DİĞER KATEGORİLER

DİNLER/SİSTEMLER BİR BÜTÜNDÜR

DİNLER/SİSTEMLER BİR BÜTÜNDÜR- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Dinleri, ideolojileri, siyasi ve ekonomik sistemleri bütünsel olarak düşünmediğimiz, onların teoride iddia ettiklerini hayata, pratiğe toptan geçirmediğimiz, parçalarının iyi, orijinal olduğuna dikkat etmediğimiz; (sistemin emrettiği şekilde uygulamadığımız) zaman birçok sıkıntı ve aksaklık ortaya çıkıyor. Bu sebepten dinlere inanan, ideolojileri ve sistemleri savunan insanlar bu aksaklıkları ve onların hayat pratiğinde oluşturduğu olumsuzlukları/yanlışları sisteme/dine değil uygulamadaki eksikliklere bağlıyorlar. Bu mücerret cümleleri şu müşahhas misalle nazara vermek istiyorum.
Karmaşık bir yapıya sahip olan ve binlerce parçası bulunan bir arabanın/otomobilin en önemli, en kıymetli, en olmazsa olmazı hangi parçasıdır? Veya soruyu şöyle soralım bir otomobilin veya herhangi bir motorlu aracın parçalarını önem sırasına göre numaralandırırsak karşımıza nasıl bir sırlama gelir? Elbette her parçanın kendince bir değeri var. Lakin bazıları olmazsa olmaz. Bir otomobilin en temel parçalarını önem sırasına göre listelersek karşımıza şöyle bir tablo çıkar;
1- Şase
2- Kaporta
3- Motor…
Bu sıralamada şase her zaman yerini korur. Sonrakilerin yerleri ise kişilere göre değişebilir. Çünkü şase temeldir, o olmaza diğerlerini nereye koyacaksınız? Bu misalde olduğu gibi her dinin, her felsefi görüşün, her sistemin, her ideolojinin... Üzerine bina edildiği görüş ve düşünceleri iyi bilmezsek, iyi anlamazsak pratikte çok büyük aksamalarla karşılaşırız. Mesela materyalizmin (uygulamaları olan komünizmin ve sosyalizmin) temeli “Hayatta bir gerçek vardır oda maddedir, var olan her şey maddeden ibarettir…” Bu temel görüşü, bu ana düşünceyi kabul etmeyen birisinin materyalist ve onun hayat pratiğinde hayat bulduğu komünist veya sosyalist olması büyük bir çelişkidir. Aynı misali diğer görüş, düşünce, sistem ve ideolojiler için de düşünebiliriz.
Bu Ramazan gününde bunları şu sebepten yazıyorum, tıpkı materyalizmin özünü kabul etmeyen bir insan gerçek anlamda bir sosyalist, komünist olamazsa İslam’ın dayandığı ana temeli kabul etmeyen bir insan da gerçek anlamda bir Mü’min bir Müslüman olamaz. Oruç tuttuğumuz şu günlerde dinimizin ana temelini ve ona dayanan diğer direkleri/umdeleri kabul etmeden oruç tutmak bir çelişkidir. Pekiyi nedir İslam’ın ana temeli? Tevhid’dir. Yani tek Allah inancıdır. Tüm sıfatları ve isimleri ile Allah’a inanmayan bir insanının ahiret, kitaplar, melekler, peygamberler, kader inancı başta olmak üzere, İslam’ın şartları içinde yer alan başta namaz, oruç, hac zekât, şehadet, cihad, adil olmak, cömert olmak, dürüst olmak, cesur olmak, temiz olmak, çalışkan olmak… gibi ibadetlerin ve bunların sonucunda hayatında oluşacak güzel ahlakın hiçbir değeri yoktur. Yani bir kişinin Allah ile ilgili inancında ve bilgisinde eksiklik veya şüphe varsa o kişi Mümin/Müslüman olamaz. Bundan dolayı da o insanın, İmanın diğer esaslarına inanmasının, İslam’ın ibadetlerini yapmasının ve yine İslam’ın emrettiği güzel ahlakları yerine getirmesinin (yani güzel ahlaklı olmasının) hiçbir anlamı ve değeri yoktur.
MAĞLUBİYETLERİMİZİN SEBEBİ NE?
Dün I. Dünya Savaşında, Balkan Savaşlarında, yakın zamanda İran – Irak, Afganistan- Rusya, Afganistan- ABD, Saddam-ABD, Esad- Suriye Halkı,…Günümüzde ise ABD destekli PKK – Türkiye, Dünya destekli İsrail - Gazze çatışmaları ve bunların çoğunun Müslümanlar aleyhine neticelenmesi bir çok insanımızın düşüncelerini, inançlarını bulandırmış görünüyor. İslam Dünyası yıllardır bir iç kaos yaşıyorsa, Müslümanlar iki asra yakındır kafirler karşısında çokça mağlub oluyorlarsa bunun sebebi inancımız/dinimiz değil; dinimizi gerçek anlamı ile bilip onu tüm unsurları (şasesi motoru, kaportası…) ile uygulamadığımız içindir. Çünkü bir zamanlar bu dine mensup olan atalarımız Osmanlılar 350 yıldan fazla dünyaya hâkim olup, cihanı adaletle yönetmişlerdir.(Buna Abbasi, Selçuklu… Dönemlerini de ekleyebiliriz) İslam’ın şasesi tevhittir, motoru ibadetlerdir, geriye kalanlar ise güzel ahlak ve muamelatlardır. Sistemi tam ve eksiksiz, kendi orijinal parçaları ileri donatırsak mazideki gibi hem ümmet hem cihan adalete huzura kavuşur.