BAYRAM ve SONRASI…

Bir Kurban Bayramı’nı daha idrak ederek geride bıraktığımız şu günde tüm okur ve dostlarımızın geçmiş bayramlarını tekrar kutluyor gelecek bayramlara da sevdiklerimizle sağ salim ulaşmanın temenni ve duasında bulunuyorum.

Bu bayramda hayatın koşturmacası sorunları sıkıntıları geçici süre de olsa bir kenara bırakılıp bayramın coşkusuyla ve sevinci ile bizi biz yapan değerlerimizi yaşamamıza vesile oldu. Havanın kıvamında olması ve bayram süresinin uzun olması ziyaretler geziler ve bayram coşkusu için mükemmel oldu.

Şehrimiz gerçekten birçok şehire göre çok büyük avantajlara sahip. Özellikle böylesi zamanlarda vatandaşlarımızın ziyaret aralarında bile vakit geçireceği nefesleneceği ortamların olması büyük önem taşıyor. Bu anlamda Belediyelerimizin emeklerine ve yatırımlarına gerçekten teşekkür etmek gerekiyor. Büyükşehir Belediyemizden tutun Karatay, Selçuklu ve Meram Belediyelerimiz park bahçeleri, mesire alanları ve tesisleriyle böylesi uzun bir bayram tatilinde bizlere farklı seçenekler sunmuş oldu. Karatay Belediyesi’nin Lavanta ve Gül Bahçesi bayramın son günü açılmasına rağmen ziyaretçi akınına uğradı. Ziyaret ettiğim lavanta ve Gül bahçesinde şehir içinin yanısıra şehir dışı ve yurtdışı misafirlerini görmek bu yatırımın ve ortamın ne kadar doğru olduğunu göstermiş oldu. Yine Selçuklu Belediyemizin Sille Baraj ile Seyir Tepesi ve Kelebek bahçesi inanılmaz yoğunluğun yaşandığı alanlardan oldu. Meram Belediyesinin hizmetleri de yine özellikle bölge halkından geçer not aldığını yaptığım bayram ziyaretlerinde şahit oldum.

Vel hasıl kelam her şeyi ile dolu dolu bir bayramı yaşadık ve bugün itibari ile geride bıraktık. İnşallah gelecek bayramları birlik beraberlik ve dayanışmanın daha çok olduğu bir şekilde yaşarız.

İSVEÇ’E NATOYA HATIRLATMAK DEĞİL UNUTTURMAK LAZIM

Bayramımızı kısaca böyle özetlerken bayram süresince yaşananları da es geçmemek olmaz tabiki.

Her bayram hatırlarsanız bir İslam coğrafyasında Müslümanlara yönelik saldırılar eziyetler hep olurdu ve yaşadığımız bu coğrafyada da bayram hep buruk geçerdi. Bu bayramda bundan farklı olmadı aslında.

NATO üyeliği için Türkiye'nin kapısını aşındıran İsveç'ten skandal hareketler bayramın ilk günü de yapılmaya devam etti. İsveç'in başkenti Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika isimli bir kişi Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yaktı. Bu ilk olan bir olay değildi aslında daha öncede bu tür olaylar olmuş Türkiye en şiddetli şekilde tepkisini dile getirmiş ancak bu kez durum böyle olmadı. Bu olaya Türkiye dışından birçok ülke tepki göstererek gerekli bürokratik tepkiler dile getirildi. Asıl önemli olan bundan sonrası tabiki. Öyle lanetlemek tepki göstermek kınamakla bu işlerin olmayacağı aşikâr.

