DİĞER KATEGORİLER

DEVLETİ GÖREBİLİR MİYİZ?

DEVLETİ GÖREBİLİR MİYİZ?-Lütfi AYHAN-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

 Öğretmenlik yıllarımda ilk kez derslerine girdiğim öğrencilere en başta,” tarih dersinin sosyal bir ders olduğunu, diğer ilim dallarında olduğu gibi bu dersi de iyi anlayabilmenin, konuları tam kavrayabilmenin şartlarından birinin de Tarih İlmi ile ilgili tariflerin, kavramların, deyimlerin, kelimelerin anlamını iyi bilmemiz gerektiği” gerçeğini anlatırdım. Sonra bu tezimi açıklamak için artarda sorular sorardım; “Bizlerden bu kadar vergi toplayan, uymamız için kurallar koyan, bizlere sık sık cezalar kesen, bizi yönetmek ve hayatımızı idame ettirmek için milyonlarca insan çalıştıran (bir milyondan fazla öğretmen, bir o kadar sağlık çalışanı, şu kadar yargı elamanı, bu kadar asker, polis, mühendis işçi …) bunların giderleri/maaşları için halktan sürekli vergi alan devlete ihtiyaç var mı? İçinizde devleti gören, gördüyse bana tarif edebilecek kimse var mı …” diye sorardım. Sonra da devleti tarif eder, onun tek bir kişi ve tek bir kurumdan ibaret olmadığını; ‘sınırları belirlenmiş bir ülkede yaşayan insanların (halkın) kurduğu düzene/sisteme devlet denir. Halk+ülke+sistem = devlet’ diye basit bir tarif yapardım. Sonrada öğrencilerime, “bu ders dâhil olmak üzere tüm dersleri, fikirleri, siyasi sosyal görüşleri, bilimleri, olayları… Doğru anlamanın en iyi yolunun kullandığımız kelimelerin, sözlerin, deyimlerin, kavramların… Anlamlarını tam öğrenip, eksiksiz anlayıp, doğru kullanmaktan” geçtiğini söylerdim. Sonra da sorduğum soruyu değişik misallerle anlatmaya çalışırdım.

MİLLET OLMADAN DEVLET OLMAZ

Tabiata, hayata bakınca her şeyde bir düzen/nizam/kural/sistem… Olduğunu görürüz. Bitkilerin bitmesi, kuruması, hayvanların doğması ölmesi, mevsimlerin/iklimlerin oluşması, değişik tabiat olayları… Her şey bir sisteme bağlı. Tüm canlıların vücutlarında, tabiatta, hayatta bir ahenk, bir sistem, bir düzen vardır, mesela İnsan vücuduna bakalım; baş, gövde, ayaklar, kan, damar, kalp, ciğerler ruh-can. Hepsi bir araya gelince insan ortaya çıkıyor. Başsız vücut olamayacağı gibi devletsiz de millet olmaz. Tabi bunun zıttı da doğru; Milletsiz de devlet olmaz.

Devletsizliğin milletler için nasıl bir kaos/keşmekeş olacağına misaller son yıllarda çevremizde sıkça yaşandı. Libya, Afganistan, Suriye, Irak… Buraların halkları beğenmedikleri, değiştirmek istedikleri devlet yıkılınca/ gidince anladılar düzenin (devletin) yıkılmasının nelere mal olduğunu. Buralara komşu olan bizler de gördük acı gerçekleri. En son Filistin’deki katliamlar, yıkımlar, zulümler devletsizliğin acı yüzünü bizlere apaçık gösterdi, gösteriyor.

MİLLET OLMAK DEVLET KURMAK KOLAY DEĞİL

Halkın millete dönüşmesi için ortak kültür, ortak tarih, lisan, maneviyat örf ve adetler ile ortak gelecek şuuru gerekir. Bayrak, toprak (vatanımız) tarihi, medeniyet, birlikte yaşama, amaç ve hedef birliği millet harcının en önemli unsurlarıdır.

Devlet kurmak, “devletli kalmak” da kolay değil. Millet olup devlet kurunca çözülmez gibi görünen birçok problemin çok kolay çözüldüğünü, aşılmaz sanılan büyük engellerin birlikte pek kolay aşıldığını gördük/görmekteyiz. Devlet nimetinin kıymeti zor günlerde daha iyi görünür. Deprem, yangın, düşman saldırısı gibi büyük olaylarda; aile, fert olarak yapmamızın mümkün olmadığı büyük hizmetlerde (Yol, hastane, baraj, milli savunma, salgına karşı tedbir, adaletin sağlanması…) devletin ne kadar büyük bir nimet olduğu anlaşılır.

Din, mezhep, etnik köken, bölge, ideolojik farklılıklarımız ne olursa olsun bazı konularda bir olma, dayanışma içinde bulunma millet olmanın, güçlü bir devlete sahip olmanın vazgeçilmez şartıdır. Devleti insan vücuduna benzetirsek herhangi bir organın ağrısı, sızısı tüm vücudu etkiliyorsa, milletin herhangi bir üyesinin düçar olduğu sıkıntı tüm halkı etkilemeli. Millet olarak yaşadığımız son büyük deprem anlattıklarımız en iyi açıklayan bir misal. Devlet ve milletimiz soğukta açıkta kalan, açlık çeken, depremzedelerin imdadına nasıl koştu. Bu manzaralar millet olmanın, bir devlete sahip olmanın nasıl büyük bir nimet olduğunu anlattı hepimize. Rabbim milletimizin birliğini, dirliğini bozmasın, devletimizi de adil, güçlü ve halka hadim kılsın.