Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “PKK/YPG, Suriye topraklarının üçte birini kanunsuz bir şekilde işgal etmekte. Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye'den, Irak'tan, Avrupa'dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan (Suriye) sizlerin her zaman yanında olacaktır." dedi.
Fidan, Suriye'nin başkenti Şam'da Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Suriye'nin en zor ve karanlık döneminin geride kaldığını ve daha güzel günlerin yaşanacağını belirten Fidan, Suriye'nin bütün etnik, dini ve mezhep gruplarının daha mutlu ve huzurlu olacağını, ülkenin geleceğini Suriyelilerin belirleyeceğini ifade etti.
Fidan, Suriye'nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesinin Suriye halkı sayesinde mümkün olduğunu kaydederek, "Bugün Şam'dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi, bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır." diye konuştu.
Suriye'deki yeni yönetimin sözlerini hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı olduğuna işaret eden Fidan, "Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye'nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir." dedi.
Fidan, Suriye'nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerektiğini vurgulayarak, "Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan, uluslararası toplum, yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır." ifadelerini kullandı.
Bugünkü ziyaretin diğer ülkelerden de üst düzey temasları teşvik edeceğini ümit ettiğini söyleyen Fidan, şunları kaydetti:
"Başta Arap ülkeleri olmak üzere, tüm uluslararası toplum Suriye'deki yeni yönetimle angaje olmalıdır. Zaman, 'bekle ve gör', dönemi değildir. Bir an önce harekete geçmeliyiz. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur, asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizde bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle PKK/YPG'ye Suriye'de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu terör örgütü, Suriye halkının topraklarını işgal etmekte ve doğal kaynaklarını çalmaktadır. Bugünkü toplantımızda, Suriye halkının PKK/YPG'yle mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK/YPG, bir an önce kendisini feshetmelidir."
Fidan, İsrail'in Suriye topraklarını işgaline ilişkin, "İsrail'in, mevcut ortamdan faydalanarak Suriye'nin topraklarını gasbetmesine de kesinlikle müsamaha gösterilemez. İsrail, Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum, İsrail'in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Şu anda PKK/YPG, Suriye topraklarının üçte birini işgal etmekte, kanunsuz bir şekilde enerji kaynaklarının başında oturmakta, Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan, Avrupa'dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda." dedi.
Şera'ya gösterdiği misafirperverlikten dolayı teşekkür eden ve Şam'da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Fidan, "61 yıllık Baas rejimi tarafından katledilen tüm Suriyelileri, saygıyla anmak istiyorum. Son 14 yıllık özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimizi, hürmetle yad ediyorum. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.
Fidan, "Sevgili kardeşlerim, sizlere, Türk halkının selamını getirdim; sizlere, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın en iyi dileklerini ve selamlarını getirdim. 14 sene boyunca, sevinciniz sevincimiz, hüznünüz hüznümüz oldu. Kardeşlik ve komşuluk hukuku bunu gerektiriyordu." diyerek, Türkiye'nin "tarihin doğru tarafında yer almanın" mutluluğunu yaşadığını söyledi.
"Bu zafer sizindir ve başka hiç kimsenin değildir. Sizlerin fedakarlıkları sayesinde Suriye tarihi bir fırsat yakaladı." ifadesini kullanan Fidan, Suriye'nin yeniden istikrara kavuşabileceğini, Suriye topraklarında terör tehdidinin bertaraf edilebileceğini ve ülke ekonomisinin güçlendirilebileceğini vurguladı.
Fidan, Suriye halkının ülkelerine geri dönüşünün mümkün olduğunun da altını çizdi.
Şera ile yaptıkları görüşmede geçiş döneminin düzenli şekilde tamamlanmasının ve Suriye'de istikrarın tesis edilmesinin önemine değindiklerini aktaran Fidan, bunun için öncelikle ülkede güvenliğin tesisi edilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması gerektiğini dile getirdi.
Fidan, herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir ülke kurmanın, yeni Suriye'nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacağına dikkati çekerek, bu amaçları hayata geçirmek için Suriye'de devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerektiğini vurguladı.
"Türkiye olarak, devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanındaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımızla ve özel şirketlerimizle, somut çalışmalara destek vermek istiyoruz." ifadelerini kullanan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm devlet kurumlarına bu konuya ilişkin talimat verdiğini kaydetti.
Fidan, "Suriye halkının DEAŞ'la mücadelesine de en güçlü şekilde destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi, bugün de DEAŞ'ın Suriye'deki durumdan istifade etmesine asla izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ'ı da topraklarından inşallah temizleyecektir." dedi.
