Demokrasiyi çökerten acı gerçekler!!

  Siyasi partiler geçtiğimiz hafta ortasından itibaren, 1 Kasım Genel Seçimlerine esas Seçim Beyannamelerini, Yüksek Seçim Kuruluna sunmaya başladılar. Bu beyannameler bir nevi seçmene verilmiş taahhüt sözleşmesi olmaktadır Bu sözleşmelerin yerine getirilmemesi halinde uygulanacak bir cezai müeyyide de yoktur. Cezai müeyyidesi olmayan bir taahhüdün ne ifade ettiğini ülkemiz siyasi tarihine sormak gerek. Ekonomiyi, hukuku, idareyi bir tarafa koyup, eğitimin özünü teşkil eden genel kültür ve dini vecibelerini bir ölçüde değerlendirdiğimizde, hani şu yüce dinimizin yüce emirleri içindeki hep tekrarlayıp dile getirdiğimiz Yüce Peygamberimizin BEN GÜZEL AHLAKI TAMAMLAMAK İÇİN GÖNDERİLDİM emirleri var ya, işte bela ve musibetlerin tümünün bertaraf edilmesinin özü buradadır. Siyasi partilerimizin hemen hemen tamamı dine sarılıp oy toplamayı şiar edindiler. Geliniz; sosyal, kültürel ve de dinsel hayatımızın özüne bir bakalım.

• Muhafazakar ve dindar bir nesil diyen bir politikanın çok partili hayata girdiğimizden bu yana içindeyiz. YENİ KUŞAKLARIN DİNE İLGİSİ ÇOK AZALDI.
• Daha 2000’li yılların başına değin eşcinsellikten iğrenip nefret eden bir idare, Eş CİNSELLERE ÖZGÜRLÜK teraneleri ulusal basında boy gösterdi.
• Evlilik öncesi söz kesme ve nişanda gelin damat adayları ancak aileleri yanında görüşme imkanında iken, FLÖRTTE ÇOK CİDDİ BİR ARTIŞ cemiyetimizi sarıp kuşattı.
• Cinsel ilişkiler Türk Cemiyet hayatında sadece nikahın korumasında yapılırken genelde GENÇLER ARASINDA CİNSEL İLİŞKİLER GÜN GÜN FAZLALAŞMAKTA.
• Din, iman ve inanç derken bu ulvi duyguların yozlaştığını görememek gaflettir, delalettir. YENİ NESİLLERE DİNİ BİLGİLER PARELELİNDE MÜSBET İLİMLERİDE ÖĞRETİP EĞİTİM MÜFREDATINI İSLAH MECBURİYETİ ORTADADIR.
• Kürt, Alevi, Zaza, Roman vesaire diye bir ülkenin ulusal bütünlüğünü parçalayıp bölmek niye? DİN, IRK MEZHEP AYRILIKLARINA GİDEN TÜM YOLLARIN TEK VATAN, TEK BAYRAK VE MİLLET olarak bütünleşme mecburiyeti Vatan borcudur. Bilinmeli…
• Ne İslami ve nede ahlaki bir görünüm arz etmeyen kadın ve erkeklerde vücut hatlarını teşhir eden giyim kuşamın ahlakı yozlaşmayı getirdiğini görerek, BEĞENSEK DE BEĞENMESEKTE KILIK KIYAFET KANUNLKARINA İHTİYAÇ VARDIR.
• Din adamlarımızın İlahiyat ilkeleri ile donanımlı olmaları yanında, müsbet ilimle de donanımlı olmaları ve her fırsatta halka inmeleri gerek. HALKA İNMEYEN DİN ADAMININ DA HARAM RIZIK İÇİNDE OLDUĞU GERÇEĞİNİ GÖRMESİ DE GEREK.
• Medyanın dinli, dinsiz ayrımı ile Türk yurdu ve insanlarının bölünüp parçalanması asla kabul edilemez. ÖRNEKLEME YAPACAKSAK KONYA İLAHİYATCILARININ GÜNDE DEĞİL, HAFTA DA BİR OLSUN CAMİLERİMİZE İNİP BU ÜLKE GENÇLİĞİNİ VE İNSANLARINI TENVİR ETMELERİ BİR MECBURİYET DEĞİL MİDİR?

Köşeme dizelediğim varsayımlar, ulusal basından özenle seçilmiş olup, okurlarımın yüce taktirlerine ve ilgililerin tensiplerine arz içindir. Yozlaşan ahlakın yıkımlarını bu sütunlara sığdırmak keza imkansızdır. ÖZETLERSEK AKSİNE DİNDEN UZAKLAŞILIYOR, BU HUSUSA DEVLETİN İSTATİSTİKİ BİLGİLERİNE SİYASET GÖZLÜĞÜ İLE DEĞİL İNSAF MERHAMET PENÇERESİNDEN BAKMAK GEREK…