DİĞER KATEGORİLER

Bu gururun tarifi olmaz

Bu gururun tarifi olmaz- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
Geçtiğimiz Cuma günü ülkemiz için tarihi bir gün yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla tanıtımı gerçekleşen Türkiye’nin otomobili, Türkiye’de ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Nasıl uyandırmasın ki!.. Yaptığı yatırımların ötesinde uluslararası projeleri ile kendilerini dev aynasında görenlere inat meydan okuyan ülkemiz, 16 Haziran 1961’de başlayan ancak hazin bir sonla 29 Ekim 1961’de devamı gelmeyen bir rüyayı gerçekleştirmiş oldu. Ancak bu kez ayakları yere sağlam basan, yaptığı işi sadece bir otomobil değil daha fazlası olarak gören bir ekiple gerçekleşmiş olmasıdır yankıyı uyandıran. Büyüklerimiz bilir 1961’deki Devrim Arabası’nın hikayesini ancak ben bugün yaşadığımız gururun ne denli önemli olduğunun bilinmesi ve nereden nerelere gelindiğinin fark edilmesi adına kısaca geçmek istiyorum. Kaynaklara göre; 16 Haziran 1961’de alınan karar sonrası Yerli otomobil Eskişehir'de Demiryolu Fabrikalarında yaklaşık 4,5 ay süren çalışmalar ile Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim ortaya çıktı. Devrim'in yapılış sürecinde yaklaşık 48 mühendis ve 200'e yakın işçi görev aldı. Üretilen ilk otomobil beyaz renkli olurken, bir diğer otomobil ise siyah makam arabası olarak yapılmıştı. Siyah renkteki 2 numaralı Devrim' in son kat boyası ancak 28 Ekim akşamı vurulabildi. Pasta ve cilası Ankara'ya sevk edilirken gece trende yapıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak benzin depoları boşaltıldı. Ankara'ya giden otomobillere manevra imkanı sağlamak için depolarına yalnızca birkaç litre benzin kondu. Asıl ikmal sabahleyin Sıhhiye' deki Mobil Benzin İstasyonundan yapılacak, sonra da Meclis'e gidilecekti. 29 Ekim sabahı, Devrimler motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama eskorttakiler, benzin alma işinden haberleri olmadığı için, Mobil'e uğramadan yola devam ettiler. Meclis' in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, acele getirilen benzin 1. Arabaya kondu. 2 numaraya konacağı sırada Cemal Paşa Meclis'in önüne gelmiş ve Anıtkabir'e gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline binmişti. Yola çıkıldı, fakat 100 m. kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal Paşa'nın " Ne oluyor? " sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat Serdaroğlu "Paşam, benzin bitti." cevabını verdi. Paşa'dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim'e geçmesi rica edildi. Buna uyan Cemal Paşa Anıtkabir'e bu otomobil ile gitti. İnerken ünlü "Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz " sözlerini söyledi. Şimdi bakın o dönemden bugün yapılan ve tamamıyla elektrik ile çalışan yerli otomobil, özelliklerinin yanı sıra görünüşüyle de herkesi büyüledi. 300 ve 500 kilometre olmak üzere 2 farklı pil seçeneğine sahip yerli otomobil ile ilgili gururlananların yanında eleştirilerde bulunanlarda oldu. Özellikle ‘tekerlerine çomak sokulanların’ renginden tutun da bilmem ne kablosunun falan ülkeden alındığına kadarki dar düşünceleri yaşanan gururun kenarından bile geçemiyor. Yıllardır ülkemizin bir şey üretemeyeceğini her platformda dile getiren Avrupa devletlerinin Cuma gününden sonraki yorumlarına baktığımda inanılmaz bir şaşkınlık görebiliyorum. Onların bu şaşkınlığı bizlerin hiç şüphesiz haklı gururu oluyor. Sözün özü; Bu projelerin hayata geçmesiyle yaşadığımız gururun tarifi mümkün değildir. Emeği geçenlere ve geçeceklere teşekkür ederken bir teşekkürü de Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a yapmak istiyorum. Yerli otomobil tanıtımından hemen sonra yaptığı 100 adet ön sipariş ile bundan sonra belediye hizmet araçlarının tamamının yerli olacağı açıklamasından dolayı…