BİR ÇİFT MAVİ GÖZÜN IŞIĞINDA YÜRÜMEK ZORUNDAYIZ-Ümit Sürmeli-Yeni Meram Gazetesi
Seçimler iptal edildi.
Bir şeyler oldu ama ne olduğunu bir türlü anlayamadılar!
Tıpkı Katil APO’NUN kardeşinin arandığını bile duymadıkları gibi....!
Yeniden seçim oldu ama neden kaybettiklerini de anlayamadılar.
Bu sıradan bir seçimdi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 95 yıllık tarihinde belediye seçimlerine en üst yöneticinin, bir cumhurbaşkanının girdiği yazılmamıştı.
Şimdi yazılacak.
Cumhurbaşkanı , belediye seçimini kaybeder mi? Kaybetti.
Neden kaybettiler?
Bir atasözü var . ‘Dilim , senden çektiğim zulüm!’
Karşı partiye , Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri var olan, onlarca açılıp , kapanan partilere rağmen asla yok olmadan ayakta kalan ve genel başkanları ile asla ilişiği olmayan bir sahiplenme ile sırf kurucusu GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olduğu için Türk Milleti tarafından emanet olarak algılanan bir kuruma, Türk Milleti’ne hakaretler yağdırıldı.
ÇAMUR, ÇUKUR, ÇÖPLÜK!
PKK UZANTISI VE ORTAĞI!
TERÖRİST!
ADİLER!
ZİLLET!
İLLET!
TOPAL ÖRDEK!
RUM-PONTUS
YUNAN
Bu kadar hakaret edildi ama karşılığı alınmadı.
Millet sessizce bekledi.
İşte bu oluşum içinde , ikinci seçime karar verildi ve dedik ki .....! Belki ders alıp konuşma biçimleri değişir diye umduk!
İstanbul’dan Konya ‘ya geldim. Konya sokaklarında Sayın Binali Yıldırım beyin bayram geçmesine rağmen mesajlarını panolarda görünce bir an acaba ; İstanbul’da mıyım? Diyekendime sordum.
Bu beyefendi ,ulaştırma bakanlığı yaptı ama Konya halkının bayramını kutlamadı!
Başbakanlık yaptı ki kutlasa iyi olurdu çünkü karşısında 17 yıl boyunca sorgulamadan , gözü kapalı oy veren bir şehrin halkı vardı ama kutlamadı ve aklına gelmedi!
TBMM başkanlığı yaptı yine bayramımız kutlanmadı!
Ne İstanbulmuş! Dedim.
Bir de altında ufak bir not: Konyalılar’ı İstanbul’a bekliyormuş!
Acaba bizi ne yapacaktı ?
Oy mu verecektik?
Herkes ikametgahını kısa bir süre için İstanbul’a mı taşıyacaktı?
Sanki İstanbul yeniden fethedilecekti de yardımcı kuvvet isteniyordu!
Kusura bakmasın ama işte o anda ne kadar zor durumda olduğunu anladım.
Keşke TÜRK MİLLETİ’NİN EN ÜST MAKAMI OLAN , TBMM BAŞKANLIĞINI BIRAKMASAYDI VE KENDİNE BU EZİYETİ YAPTIRTMASAYDI.
Bu arada oldukça da eğlendik.
Hiç bir seçimde sosyal medya bu kadar nükte ile dolmamıştı .
En büyük şakayı da Sayın Binali Yıldırım Bey yaptı.
-GENÇLER BENİM KANKAM! DEMEZ Mİ?
Şöyle bir düşündüm de hangi genç 64 yaşında birisini kendine kanka olarak yakıştırır?
Biz bu seçimler de bol bol güldük eğlendik .
İyi ki yenilenmiş ve gerçekten bir şeyler olmuş , aradaki fark aslında 800. 000 iken bir şeyler olmuş ve 13. 000 ‘e inmiş.
Hak yerini buldu.
Kimse korkmasın ! Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu ‘BİR ÇİFT MAVİ GÖZÜN IŞIĞINDA YÜRÜYEN ‘ genç başkana verilmedi. Sadece İstanbul gibi yıllarca iliği, kemiği sömürülen, kanı emilen , kendilerinin de ifade ettiği gibi ‘İHANET EDİLEN ‘ bir şehrin, belediye başkanlığı sadece 5 yıl için emaneten verildi.
Unutmayın! Hep yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim.
İKİ ÖZEL VARLIKLA UĞRAŞMAYIN!
Bu ülkeyi kurtaran , emperyalistleri kovan, teröristlerle masaya oturmayıp anında gereğini yapan, ’BENİM MİLLETİM DEMEYİP, ASİL TÜRK MİLLETİ VE VEKİLLERE DE’ EFENDİLER ‘ DİYE HİTAP EDEN’ Mustafa Kemal Atatürk ile uğraşan herkes hüsrana uğrar.
Bir de sessiz canların,Tanrı emaneti canların, canını yakmayın ! İlahi adalet çok kısa sürede gereğini yapıyor.