DURAĞAN SİYASET- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Bizim ruh halimizden mi kaynaklanıyor yoksa genelde mi var bilinmez. Bir durgunluk, dinginlik, bezginlik ve siyasi isteksizlik almış başını gidiyor. Genel ve yerel seçimler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor ancak insanların yüzündeki heyecan kaybolmuş sanki.
Hep yadırgamışımdır. Muhalefet erken seçimi nasıl olur da istemez diye. Yanlış anlaşılmasın erken seçim istediğimden falan değil. CHP Genel Başkanı Özgür Bey, ilk aylarında “Erken seçim istemiyoruz.” demişti. Bilinerek sarf edilmiş bir söz mü yoksa öylesine çıkmış bir beyan mıdır bilinmez. Sayın Özel genel başkan seçildikten sonra bir yerel seçim gördü ve başarıyla çıkartılmış oldu.
Cicim aylarında başta Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer parti başkanlarına gülücükler dağıtmıştı. Cicim ayının bitiminde herkes gerçek yüzünü ortaya koydu. Faydası şu oldu, parti başkanları yıllardır yapmadıkları ziyaretleri yaptılar ve insanları umutlandırdılar. Bir bakıma mıknatıstaki meşhur kuralı işlettiler. “Aynı kutuplar birbirini iter, ters kutuplar birbirini çeker.” Belki de bilmediğimiz konu şu. Bu çekim gücünün belli bir zamanı var mıdır, yoksa çekim gücü sürekli olsaydı ziyaretler hala devam ederdi.
CHP Genel Başkanı, partisinin grup toplantısında önemli bir beyanda bulundu. “Geçim yoksa seçim var.” Demek ki Genel Başkan'ın kulağına birileri bir şeyler mi fısıldadı, bilemiyoruz. Belki de eskiden CHP'nin erken seçim istemiyoruz, söylemleri ekonominin tam dibe vurması beklentisi miydi? Genel yönetim enflasyonla mücadelede bir hayli mücadele vermesine rağmen istenilen başarı henüz elde edilememiştir. Toplumun gelir düzeyi olarak en alt düzeylerdeki ve ömrünün ahirinde rahat bir hayat beklentisinde olanlar hüsranı yaşamışlardır.
Özlük hakları olarak aldıkları meblağ, ev kirasının yarısını karşılamaktadır. Hangi ölçü ya da pariteyi esas alırsanız alın eskisiyle mukayese edilmesi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmıştır. Toplumun en alt seviyesinde geliri olan eli öpülesi büyüklerimizin maaşlarındaki yüzde 25'lik artış, geçimlerine ne derece katkı sağlayacak, birlikte göreceğiz.
Sayın özel, önemli bir konuya daha parmak bastı. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin Özel Harekat Daire Başkanlığını ziyareti. Daire başkanı, Devlet Bahçeli'nin elini öpmüştür, Sayın Bahçeli de öptürmüştür. Kamu dairesinde böyle bir eylem hoş olmamıştır. Sadece şunu vurgulayalım müsaadenizle, Sayın Cumhurbaşkanı aynı ziyarette bulunsaydı daire başkanı amiri konumundaki Cumhurbaşkanı'nın elini öper miydi, Tayyip Bey de elini öptürür müydü?
Pekala, “Geçim yoksa yakında seçim var” söylemlerinden gidersek “Bugün seçim olsa durum ne olur”a bakalım.
Birkaç anket firmasının ortalamasını alırsak AK Parti ve CHP başa oynamaktalar. MHP ve DEM ise yüzde 10'lar civarındalar. Arkalarından yüzde 5'ler mesabesinde YRP var. Daha önceden de bir ara anketlerde alternatif parti olarak görünen İYİ Parti, yüzde 3'leri zorluyor. Sayın Akşener masaya oturdu hata, masadan kalktı hata, tekrar oturtuldu hata, hata üstüne hata. Sonrasını sizler daha iyi biliyorsunuz, parti genel başkanlığından ayrıldı. Parti erimeye devam ediyor. İYİ Parti'den kayan oylar, CHP ve MHP'ye gitmiş durumda.
Yapılacak olan bir genel seçimde er ya da zamanında cumhurbaşkanı adayına göre durum değişebilir. AK Parti, MHP oylarıyla bir erken seçim kararı alırsa Sayın Erdoğan tekrar aday olur mu? Bilinmez. Bilinen şu ki yapılacak genel seçimde ilk adayımız, hemşehrimiz, Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu'dur. Saadet Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi'nin gelecek seçimlerde sonucu etkileyecek bir performans göstereceği kanaatinde değilim. 6'lı masa hezimetinden sonra 4'lü masa oluşturacaklarını tahmin etmem. CHP'den alınan şu andaki milletvekillerinin sonraki dönemlerdeki akıbetlerini tahmin dahi edemem.
Zafer Partisi'nin anti mülteci propagandaları şu an itibariyle yüzde 3'ler mertebesinde olduğu görülüyor. Sonrasını birlikte göreceğiz. Tekrar edelim, Parlamenter Sistem'e geçilmiyorsa iki kutuplu bir seçim zorunludur. Adaylar ve partiler iki farklı kutupta toplanacaklar. Nasıl olacak demeyelim. Geçmişte İYİ Parti ve HDP aynı ittifakta yer almadı mı?
Dedik ya. “Ters kutuplar birbirini çeker.”