Suriyelilerin onurlu ve haklı bir mücadele verdiği değerlendirmesinde bulunan Fidan, Suriyelilerin 14 sene boyunca yaptığı fedakarlıklara bizzat şahit olduğunu, katlanmak zorunda kaldıkları acıları gördüğünü belirtti.
Fidan, "Muhalif güçlerin, Halep'i terk etmek zorunda kaldığı günü unutamam. Bazı ülkelerin sizi yalnız bırakıp gittiği günü unutamam. Ancak bugün, umut dolu, yeni bir gündür." şeklinde konuştu.
Hayatını kaybedenler, gelecek kuşaklar ve barış içinde yaşayan bir Suriye için beraberce çaba göstereceklerini söyleyen Fidan, Şera'ya teşekkür etti ve Suriye'nin yeni idaresine başarılar diledi.
Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine Fidan, bugün Şam'a Türkiye sınırındaki Cilvegöz Sınır Kapısı'ndan kara yoluyla geldiklerini ve yaklaşık 6 saat boyunca bütün şehirleri gördüklerini anlattı.
Fidan, yol boyunca 14 sene önce gördüğü ve bıraktığı Suriye'nin yerini savaşla harap olmuş bir Suriye'nin aldığını gözlemlediğini aktararak, "Bugün bu Suriye'nin ayağa kalkması, yerlerinden edilmiş milyonlarca insanın ülkelerine dönmesi, temel hizmetlere kavuşması için uluslararası toplumun, başta bölge ülkeleri olmak üzere, topyekun bir seferberlik içerisinde olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Rejim için geliştirilen bütün yaptırım yöntemlerinin yeni dönemde bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, böylece yatırım, finansman, altyapı hizmetleri, sağlık hizmetleri ve eğitim hizmetlerinin bir an önce hayata geçirilebileceğini dile getirdi.
Fidan, bölge ülkelerinin üstünde yük ve Avrupa ülkelerinde ciddi sıkıntı oluşturan göçmenlerin dönebilmesi için yeniden inşaya bir an önce başlanması gerektiğini vurguladı.
Altyapının ayağa kaldırılması gerektiğine işaret eden Fidan, bugünkü görüşmelerde yeni yönetimde bu konuda güçlü bir irade, vizyon ve çalışma azmi gördüğünü söyledi.
Fidan, bu irade ve azmin uluslararası topluluk tarafından da desteklenmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Biz Türkiye olarak hem uluslararası diplomatik alanda hem de kalkınma örgütlerimizle, şirketlerimizle Suriye'nin yeniden ayağa kalkması ve halkının geri dönmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'deki yeni yönetime yaklaşımına ve PKK/YPG'ye yönelik adımlarına ilişkin Fidan, Suriye'nin yeniden yapılanmasında yardım elini uzatmak istediklerini ve kurumların ayağa kaldırılmasında da yeni yönetimle beraber çalışmaya hazır olduklarını ifade etti.
Fidan, bugünkü görüşmede Şera ve yeni yönetimin özellikle yeni sistemin kuruluşuyla ve geçiş süreciyle ilgili çok net fikirlere sahip olduğunu gördüğünü dile getirdi.
Bu fikirlerin hayata geçmesine bütün Suriyelilerin hizmet edeceğine inandığını kaydeden Fidan, süreç içinde kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi için bir desteğe ihtiyaç olması durumunda kesinlikle Türkiye'nin bu desteği vereceğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu konuda hassas olduğunu ve çok güçlü bir iradesi bulunduğunu söyledi.
Fidan, PKK/YPG ile ilgili konuyu da Şera ile görüştüklerini aktararak, "Şu anda PKK/YPG, Suriye topraklarının üçte birini işgal etmekte, kanunsuz bir şekilde enerji kaynaklarının başında oturmakta, Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan, Avrupa'dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda. Kendilerinin uluslararası topluma sunduğu gardiyanlık hizmeti karşılığında uluslararası toplum da bu hukuksuzluğa göz yumuyor, böyle bir alışveriş olmuş." diye konuştu.
