala faaliyetini devam ettirdiğini duyduğum Fulbright komisyonunun payı çok büyük… Maalesef Ak Parti hükümetleri de eğitimde fiziki şartları düzeltse de kalite sorununu çözemedi. Daha bu sene müfredat ve diğer yönetmeliklerde düzeltmeye dönük değişiklikler yapıldı. Bu komisyonun faaliyetine son vermek zor olmasa gerek. Ama olmuyor. Lakin yapılması lazım. Bu hayati bir mesele… Ülkemizin geleceği söz konusudur.