BELEDİYE BORÇLARI NASIL OKUNMALI?-1

Geçtiğimiz günlerde sayın Cumhurbaşkanı belediyelerin sosyal sigorta kurumlarına olan borçlarını ve emlak vergisi üzerinden alınan kültür varlıkları payını dile getirdi. Buna göre başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere pek çok belediyenin sosyal sigorta kurumlarına olan prim borçlarını yatırmadıkları yine kültür varlıkları fonuna göndermeleri gereken ayları vermedikleri ortaya çıktı. Bir bakan da bunlara dikkat çekti.

 1999 yılında Selçuklu Belediye Başkanı seçildiğimizde Kapu Cami civarında bir esnafın dükkanında otururken karşı köşede küçük bir dükkanda süpürge satan birisi yaklaştı ve belediyeden bir miktar alacağı olduğunu söyledi. Seçimler öncesi belediyeler biraz fazla yatırım ya da alım yaparak borçlarını arttırabiliyor. Herhalde bizim belediye de öyle yapmış. Bunun üzerine küçük borçların hemen ödenmesini diğer borçların da bir takvime bağlanmasını kararlaştırdık. Bu arada sigorta borçları ve maliyeye olan borçlar bayağı fazlaymış. Hatta o sıralar yeni seçilen bir milletvekili (eski bir belediye başkanı) devlete olan borçların ertelenmesinin daha uygun olacağını tavsiye etmişti. Nasılsa af gelir veya taksite bağlanacak diye…

Dönemin iktisadi şartları ve belediye gelirleri ve borçları, işçilerin alacakları, memur ödemeleri yatırımlar belediye bütçesini zorluyordu. Bir yandan da sigorta ve maliye alacaklarına uygulanan faiz borç yükünü ciddi olarak artırıyordu. O sırada (1999 yılı) Selçuklu Kaymakamlığı Yapıcı İş Merkezinde idi. Mal sahibi Kaymakamlığı icraya vererek çıkarmıştı. Bu gerçekten itibarımızı zedelemişti, her ne kadar biz muhalefet partisinde olan bir belediye başkanı da olsak da… Benim hoşuma gitmemişti. Kaymakama teklifim şu oldu: bizim maliye borçlarımız var, bu borçlar karşılığında Selçuklu Belediyesi'nin (eski yerinde) iş hanının iki katını maliye ile takas edelim. Tabii biz o dönem muhalefet partisindeyiz, iyi niyetli olan Defterdar işlemi yapmak istediğini ancak siyasetçilerin tarafgir olacağından işin çözülemeyeceğini ifade etti. Ancak ısrarım üzerine resmi yazılar hazırladık ve böyle bir takasın kamu yararına uygun olacağını da belirterek Ankara'da Maliye Bakanlığında konuyu takip ettik O zaman koalisyon ortağı Anap’tan bakan olan Sayın Mehmet Keçeciler’in ve o zaman bizim partideki eski bir maliye bakanının desteğiyle konuyu kısa sürede çözdük ve bizim maliyeye olan borcumuz sıfırlandı. Selçuklu Kaymakamlığı da kendi binasına taşındı. Gelelim sigorta borçlarına: onlar için de belediyenin Sancak Mahallesi'ndeki bir arsasını hastane yapmak üzere SSK'ya teklif ettik. Konya'da işleri çözdük ama Sosyal Güvenlik Bakanı bizim işimizi kasıtlı olarak çözmedi. Zira o dönemde bakanın partisinin Konya’daki temsilcileri kabul etmişlerdi. Aslında SSK borçlarına karşılık onlara hastane yeri vererek hem Şehrimize bir hastane kazandıracaktık, o bölgede sanayilere yakın olduğu için çalışanlar ve aileleri sağlık hizmetlerinden kolayca faydalanacaklardı. Belediye de borcundan kurtulacaktı, olmadı. Daha sonraki dönem senelerde böyle diye SSK'ya da borçlarını farklı şekillerde ödedi. Biz de siyasetçileri tecrübe ettik, iyi insanları anıyoruz, fanatizmde olanları da vicdanlara ve Hesap Gününe havale ediyoruz.