Başka Konyaspor yok!

Geçtiğimiz hafta perşembe gecesi Konya’da Avrupa Konferans Ligi 3. Eleme Turu rövanşında Lihtenştayn ekibi Vaduz’la karşılaşan şehrimizin gözbebeği, marka yüzü, asırlık çınarı Konyaspor, 1-1’lik maçın rövanşında 4-2 yenilerek Avrupa kupalarına veda etti. Bu yenilgi ve veda büyük bir üzüntü verdi, ses getirdi. Şimdi bugün maçımız var ve böylesi bir günde “armudun sapı, üzümün çöpü” diyerek irdelemelere girmeyeceğim ama altı çizilmesi gereken konuları da gelecek adına belirtmekte fayda görüyorum.
Haklı olarak hiç kimse böylesi bir vedayı ve futbolu içine sindiremedi. Sindirmesi de beklenemezdi zaten. Gerekçeler ile ilgili çok konuşuldu, çok akıl yoruldu ancak hiçbir şey gideni geri getirmedi haliyle.
Artık bundan sonra lig ve Ziraat Türkiye Kupası hedefi var. Her ne kadar bu hedefler Avrupa yaralısı bizleri tam motive etmemiş olsa da önümüzdeki gerçeği de görmemiz gerekiyor.
Bu gerçek, var olan Konyaspor ve aşılması gereken birbirinden zorlu maçlar olacak. Bunun en önemli başlangıcı da hiç şüphesiz bugün oynanacak Başakşehir maçı olacak. Bu karşılaşma lige konsantre olunması ve moral için büyük önem taşıyor. Gönül isterdi ki maç Konya’da oynansın ancak zemin ve sporcu sağlığı gerekçesi ile Eskişehir’de oynanacak. Gerek günü gerek saati nedeniyle taraftarlarımızın ilgisi çok yeterli olmayacaktır ancak yine de Eskişehir’deki sporseverlerin yalnız bırakmayacağını düşünüyorum.
Lig başlamadan oynadığı Avrupa maçları ve geçen hafta deplasmanda Ankaragücü ile karşılaşan Konyaspor’un ilk maçlardaki performansı gelecek adına umut verirken özellikle Vaduz maçındaki mücadelesi ve yenilgisi gelecek adına endişeleri de beraberinde getirdi.
Her ne kadar forvet transferini gerçekleştirmiş olsa da bu transferin yetip yetmeyeceği de ayrı tartışma konusu. Geçen sezondan gördüğümüz güzellikler bu sezon olacak mı, olmayacak mı sorusu da teknik patron İlhan Palut’un mevcut kadro içinde yapacağı dokunuşlarla kendini gösterecektir.
Evet yönetim forvet için oyuncu transferi yaptı ama savunmaya da sağlam bir oyuncu gerekiyor. Bu konuyla alakalı yönetimin tavrı biraz öteleme yönünde olsa da, bu sezonun geçen sezon ile kıyaslanmaması gerektiğini de bilmek gerekiyor.
Çünkü artık hiçbir şey geçen sezon gibi olmayacak. Artık takımlar ‘Saldım çayıra, Mevla'm kayıra’ mantığı ile bakmıyor olaya. Özellikle ilk hafta maçları ve hafta sonu oynanan maçlara baktığımızda sağlam ve diri bir takımı olmayan kulüplerin sezonu diplerde tamamlayacağını görebiliyoruz.
Moral olarak sıfır, kadro olarak endişeli ve tribün olarak kırgın bir Konyaspor, böylesi bir ligde huzurlu olamaz.
O nedenle demem o ki “Başka Konyaspor yok” bu takıma desteği ve morali şehir olarak vermemiz gerekiyor. Bu destek yönetimi de, teknik kadroyu da, futbolcuları da olumlu yönde ateşleyecek itici bir kuvvet olacaktır. Hatırlarsanız bunu geçmiş zamanlarda çok yaşadık ve gördük.
Bugün de yaşayıp göstermek için Vaduz yenilgisini geride bırakıp önümüze bakmamız gerekiyor.
Bugün Eskişehir’de Konyaspor da "tribünü kazanmak" ve kırgınlıkları ortadan kaldırmak için kazanmak zorunda. Evet, rakibimiz Başakşehir, hem ligde hem Avrupa’da fırtına gibi esiyor ve maçın favorisi de gösteriliyor ancak Konyaspor’un bu maçta galibiyete daha çok ihtiyacı var. Sadece 3 puan değil, moral için de ihtiyacı var. Taraftarı için çok daha fazla ihtiyacı var. Bundan dolayı kazanmaktan başka düşünce yok. Yaramız büyük, etkili bir merhem olması adına sahadan galibiyetle ayrılmak önemlidir.
Bu anlamda bugünkü maçta takımımıza yürekten başarılar diliyorum. İnşallah yarın sabah manşetlerimizi moralli atarız.
Kalın sağlıcakla.