BU NASIL ŞUURSUZLUKTUR, AKIL TUTULMASIDIR?

Nasıl bir dünyada nasıl bir gezegende nasıl bir zamana denk geldik. Doğru yaşamak için neresinden tutarsan eksik kalıyor.

Bu hafta 23 Nisan’da çocuklar gösteriler yaptı. Çocuk Bayramı, çocukların eğlendiği güldüğü neşelendiği bir bayram olmalı değil mi?

Van’da bir ilkokulda 23 Nisan’da erkek çocukları dansöz yapılarak mezdeke müziği ile oynatıldı. Erkek çocuğu yaratılışı ve kız çocuğu yaratılışı farklıdır. Erkek çocuk yaratılışı gereği daha eril özelliklere sahiptir. Erkek çocuğunun beline zil takıp, kıvırta kıvırta attırmak da nedir?

“Cinsel kimlik gelişimi, çocuğun kendi cinsiyetinin fiziki ve sosyal olarak farkına varması, cinsiyet normlarına göre hareket etmesi gibi olguların bütününü kapsar.

Cinsel kimlik, Yönlendirme ve Eğitimle şekillenir. Ergenlik öncesi çocuk beyninde hızlı değişimler meydana gelir. Bu değişim beyindeki nöronal sistemle ilgilidir. Yani çocuğun alışkanlıkları, sosyal çevreye duyarlılığı, muhakeme algısı karar mekanizması ve duygularını yönetebilme gibi tüm insani becerilerle ilgili beyindeki sorumlu alan budanma için son hazırlıklarını yapar.” Diyor psikolog Müjde Yahşi..

Bu mudur 23 Nisan. Zil takıp mezdekede oynatılan bu yavrularımız, sıradan bir çocuk gösterisi diyerek mi sahneye çıkartıldı şimdi?

Daha korkunç olanı neydi biliyor musunuz? Bu durumu izleyen sanki büyük bir başarıymış gibi velilerin ıslıklar eşliğinde alkışları kabul edilebilir bir durum değildi.

Başka bir 23 Nisan vakası da; köylü kızı şarkısında yaklaşık 4-5 yaşlarında 2 tane şalvar giyen kız çocuğu, yine kıvırtarak oynuyorlar. Sonra şalvarlarını çıkardılar başındaki yazmalarını çıkardılar. İçinden askılı kırmızı erotik bir elbise çıktı. Sonra yanlarına iki erkek çocuğu geldi kıvırtarak danslarını devam ettiler. Ve yine bir alay şuursuz öğretmen müdür veliler ıslık ve alkışlarla eşlik ettiler. Gel de cinnet geçirme!

4 yaşında lgbt’nin erotizm’in kucağına bu çocukları yetiştirirsin. Çocuğun başına bir felaket gelince de vah tüh dersin.

Şimdi ben bu programı hazırlayan öğretmenin psikolojisini mi inceleyeyim. Buna izin veren müdürü mü inceleyeyim. Ya da bu duruma göz yuman çocuk yetiştirmenin ne demek olduğunu bilmekten aciz 3 dakikalık zevk için toplumda kendi varlığını göstermek için çocuk doğuran anne babalarımı ele alayım. Gerçekten belleğim almıyor artık.

Bunları dile getiren bizleri bağnaz ilan ederler. “Aman canım ne var bunda hepsi daha çocuk. Şuncacık şeyden bir şey olmaz” derler. Günümüz gençlerinin durumu malum. Dinsizlik (deizm ve ateizm) gibi eşcinsellik de projedir ve gençlerin birçoğunu cezbediyor.

“Dünya nüfusu azalsın.” diye sizi eşcinselliğe itiyorlar. İnsanların çoğu her iki cinse de ilgi duyacak özellikteymiş, kişi hangi tarafının güçlenmesini isterse ve de hangi cinsle ilişki kurarsa, gönül bağlamında, cinsel hormanları ona göre yol alırmış.

Câni ruhlu proje piyonlarının dertleri sizi aldatabilmek...“Eşcinsellik artsın” reklamı yapan satılmışlara, o mutlu azınlığa inanmayın! Geleceğinizi yakmayın!

Allah var Ahiret var. Hesap günü var mizan var. Cennet Cehennem var...