BALKONLARDAYIZ…

Balkonlar tarih boyunca insanların nefes aldığı, dostlarına el salladığı ve sokakla iletişim kurduğu mekanlardı. Fakat zamanla evlere sığamadık, balkonlara taştık. Bu küçücük balkonlara başka işlevler yükledik. Kimi zaman kömür doldurduğumuz, kimi zaman çöplük haline getirdiğimiz balkonlarımızın değeri son zamanlarda daha iyi anlaşılır oldu. Balkonlar önemli konuşmalara şahit oldu, insanları topladı ve söylenmesi gerekenler burada söylendi. O meşhur balkon konuşmalarına hep balkonlar şahit oldu. Bu balkon konuşmaları, birliğimizi beraberliğimizi güçlendirdi. Biz mimarlar, belediye başkanlarının makamlarından çıkıp halka seslenebileceği balkonlar tasarladık. Kent meydanına bakan bu balkonlar, mimari tasarımda belediye başkanının odasının nerede yer alacağını gösteren unsurlardır. Ancak hiçbir belediye başkanının o balkonda konuştuğu görülmemiştir ve bu balkonlar yalnızca simge olarak kalmıştır. Biz mimarlar, bugünün şehirlerinde apartmanlardaki balkonları nefes alınacak mekanlar olarak tasarladık. İnşaat mühendisleri de statik hesaplarını ona göre yaptılar. Binalarda yapılan balkonlar; irili ufaklı, çeşitli geometrik desenlerden ibaret, basit elemanlara ve sağır alanlara dönüştü. Balkonlar; yöresine, çevresine iklim verilerine bakılmaksızın sadece şekil olmaktan öteye gidemedi. Bina yüzeyindeki birer motif olarak kaldı. Halbuki balkonlar insanlara; yaşama, oturma, sohbet etme ve bir nebze de olsa nefes alma imkanı veren alanlardı. Nedendir bilinmez ki hala da biz mimarlar anlamsız balkonları yapmaya devam ediyoruz. Hiçbir amacı olmayan, anlam içermeyen, şekilden öteye gidemeyen bina cephesinde asılı kalan… Balkonlar ne işe yarar? Günümüzde ortaya çıkan virüs salgınından korunabilmek ve sorunların üstesinden gelebilmek için evde kalmalıyız. Peki yaşadığımız evlerde, bütün aile bireyleri birlikte nasıl nefes alabiliriz? Bu zorlu süreci nasıl geçirebiliriz? Yaşadığımız şehirlerde her ne kadar temiz havaya hasret kalsak da balkonlara çıkıp bir nebze de olsa hava alabilmeliyiz. Dış mekanla iç mekanı birleştiren ve sokakla bağlantı kuran balkonlara bugün daha çok ihtiyaç doğdu. Ancak gel gör ki o balkonlar amacı dışında gıda depolamak için kullanılıyor. Kapalı mekan olarak kullanılmak üzere kapatılarak birer cam fanusa dönüştürülmüştür. Kapalı alanlar neyimize yetmedi ki kapatıyoruz? Netice itibariyle bugün hep birlikte evde kalıyoruz. Virüsle mücadelemiz bitinceye kadar evde kalacağız. Balkonlara çıkarak nefes almaya çalışıyoruz. Tabi ki nefes alabilirsek. Balkonlarımız varsa… Yine de umutsuzluğa yer vermemek gerekir. Hep birlikte bu zor zamanların üstesinden gelebilmek için balkonları kullanarak; unuttuğumuz, hiç tanımadığımız veya bir araya gelemediğimiz komşularımıza “merhaba!” diyebilmeliyiz, el sallayabilmeliyiz, hal hatır sormalıyız ki yaşamın bir anlamı olabilsin. Balkonlar da amacı doğrultusunda kullanılabilsin. Bugün de; sağlık çalışanlarımız, belediye çalışanlarımız ve emniyet mensuplarımız gibi bizim sağlığımız için seferber olan bütün vatanseverleri hep birlikte alkışlamalıyız ki millet olarak bir bütün ve beraber olduğumuzu bütün dünyaya gösterebilmeliyiz. Tabi ki balkonlarımız kaldıysa… Prof. Dr. Kerim ÇINAR