EĞER HAYATTAN YORULUP SIKILDIYSANIZ BU SORULARA DİKKAT!

Güzel insan, eğer ki bu hayattan sıkıldıysan, bunu aldıysan, hedefin yok, hayallerin yok, öğrenilmiş çaresizliğe girip tekrar tekrar aynı kısır döngüleri yaşıyorsan, “Hayat da zaten böyle monoton, evlilikler böyle sıkıcı, ilişkiler böyle tekdüze, iş hayatı böyle sıradan...’ gibi bakış açılarıyla düşünüyorsan, monoton bir hayatın varsa; başkalarının sınırlı bakış açılarını ve algılarını kabul ettin, üstüne aldın, bilinçaltına bunlar yüklenmiş oldu ve ilahi enerjiyle bağlantın koptu demektir.
Dualitede “doğru-yanlış”ta sıkışıp kalıp, İlahi sistemin işleyişini göremeyip kendini, sistemi, her şeyi ve herkesi yargılamanın ötesine geçemedin. Ayrıca yaşama dair heyecanlı ve tutkunu kaybettin. Geçim derdi seçim derdi derken kendine zaman ayırmaya, kendini fark etmeye, kendinle eğlenmeye geçemedin.
Şimdi Sana güzel bir haberim var. Bu düşünce kalıplarından kurtulup daha konforlu daha huzurlu bir hayat yaşamak mümkün. Yılan bile derisini 6 ayda değiştiriyorken, derisini değiştirmediğinde ölmeye mahkumken, eşref mahluk olarak yaratılan insan neden kendini geliştirip güncellemesin? Zaten bu dünyaya gelme amacımız; kendimizi bilmek-bulmak, keşfetmek değil mi?
İlk yapacağımız şey niyet edip farkındalık soruları ile devam etmek.
Gerçekten benim istediğim evlilik, ilişki bu mu? Gerçekten benim istediğim yaşam bu mu? Gerçekten hayal ettiğim, arzuladığım iş bu mu? Gerçekten bu hayatta neyi arzu ediyorum? Gerçekten bu yaşamda bana neler zevk veriyor? Gerçekten bu yaşamda neler beni heyecanlandırıyor? Gerçekten nelere istek ve arzularım var? Gerçekten hangi konularda tutku duyabilirim? Neler yaparsam kendim olurum, kendimi gerçekleştirmiş olurum?
Buradaki asıl önemli sır; soruyu sorduktan sonra bırakmak. Restorana gittiğimizde siparişi verip nasıl bekliyorsak, kendi hayatımızla ilgili siparişlerimizi verip beklememiz gerekiyor. Israrla üzerinde durduğumuz, inatlaştığımız, kendimize bent oluşturduğumuz her enerji, dualarımızın kabulünü erteleyecektir.
Enerjimiz berraklaştığında, arındığımızda, frekansımız yükseliyor. Daha da önemli bir şey söyleyeyim; tövbesi olmayan, duası olmayan, samimiyeti olmayan bir insan ne yaparsa yapsın, kalbi tam olarak tatmin olmayacaktır. Çünkü, en güzel arınma yöntemi tövbedir. Etkili bir silgidir.
“Kendini bilen Rabb’ini bilir” çok önemli bir sırdır. Kendini bilen kainatı bilir. Sünnetullah'ı sistemi çözer. O kula perdeler açılır. Hayatı başka bir boyuttan seyretmeye başlar. Aşkı tüm zerrelerinde hisseder. Meşk olur. Onun için imtihan kalmamıştır. “Kahrın da hoş lütfun da hoş” bakışındadır. Her şeyi nötrlenmiştir.. Artık Rabb’i ondan razı, o Rabb’inden razıdır.. Rabb’im şükürle dolup taşmayı ve bu güzel mertebeleri yaşamayı nasip eylesin. Amin.