Şam'daki yeni yönetimin Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasal egemenliğinin sağlama konusunda uygun adımları atacağını değerlendirdiklerine dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:
"Şera'yla bugün yaptığımız görüşmelerde onun çerçevesini de kendisinden aldık, o vizyonu da gördük. Yeni Suriye'de daha fazla kaos, kan ve dram olmadan (PKK) YPG'nin de önümüzdeki süreçte Suriye'nin ulusal bütünlüğünü tehdit etmeyen bir noktaya gelmesi gerekiyor. Oradaki Kürt kardeşlerimizin kendi hayatlarından ve emniyetlerinden emin bir şekilde yaşaması, Suriye'nin geri kalan nüfusu gibi gururla, huzurla, emniyetle bulundukları yerlerde hayatlarını sürdürmesi ve terör örgütünün pençesinden kurtulmaları önemli."
Fidan, uluslararası sistemin terör örgütü PKK/YPG'yi kullanmak için gerekçe gösterdiği DEAŞ tutukluları meselesinde, Şera'nın Suriye yönetiminin yeni iradesi adına bu konuda da inisiyatif almaya hazır olduklarını söylediğini aktararak, yeni yönetimin gerekirse bu tutukluları devralma konusunda gerekli girişimde bulunabileceklerini ifade ettiklerini kaydetti.
Bakan Fidan, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ve yönetiminin, Suriye'deki PKK/YPG sorunu konusundaki tutumuna ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Sayın Trump, bu elimizdeki sorunu Sayın (Eski ABD Başkanı Barack) Obama döneminden devralmıştı. Sayın Trump'ın çok büyük birkaç özelliği var. Bunlardan birisi net olması ve sadece ve sadece Amerika'nın çıkarlarını esas alması. Bu denkleme, probleme baktığı zaman şunu gördü: DEAŞ tutuklularına bir çözüm bulunduğu takdirde Amerikalıların burada kalmasına hiçbir lüzum yok. Niye oradalar, Amerika'ya bunun getirisi ne, bunu bir türlü anlayamadı. Dolayısıyla birkaç defa sisteme talimat verdi."
ABD sisteminin, sadece ülkenin çıkarını değil, aynı zamanda başka ülkelerin çıkarlarını da gözeten insanlarla dolu olduğuna dikkati çeken Fidan, "Burada Amerika'nın çıkarları açısından bakıldığı zaman, bir matematik hesabı yapıldığı zaman, Türkiye mi önemli, PKK gibi bir terör örgütü mü önemli, Sayın Trump buradaki matematiği hemen görüyor." dedi.
Fidan, ABD sisteminin içinde ülkeyi Suriye'de tutarak ve bölgede istikrarsızlığı temin eden bir terör örgütüne destek olarak başka bir amaca hizmet edilebileceğini hesaba katan insanların bulunduğunu söyleyerek, bu kişilerin geçmiş dönemde Trump kadar net düşünmediğini dile getirdi.
Bakan Fidan, "Yeni dönemde Trump'ın daha kararlı, daha güçlü, Amerikan çıkarlarını ve sadece Amerikan çıkarlarını öne alan bir iradeyle bu soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.
Suriye'deki azınlıklarla ilgili de Fidan, Şera ve heyetiyle yaptığı görüşmelere değinerek, şunları kaydetti:
"Kendileri geçmiş dönemde Baas rejiminin ülkedeki gruplar üzerindeki kurduğu baskı, bu grupları birbirine karşı kullanarak sistemi devam ettirmedeki zulümden büyük dersler çıkarmış durumda. Her şeyden önce bir defa bu eski uygulamalara son verilmesi, eskilerin hatalarının tekrar edilmemesi için büyük bir hassasiyet içerisinde olduklarını gördüm. Ayrıca ülkedeki vatandaşların bir azınlık tanımlamasından çıkartılarak herkesin eşit olduğu, ait olduğu etnisiteden veya mezhepten dolayı avantajlılığın veya dezavantajlılığın olmadığı bir sistemin inşası konusunda bir vizyonun olduğunu gördüm."
Fidan, bunun hem Türkiye'deki hem Avrupa'daki dünyanın gelişmiş demokrasilerinde ortaya konan anayasal vatandaşlığa uygun bir yöntem olduğuna işaret ederek, bütün vatandaşların etnisitelerinden, kimliklerinden, mezheplerinden bağımsız olarak yargı önünde fırsat eşitliği ve her açıdan eşit olmasının şüphesiz çok ileri bir düşünce olduğunu ve bunun hayata geçeceğini söyledi.
