ÇARESİZ HASTALIK VEHN!- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Kıymetli dostlar, farkında mısınız? Dijital dünyada hayatımız daha kolaylaştı, daha konforlu hale geldi derken aslında saadetimizi kaybettik yani pek de mutlu değiliz.
Hepimiz şu dünyada huzurlu, mutlu, keyifli yaşamayı arzu ediyor, istiyoruz. Hayatımızı kolaylaştıran birçok şeye rağmen neden mutlu olamadığımızın sebeplerine bir bakalım.
Gelin birlikte 1400 yıl öncesine asrı Saadet’e gidelim ve yol haritamızı yeniden güncelleyelim.
Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: “Diğer milletler, tıpkı sofraya yemek için üşüşen insanlar gibi sizin üzerinize üşüşecekler”
Bunun üzerine sahabeler şaşkınlıkla sorarlar: “Ya Rasûlullah o gün sayımız çok mu az olacak?”
Efendimiz “Hayır” der: “Bilakis, o gün sayınız çok olacak. Fakat siz bir akıntıyla sürüklenen çer-çöp gibi olacaksınız.
Allah (c.c) düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu silecek, sizin kalbinize de “VEHN” verecek" ..
Bunun üzerine sahabelerden biri sorar: “VEHN nedir ya Rasûlullah?”
Efendimiz de buyururlar ki: “Dünya sevgisi ve ölümü sevmemek, ondan nefret etmek”. (Ebû Davud)
Bahsedilen “VEHN” büyük bir dünyevileşme krizidir aslında.
“VEHN” ahirete karşılık dayanılmaz bir şehvetle dünyayı tercih etme krizidir.
“VEHN” dünyalık kazanımlarını kaybetmeme adına büyük bir cesaretle ahiret kazanımlarını gözden çıkarabilme girişimidir.
Peygamber Efendimiz ’in dünyayı teşrif ettiği yıllarda da dünyevileşme illeti neredeyse bütün toplumlar üzerine karanlıklar halinde çökmüştü.
Kur’an’da sevgili Peygamberimiz ’in gönderilme hikmeti “insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak” (Hadid, 9) olarak vurgulanmakta, peygamber kıssaları, geçmiş ümmetlerin hayatları anlatılırken neredeyse tüm ayetleriyle insanoğlu dünyevileşme tehlikesine karşı uyarılmakta ve nasıl yaşaması gerektiğinin yolu gösterilmektedir.
Düşünce dünyamızın önde gelen simaları da pek çok kere dünyaya gereğinden fazla değer vererek ahireti unutturacak bir dünyevileşmeye karşı Müslümanları hep uyarmışlardır.
Mevlana’ya göre dünyaya aşırı düşkünlük insanı Hakk’tan, hakikat bilgisinden, ebedi mutluluğa giden yoldan engeller. Bu hale getirilen dünya insan için karanlıktır, kapalı bir zindandır.
Dünyayı sesi hoş, içi boş bir davula benzeten Mevlâna Hz. bu teşbihi ile de dünyanın aldatıcı güzelliklerine ve gerçek kimliğine dikkat çekmek istemiştir.
Farkında mısınız eskiden bir şey hiç haberi aldığımızda hüngür hüngür ağlıyorduk. Şimdi duyduğumuzda etkilenmez hale geldik çünkü duygularımız o kadar katılaştı ki.
Akıntıya sürüklenen çer çöp gibi, Akdeniz’in dalgalı sularında savrulan, cesetleri sahillerimize vuran ve Avrupa kapılarına dayanan milyonlarca Müslüman mültecinin ölümü göze alabilme nedeni de yine İslâm âleminin yaşadığı; bu büyük “VEHN” krizindendir.
Peki asıl işi bu sorunlara çare üretmek olması gerekirken devlet destekli projeleri kovalamaktan, protokol fotolarına girmek için çırpınmaktan, vekillerle, bürokratlarla yapılan üst düzey ve çok önemli toplantılardan vakit bulamayan, İslami çalışmaların sadece para ve güçle yapılabileceğine iman etmiş, adı sivil kendi resmi bir kısım STK’larımızı kim tedavi edecek?
Ve en kötüsü de bir asgari ücretle ailesini geçindirmeye çalışan, çocuğunun okul masraflarını bile karşılayamayan, borç batağında inim inim inleyen garip Müslümanların, tüm bu olup bitene, lükse, israfa, gösterişe bakarak din ve dindarlıkla ilgili yaptıkları sorgulamalarına kim cevap verecek?
Hiç kimse kusura bakmasın! Bu gidişatımız gidişat değil. Bu dünya sevgisi, bu madde bağımlılığı, bu vehn krizleri hepimizi mahvetti. Allah kurtarsın. Vesselam.