Bilindiği üzere İsveç NATO'ya girme vaadiyle Türkiye'nin kapısını çaldı. Her şey ülkemizin elinde. Bir mutabakat oluştu ve İsveç'in yapması gerekenler var. O yapılması gerekenlerden birisi de bu tür eylemlere izin verilmemesi üzerine ancak şu ana kadar İsveç’te kafa değişmediği için arpa boyu yol kat alamadı. NATO'ya girmek isteyen bir ülke nasıl oluyor da böyle eylemlere izin veriyor. Sonuçta bunlar bireysel eylemler değil ülkenin izin verdiği eylemlerdir. Çünkü İsveç Yüksek Mahkemesi Polisin eyleme izin vermeme kararını bozarak polisin "Kur'an-ı Kerim yakma yasağını" 12 Haziran'da kaldırmıştı.

Şimdi ülke olarak önümüzde önemli bir süreç var. Çünkü Türkiye ve İsveç arasındaki görüşmeler 6 Temmuz'da Brüksel'deki NATO karargahında sürecek. Bu görüşmede İsveç Türkiye ve Macaristan’ı ikna etmeye çalışacak ve Nato vizesi almaya çalışacak. Ben inanıyorum ki bu vize verilmeyecek ve İsveç NATO’ya katılmayı uzun bir süre daha hayalden öteye geçiremeyecektir.

ŞİMDİ AVRUPA BAHARI ZAMANI MI?

Hatırlarsanız geçmiş yıllarda Ortadoğu’da yaşanan protestolar eylemler yağmalar yakma ve yıkmalar ile kelime haznemize bir ‘ARAP BAHARI’ söylemi girmişti. Ortadoğu’da özellikle Mısırda önemli olaylar olmuş ve Avrupa olayı film izler gibi izlemişti. Bugün baktığımızda aynı Avrupa Başrolünü Fransa’nın oynadığı bir olayın içinde. Kısacası Arap Baharının Avrupa Baharı versiyonu gibi olaylar yaşanıyor.  Bilindiği üzere Fransa'da bir gencin polis kurşunuyla ölmesiyle başlayan protestoların 5. gecesinde olaylar ülkenin birçok kentine yayılırken, Marsilya'da jandarma helikopteri devriye atmaya başladı. Anadolu Ajansının derlediği bilgilere göre Sosyal medyada yer alan görüntülere göre, başkent Paris başta olmak üzere Marsilya, Lyon, Strazburg, Nice dahil birçok kent olaylı görüntülere sahne oluyor.

Protestoların başladığı 27 Haziran'dan bu yana göstericiler özellikle geceleri Paris dahil birçok kentte havai fişeklerle protesto düzenliyor.

Sonuçta dünyanın adaleti bu olsa gerek. Bir zamanlar birçok hesapla izlenip senaryoların oluşturulduğu olaylar bugün kendi başında.

TEŞEKKÜRLER ELON MUSK

Yazının son bölümünü bir teşekkürle sonlandırmak istiyorum. Malumunuz Twitter’in yeni sahibi yani CEO’su Elon Musk. Sahibi olduktan sonra yaptıkları ile kullanıcıların hayret ve dikkatini çeken Musk yeni bir uygulama ile kullanıcıların tepkisini çekti. Doğrulanmış hesap özelliğini kaldıran, çok sayıda çalışanı işten çıkaran, aktif olmayan hesapları platformdan silen Musk, son olarak insanların tweet okuma sayısını sınırladı. Ve Musk bu kararı son olarak yaptığı paylaşımda, “Burada dünyaya bir iyilik yapıyorum. Derin transtan uyan. Arkadaşlarınızı ve ailenizi görmek için telefondan uzaklaşın. Bunu yapmamın nedeni, hepimizin Twitter bağımlısı olmamız ve dışarı çıkmaya ihtiyaç duymamız. Burada dünyaya bir iyilik yapıyorum” ifadelerini kullandı.

Gerçekten bunu samimiyet ve içtenlikle yapıp söylüyorsa ki öyle görünüyor bir gazeteci olarak teşekkür ediyorum. Çünkü çevremize baktığımızda birçok insan sanki sosyal medyada yaşıyor gibi. Ve birileri de bu kesimi uyandırması gerekiyordu Elon Musk’ta bir nevi bunu yapmış aslında. Umarım hedefe ulaşır.

Kalın sağlıcakla...