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Şara: “Hiçbir grubun elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir”
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Gerek bizim şu an kontrolümüz altında olan bölgelerde gerekse PKK/YPG’nin olduğu bölgelerde olsun, hiçbir grubun elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara, Suriye’nin başkenti Şam’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Suriye’nin durumu ve gelecekteki zorluklar, güvenlik, ekonomi ve Suriye’nin siyasi geleceği hakkında Bakan Fidan ile uzun bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden Şara, “Önümüzdeki dönemde Suriye’nin yapısı ve komşu ülkelerle ilişkiler konusunda bir takım güvenceler verilmesinin önemini ele aldık ve inşallah yakın zaman içerisinde hükümetimizi de oluşturacağız” dedi.
“Stratejik ilişkiler inşa edilecek”
Görüşmede Savunma Bakanlığı’nın güçlendirilmesi konusunun uzun bir süre konuşulduğunu ve silahların yalnızca devletin elinde var olması ve devletin otoritesi dışında hiçbir silahın bulunmaması gerektiğinin vurgulandığını ifade eden Şara, “Buna ek olarak önümüzdeki günlerde Suriye ile Türkiye arasındaki stratejik ilişkilerin Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olacağı belirtildi. Türkiye’nin Suriye halkının dostu olduğu, altyapı, sanayi, bankacılık ve hayatın her alanında Suriye’nin yanında durduğu ifade edildi. Suriye’nin bunu unutmayacağı ve inşallah stratejik ilişkiler inşa edileceği dile getirildi” dedi.
“Uluslararası toplum Suriye’ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı”
Suriye’nin yeniden inşasına ilişkin soruya cevap veren Şara, “14 yıl boyunca halkımız çok büyük sıkıntılar çekti ve bugün itibarıyla halkımızın hemen hemen yarısı ülke dışında. Altyapımız yıkıma maruz kalmış durumda. Önümüzde çok büyük sınamalar bulunuyor. En önemli şey, büyük ülkelerin Suriye’nin egemenliği ve yönetimine destek yönünde karar vermeleri. Uluslararası toplum Suriye’ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı diye düşünüyoruz. Önceki cani rejim, halkını katletti ve bundan dolayı Suriye bir takım yaptırımlara maruz kaldı. Ama o rejim gitti, dolayısıyla ülkede mağdurlar var ve artık sebep gittikten sonra tabii ki cezanın da kaldırılması gerekiyor. Bu mazlum insanların cezalandırılmaması gerekiyor. Biliyorsunuz, bilhassa 1979 yılından itibaren bir takım yaptırımlar uygulandı ve bu yaptırımların rejimin düşmesiyle birlikte kaldırılması gerekir diye tekrar ediyorum. Böylelikle bizim de Suriye halkına destek konusunda elimiz güçlenmiş olacaktır” dedi.
“Hiçbir grubun elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir”
Suriye’deki silahlı grupların orduya entegrasyonu konusunda bir takvim olup olmadığı sorusu üzerine Şara, “Son özgürleştirme girişimine başlamadan önce aslında bu gruplarla biz koordinasyon halindeydik. Bu gruplar, başarılı olmamız durumunda artık bir ordunun olması ve bir Savunma Bakanlığının olması konusunda hemfikirlerdi. Sadece bazı gruplar, bizden uzak oldukları için bir beyanda bulunmadılar ancak genel anlamda devrim mantığına uygun bir şekilde hareket ettik. Tabii aslında devrim döneminde de gördük ki gruplar halinde olmak çok da faydalı değil, fikir birliği tesis edilemeyebiliyor. Ancak önümüzdeki günler içerisinde Savunma Bakanlığımızın duyurusu olacak ve yine askeri kanattan bakanlık personeli olacak. Suriye ordusunun genel çerçevesi belirlenmiş olacak ve bu gruplar da yavaş yavaş kendilerini feshedecekler. Bizler hiçbir grupta, gerek bizim şu an kontrolümüz altında olan bölgelerde gerekse PKK/YPG’nin olduğu bölgelerde olsun, hiçbir grubun elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bizim en büyük önceliklerimizden biri budur. Ülkedeki tüm silah kontrolünü elimize almak istiyoruz ve bu konuda da grupların çoğu zaten bizimle hemfikir. İnşallah istediğimiz neticeye de ulaşacağız” dedi.
