DİĞER KATEGORİLER

BİLİM KİMDE GÜÇ ONDA

BİLİM KİMDE GÜÇ ONDA-Lütfi AYHAN-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

İlk insan, ilk peygamber Hz Âdem Atamız ile O'nun soyundan gelen tüm insanlık,  kıyamete kadar sürecek bir sürgün hayatı yaşamaktalar. İnsanlar için hüzünle, hasretle ve sıkıntı ile yaşanan/yaşanacak bu devran, imtihanı kazanıp tekrar o sevinçler ülkesi, sürurlar diyarı Cennete dönene kadar devam edecektir. Bu hal dünyadaki tüm fertler için caridir.  Bu olgunun tabi bir neticesidir ki aynı sıkıntılara,  fertlerden meydana gelen toplumlar da tabidir.  Fert olsun toplum olsun bu ezeli hastalığa bu güne kadar çare bulan çıkmamıştır. Fakir de zengin de,  güçlü de zayıf da bu sıkıntıdan vabeste değildir. Bilimde, sanatta, askeri alanda, ekonomide… En ileri olan devletler bile bu cendereden kurtulmak için savaşlar yaptılar ordular beslediler. Lakin nafile. Misal: Tarihte Roma gibi, Osmanlı gibi ve günümüzde ABD gibi dünyaya hükmeden devletler ve onların tebaaları/halkları bile devamlı mutlu, devamlı huzurlu olmadılar, olamazlar. Çünkü Allah’ın kanunu böyle. Roma en güçlü olduğu dönem de bazen iç çekişmeler, bazen de Atilla gibi hanların, Hannibal gibi generallerin saldırıları ile huzursuz olmuştur.

AHLAKLI BİR HALK ÜSTÜN SİLAHLARA SAHİP BİR ORDU

Devletlerin en büyük gücü iyi eğitilmiş, ahlaklı, donanımlı halktır. Bunun yanında bilimde, teknolojide ve istihbaratta ileri devletler her zaman daha güçlüdürler.  Günümüzde halkı iyi eğitimli olmasa da ileri teknolojiye sahip araçlara sahip devlet maalesef emperyalist, zalim ve adaletten uzak ABD’dir. İletişim ve askeri teknolojide çok ileri şirketleri sayesinde ABD, dünyaya hükmediyor. Nasıl ki dün Fatih atamız o günün şartlarına göre elde ettiği ileri askeri güçle (Şahi Topu ile) yıkılmaz sanılan Bizans Surlarını yıkarak asırlarca yaşayan Roma’ya son verip dünya hâkimiyetini elde ettiyse, bugün de ABD, interneti bulup onunla ve ona bağlı sosyal medya ağları (Facebook, Youtube, X, Google, İnstagram, Whatsap…) ile ekonomik ve askeri gücü mezcedip dünyaya hükmeder hale gelmiştir.

İnternet ve sosyal ağların bir hâkimiyet aracı olduğunu aklı eren insanlar çokça anlattılar. Lakin insanların çoğu mücerret bu durumu hakkıyla kavrayamadı. Taki geçen gün meydana gelen önemli bir aksama herkesin aklını başına getirdi. İnternet ve saydığımız ağlarla dünyadaki tüm sektörlere büyük kolaylık getiren ABD’li şirketlerin,  bu yolla devlet kurumlarının ve şirketlerin can damarlarını ele geçirdikleri ayan beyan ortaya çıktı.  Geçen gün meydana gelen aksaklık bu iletişim şirketlerinin istedikleri zaman tüm dünyadaki birçok şirketi, işletmeyi  (bankaları, hava yollarını, hastaneleri, fabrikaları...) kıpırdanamaz hale getirebileceklerini gösterdi. Son yıllarda şu gerçek iyice belirginleşti ki; artık savaşlarda insan unsurundan ziyade teknolojik araçlar (uçaklar, füzeler,  siha’lar,  iha’lar… ) çok daha önemli.

 Konu ile ilgili haberlerden bazı bölümler şöyle; (AA)   “…Microsoft'a siber güvenlik hizmeti sağlayan CrowdStrike'ın sistemlerindeki aksaklık sonrası dünya genelinde işletmeleri etkileyen küresel yazılım sorunu, bu altyapılanın güvenliğiyle ilgili tartışmaları alevlendirdi. Bu hata, cihazların normal şekilde başlatılmasını engelleyerek dünya genelinde binlerce cihazı etkiledi. Sunucular ve servislerin durmasıyla küresel ölçekte tüm birimlerde hizmet kesintileri ortaya çıktı…”

Yaşanan bu olay neyin göstergesi? Şunun göstergesi; Demek ki devlet ve büyük şirketler olarak bize hizmet veren yabancılara ne sulh ne de harp döneminde güvenmemeliyiz. Kendi yazılımımızı kendimiz yapmalıyız. Yoksa “el atına binen tez iner” sözü gereği yaya kalma ihtimalimiz (hatta daha da fazlası) çok yüksek. Günümüzde halen devam eden ve ileride yapılacak olan savaşlarda ve aralıksız süren ekonomik, sosyal, psikolojik mücadelelerde en büyük güç bilim ile elde edilen teknolojik araçlardadır. Bu araçlar da yazılım ile hayat bulduğuna göre, yazılım alanında başkalarına (düşmanlarına)  muhtaç olmadan kendimize yeter hale gelmeliyiz. Aksi durumda mağlubiyet (maazallah) kesin gibi.