BAYRAMI KURBAN EDİYORUZ-Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Dini bayramlarımızın ikincisi olan Kurban Bayramı’nı hep beraber idrak ettik. Rabbim hayırlara vesile eylesin. Eskilerden anlatmak, eskileri okumak insanımızın pek hoşuna gitmese de bayram süresince izlenimlerimizi eskileriyle mukayese ederek vermek istedim.
Kurban Bayramı’nda farklı bir mekânda bayramımızı geçirdik. En fazla iki katlı evlerin bulunduğu mütedeyyin kesimin, şimdiki tabiri ile orta direğin yaşadığı bir merkez mahallemizde idik. Yüksek katlı site mantığındaki yerleşimlerde durum zaten belli. Tatil bayramı hem Ramazan’da hem de kurbanda görülüyordu. Bayram ziyaretlerinin sadece birinci dereceden sıhri akrabalara tatile giderken ve tatil dönüşü yemek ziyareti olarak gerçekleştirildiği bir tuhaf yaklaşım.
Tekrar bayram tebriklerine dönecek olursak ziyaretlerin tamamen kaldırıldığını (köyler dahil) bütün icraatların akıllı telefonlarla yapıldığı sanal bir bayramlaşma. Eskilerden en azından aile büyükleri ve yakın akrabalar telefonla aranır hâl hatır sorulurdu. Sonraları yine akıllı telefonlarımızın mesaj servisi devreye girdi. Şimdi mesaj da out oldu.
WhatsApp’tan, Instagram’dan Facebook’tan ve diğer medyatik iletişim kanallarından toplu olarak bir bayram tebriği. Karşıdaki muhatabımızın vicdanına kalmış artık. Mesaja cevap mı yazar, beğenir mi, görür mü yoksa tenezzül etmeyip bakmaz mı? Sanal bayramlaşma nelere kadir değil mi? Ulaşım derdi yok. Musafaha etmiyorsunuz. Göz göze bakmıyorsunuz. Hâl hatır sormuyorsunuz. Tek bir internet erişim hamlesi ile uzak yakın herkesin bayramını kişileri görmeden kutluyorsunuz. Teknoloji nerelere kadir, değil mi?
Orta direğin mahallesinde idrak ettiğimiz bayramda, mahallede komşular arası Konya sokağında bir bayramlaşma yok. Eskilerin iyi bildiği ve yurdum insanını fazlasıyla yoran kapı atlamadan herkesin gönlünü alan bayram ziyaretleri bitmiş. Mahallede ve Konya sokağında çıt yok. Misafir yok, misafirliğe gitmek de yok. Sokağın ve mahallenin çocukları akıllı telefonun başında oynadıkları için mantar tabancası atmıyorlar. Soğuk şakaların yapıldığı torpil ve füze atılması da yok. Çok eskilerin bildiği çıtır pıtır zaten tedavülden kaldırılmış. Ha şunu da zikredelim, bayram ziyaretleri hiç yok değil. Kardeş ve kayınbiraderler geliyor.
Nereye gidiyoruz? Bence nereye gittiğimizi biz de bilmiyoruz. Eğitim ve insanlığın bizi biz yapan maddi ve manevi değerlerin unutulmaya yüz tuttuğu bir devirdeyiz. Öğretim amaçlı, çıkar amaçlı, kapitalist bir düzende kürek çekiyoruz da kürekçilerimiz bir taraftan da akıllı telefonlarla ilgilendikleri için kayığın istikameti yok. Konya tabiri ile debelenip duruyoruz.
Kurban Bayramı’nı mı kutluyoruz yoksa bayramımızı mı yavaş yavaş kurban ediyoruz takdirlerinize bırakıyoruz. Seneler önce belediye ekiplerimiz tarafından ilk iki gün konteynerli çöp kamyonları kâfi gelmediği için kepçe ve kamyonlarla kurban atıkları alınırdı. Hatta ilk iki günü atıkların kokusu fazlaca olurdu. Bayramın birinci günü sokağın çöp konteynerine gittiğimde bir tane küçükbaş kurban atığı gördüm. Başka, başkası yok. Zaten meleyen kurban da göremezsiniz.
Eskiler hatırlar. Kurban kesilirken evin çocukları kesim yerlerinde dursun mu durmasın mı tartışması. Kurban evin hayatında (bahçede, avluda) kesilir, kurbanın kanı da parmakla çocukların alnına sürülürdü. Bendeniz devenin kurban edilişini boynunun 3 yerinden kesildiğini, devenin hissettiği için ağladığını gördüm. Yeni nesil çok şanslı. Bu tür nahoş hadiseleri görmüyor. Kurban Bayramı’nı kumsalda, sahilde geçiriyorlar. Bir de eli öpülesi yavrularımız var. Bayramı pancar vb. tarlalarında geçiren. Onların eli de ayağının altı da öpülür.
Kurban fiyatları ile ilgili bir yazı kaleme almıştık. Haklı çıktık galiba. Arife günü kurban fiyatları yüzde 30-yüzde 40 civarında düşmüş. Bayramın 1. günü kim bilir yüzde kaç düşmüştür? Müslümanları aldatmanın kime ne faydası olacak ki? “Kurban senede bir sefer gelir, değerlendirelim” mantığı ile gidersek bugünkü halimizi yaşıyoruz.
Memleket insanının, şimdiki memleket insanının fırsatı değerlendirmede üstüne yok. 65 TL’ye kadar satılan meşhur etliekmeğimizi 220 TL’ye çıkarır ondan sonra da sokaktan geçen insanları, “Gel vatandaş, etliekmek 120 TL” diye içeriye davet eder. Kurban fiyatlarına bir kez daha dönersek Hollanda’da yaşayan bir dostum, önemli bir saptama yaptı. İki kurban kesmiş, birini Hollanda’da birini Türkiye’de. Onların para ile “Hollanda’da aldığım kurbana 450 Euro, Türkiye’de aldığım kurbana 750 Euro ödedim.” diyor. Yorumu siz yapın efendim.
Dedik ya yurdum insanı bir çaresini bulur. Kurban kesimi zaten azaldı. Kesen kardeşlerimiz de bağışlayacaklar. Kalan para ile de tatile gitmek hakları tabii ki var. Şehirlerimizde bayram havası yok, Cuma havası yok, muhabbet yok, nasıl bir çare bulmak lazım? Şimdilik bayramları kurban ediyoruz. İleriki süreçte neleri kurban edeceğiz kim bilir?
Kurbanınız bayram olsun.