“Azınlıklara hiçbir şekilde zarar gelmemesine gayret gösteriyoruz”
Suriye’deki azınlıkların durumuna ilişkin soruya cevap veren Şara, “Devrim hiçbir zaman azınlıklara karşı üretilmedi. Dolayısıyla bir korkunun olmasına gerek yok. Aslında rejim 50 yıl boyunca azınlıkları korkutarak toplum içerisinde bir parçalanmaya sebep oldu ve biz Suriye’nin farklı kesimlerini çağırdık ve onlar da aynı şekilde geldiler. Biz, azınlıkları koruyoruz. Hiçbir şekilde onlara bir zarar gelmemesine gayret gösteriyoruz. Özellikle de bir takım mezhepsel söylemlerin ve problemlerin çıkmaması için provokasyonların da olmamasına dikkat ediyoruz. Bizler, Suriye’nin tüm kesimleriyle birlikte geçmiş rejimin gitmesi gerektiğine inandık. İnşallah bölgeye, Suriye’ye ve Suriye’nin halkına layık bir devlet yapısı ortaya çıkacaktır” dedi.
Bakan Fidan ve Suriye'nin yeni lideri Şera, Kasyun Dağı'nda Şam manzarası izledi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Suriye'deki Kasyun Dağı'nda Şam manzarasını çay içerek izledi.
Fidan ile Şera, düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından akşam saatlerinde, Şam'da bulunan Kasyun Dağı'na giderek çay eşliğinde şehri seyretti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz da X sosyal medya hesabından ikilinin Kasyun Dağı'ndaki fotoğrafını paylaştı.
Başkent Şam'ın merkezinde kentin büyük bölümüne hakim bir yükselti olan Kasyun Dağı, Suriye'de 2011 yılında özgürlük talepleriyle başlayan halk hareketlerini rejimin şiddet yoluyla bastırmak istemesiyle patlak veren iç savaşta büyük önem kazanmıştı.
Devrik rejim, sivil unsurların çıkmasını yasakladığı dağa, Beşşar Esed'in kardeşi Mahir Esed'e bağlı 4. Tümen askerleri başta olmak üzere yoğun bir konuşlanma yapmıştı.
Aynı zamanda kentin manzarasının en iyi izlenebileceği yer olan Kasyun Dağı, başkentin savunulmasında halen stratejik önem arz ediyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile Şam'da bir araya geldi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin başkenti Şam'da Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Suriye'nin başkenti Şam'ı ziyaretiyle ilgili paylaşımda bulundu.
"Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan tarafından bugün Şam-ı Şerif'e yapılan ziyaret ülkelerimiz arasındaki dostluğun ve kardeşliğin nişanesidir." değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yakın tarihte hayata geçirdikleri ve tüm insanlık için örnek teşkil eden politikalarının, yeni dönemde güçlenerek devam edeceğini vurguladı.
Türk milletinin büyüklüğünü gösterdiğini ve Türkiye'nin tarihin doğru tarafında konumlandığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"En zor zamanlarında Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduğumuz gibi, yeniden inşa sürecinde de Suriye halkının tamamının yanında olacağız. Ekonomiden altyapıya, güvenlikten kurumsal yapılanmaya varıncaya kadar her alanda komşumuz Suriye ile tecrübe paylaşıma hazırız. İstikrar içinde hızla toparlanacağına inandığımız Suriye, öncelikle kendi halkı için barış ve refah oluşturacak, Türkiye başta olmak üzere tüm bölgenin huzuruna ve refahına katkıda bulunacaktır."
"Yaşasın Türkiye Suriye dostluğu"
Yılmaz, İsrail'in gayrimeşru işgali başta olmak üzere, Suriye'nin istikrarını bozmaya çalışan her türlü girişimin karşısında olduklarına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Tüm ilgili uluslararası kuruluşları ve dost ülkeleri Suriye halkının hukukunu korumaya ve Suriye'nin yeniden inşasına katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Ülkemizden güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönecek olan Suriyeliler iki ülke arasında her alanda güçlü bağlara vesile olacaktır. DEAŞ ve PKK gibi terör yapılarından arınan, toprak bütünlüğü ve egemenliği ile Suriye toprakları, bir tehdit ortamı değil, cazibe konusu haline gelecektir.
Farklı din, mezhep ve etnik kimliklerden tüm unsurları kapsayan siyasi yapılanması ile Suriye, tarihi tecrübesinden ve medeniyet değerlerinden kaynaklanan bir arada yaşama kültürünü de ihya edecektir. İnanıyoruz ki geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Suriye halkı kendi kaderine sahip çıkacak, yaşadığı onca acıdan ve verdiği onurlu mücadeleden sonra gelecek nesillere güçlü bir miras inşa edecektir. Suriye Suriyelilerindir. Yaşasın Türkiye Suriye dostluğu."
Ortak basın toplantısının bitmesinin ardından Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye yönetiminin yeni lideri Şera'nın kullandığı araçla Şam'daki Devlet Başkanlığı Sarayı'ndan ayrıldı.